Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay, seçim hükümeti kurulması çalışmalarıyla ilgili olarak, “CHP’nin hiçbir milletvekili bu tiyatronun figüranı olmayacaktır.” dedi. Kurulacak geçici hükümeti milli iradeye yönelik bir gasp olarak niteleyen Altay, “Yapılan seçim bir inat seçimidir, millet kendisiyle inatlaşanlardan bu ülkede hep hesap sormuştur, hep dersini vermiştir. Bu millet, kendisiyle inatlaşanlara 1 Kasım’da haddini bildirecektir.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, “Kandil’den Duran Kalkan ‘AKP ile parti olarak görüşüyorduk şimdi kendileri bunu gizlemeye çalışıyor' dedi. Eski Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı ‘Çözüm sürecinde sürecin bozulmaması için uyuşturucu tarlalarına bize operasyon yaptırmıyorlardı’ ifadelerini kullandı. Neler söylersiniz?” sorusuna Altay, şu cevabı verdi: “Türkiye'nin geldiği bu noktanın bir tek sorumlusu vardır. O da cumhurbaşkanıdır. Kandil’le görüştükleri yeni bir şey değil, Kandil’in bunu itiraf etmesine gerek yok Türkiye’de yaşayan herkes Adalet ve Kalkınma Partisi’nin uzun süreç boyunca PKK ile görüştüğünü, özellikle her seçim öncesi görüşüp onlara türlü vaatlerde bulunup ateşkes sağladığını, seçimlerden sonra onlara verdiği vaatleri yerine getirmediği için daha çok insanın ölümüne sebep olunduğunu, istatistiklerini açın seçim öncesi 3 aylık şiddet olaylarının grafiğine bakım seçim sonrası 3 aylık şiddet olaylarının grafiğine bakın, ciddi bir artış görürsünüz o AKP’nin PKK ile yaptığı kirli pazarlıkların bir sonucu bunu herkes biliyor yeni bir şey değil. Uyuşturucu tarlaları değil PKK’nın terör örgütünün devletin hükümetin binalarının önünden askeri birliklerinin önünden ellerinde sırtlarında silahlarla gezdiğini elini kolunu sallayarak gezdiğini Türkiye 2009’dan beri bunları yaşıyor. Bu yeni değil bizim anlayışımız şudur devlet terörle etkin mücadele etmelidir. Ancak Kürt sorunu demokrasi ve adalet zemininde mutlaka ama mutlaka TBMM’de çözülmelidir.”

Başka bir gazetecinin, “Mektup geldi mi acaba bakanlık teklifi?” sorusu üzerine Altay, şöyle konuştu: “Bize, CHP’ye mensup milletvekillerine ulaşmış bir mektup yok. Davutoğlu’nun oradaki tezinde de büyük bir tezat var ‘ben CHP milletvekillerine teklif etmezsem anayasa ihlali yapmış olurum.’ diyor. 116’yı bir defa daha okuması lazım. 116’da üye vermeyen partilerin yerine bağımsızlardan bakan atanır diyerek anayasa partilerin üye vermeme tasarrufunu şart altına almış. Davutoğlu herşeye rağmen eğer partilere bir teklif yapacaksa genel merkez üzerinden yapmalı. Genel merkezden aldığı cevap ona yeterlidir. Ben teklif etmezsem anayasayı ihlal etmiş oluyor savı çok saçma. Davutoğlu’na soruyorum MHP’den 3 vekile teklif etti, diğerlerine ne olacak, belki diğerleri kabul edecek. Hem MHP, hem CHP’nin bütün milletvekillerine teklif etme mecburiyeti doğdu Davutoğlu’na genel merkeze yazsa parti hükümete girmiyorum der anayasanın kendince o şartından kurtulurdu 5 milletvekiline yazdı hiçbiri kabul etmedi öteki 5’i belki kabul edecekti. Davutoğlu’nun bunları da denemesi lazım o zaman. Kendi tezi şimdiden çürüdü. Çok kötü bir sınav. Türkiye üzerinden kumar oynamak cumhurbaşkanına yakışmaz. Davutoğlu bu ülkede başbakanlık yapmadı bundan sonra da yapamaz.”

CHP’nin mektuba yazılı cevap verip vermeyeceğinin sorulması üzerine, “Bir gelsin görelim okumadan göremem. Bizim CHP’nin hiçbir milletvekili bu tiyatronun figüranı olmayacaktır. Bu gececi hükümet milli iradeye yönelik bir gasptır. Yapılan seçimde bir inat seçimidir millet kendisiyle inatlaşanlardan bu ülkede hep hesap sormuştur hep dersini vermiştir. Bu millet kendisiyle inatlaşanlara 1 Kasım’da haddini bildirecektir.” diye konuştu.

"AKP-HDP baş başa kalsın diye CHP’nin hükümeti girmediği ile ilgili görüşlere ne dersiniz" sorusuna Altay, “Bu suçlama çok insafsız gayrı nazik bir suçlama. Hiç böyle bir anlayışımız olmadı.” dedi.