HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, TBMM’de dün gerçekleştirilen Yüce Divan oylamasında siyaseten 57 AK Parti milletvekilinin bu mevzuda başbakan ve cumhurbaşkanı gibi düşünmediğinin ortaya çıktığını söyledi. 57 AKP'li milletvekilinin bu aklamaya 'evet' demediğini belirten Tan, “Bir başka AKP'linin hain olarak nitelediği 57 kişi, kendi partisinin aklama operasyonunu deterjan olmamıştır. Bu çok önemli.” dedi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

Meclis’te dün yapılan Yüce Divan oylamasının AK Parti’nin bugüne kadar şahit olduğu en ciddi yolsuzluk iddialarıyla ilgili bir oylama olduğunu belirten Altan, “Maalesef bu mesele kamuoyuna aksettiği günden bu yana AKP hükümeti ve yetkilileri bu konunu üzerine örtpas etmek için ellerinden geleni yaptılar. Son olarak kurulan komisyondan yüce divana gönderilmemeleri ile ilgili bir karar çıkardılar. Bütün ayak oyunlarını kullanarak. Ama dün gece mecliste maalesef yüce divana gönderilmediler. Ancak ümitle sevinerek belirtmemiz gerekir ki vicdanların bu kadar rahat olmadığı ortaya çıktı.” Diye konuştu.

12 yıldır ilk defa Körfez Savaşı'ndaki mevzudan bugüne kadar ilk defa AK Parti grubunda başbakanın ve cumhurbaşkanının iradesinin zıttına bu oylamada vicdanlarının bu kadar rahat olmadığının ortaya konulduğunu ifade eden Altan, “57 AK partili milletvekili bu aklamaya 'evet' demedi. Bu tabi sonucu değiştirmedi. Hukuki sonucu değiştirmedi, ama siyaseten ciddi bir netice ortaya çıktı. 57 AK Parti milletvekili ‘bizim bu bakanlarımız, bakanımız bizim nezdimizde ak değildir’ dedi. ‘Yüce Divan'a gönderilsin ve hesap versin’ dedi. Bunun, siyasi sonuçları olacaktır mutlaka. Hukuki sonuçları olmayabilir, hukuken bu mevzunun şimdilik üstü örtülmüş olabilir ama siyaseten 57 milletvekilinin bu mevzuda başbakan ve cumhurbaşkanı gibi düşünmediği ortaya çıkmıştır.” şeklinde konuştu.

Yaşananların demokrasimiz açısından sevindirici olduğunu ifade eden Altan, “Ben bir şey söylerim bütün milletvekilleri kuzu kuzu tabir ağır ama maalesef 'koyun gibi benim dediğimi yapar' anlayışı ciddi bir yara almıştır. Bu da memleket için, 'hayırlı' olmuştur. İnşallah bu önümüzdeki dönem siyaseten de ortaya çıkan sonuçta Türkiye’nin daha şeffaf daha demokratik ve daha eşitlikçi bir cumhuriyet olmasının önünü açacaktır.” dedi.

Konuşmasının ardından Altan basın mensuplarının sorularını cevapladı. bir gazetecinin, “AK Parti milletvekili Şamil Tayyar’ın açıklamalarında içimizdeki ihanet şebekesi Erdoğan’a operasyon yapmak istiyor değerlendirmesinde bulundu. Yüce Divan'a gitsin diyen AKP’liler ihanet içindeler mi?” sorusuna Altan, “Bana göre Şamil Tayyar’ın bu ifadeleri başlı başına sorunludur. Sizin gibi düşünmeyen, olaylara sizin gibi bakmayan en yakınınızdaki arkadaşlar bile, hainse o zaman dost kimdir. Zaten dostunuz kalmadı. AB düşman, ABD düşman, Suriye düşman, Irak, İran düşman, cemaat düşman, Milli Görüş düşman, HDP, CHP, MHP düşman, en son düşman demek ki AK Parti'nin içini sardı, vallahi bu kadar düşmanla yaşayamazsınız.” cevabını verdi.

Başka bir gazetecinin, “CHP’den gelen bir iddia var Egemen Bağış’ın oylaması sırasında üye tam sayısı değil salonda bulunanların salt çoğunluğu gerekiyordu itirazı var. Bu konuda ne söylersiniz?” sorusuna Altan şu cevabı verdi: “Bu konunun bu şekli ile hukuk ve iç tüzük açısından uzmanı değilim. Körfez tezkeresinde de bu gündeme geldi, benzer şeyler tartışıldı. Hukukçu ve meclis iç tüzüğüne hakim arkadaşlar değerlendirecek. Bu iddiayı, takip etmek lazım. Bu iddianın iç tüzük ve meclis hukuku ile ilgili bütün prosedürleri sonuna kadar takip edilmeli. Bizim arkadaşlarımızda takip edecek. Hukukçu arkadaşlar takip edecek. Benim için en önemlisi siyaseten ortaya çıkan neticedir. Bir başka AK Partili'nin hain olarak nitelediği 57 kişi kendi partisinin aklama operasyonuna deterjan olmamıştır. Bu çok önemli.”