CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İç Güvenlik Paketi görüşmelerinde TBMM Genel Kurulu'nda muhalefete söz vermeyen TBMM Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'ya sert tepki göstererek, "Muhalefet partisi sözcülerinin görüşlerini açıklama imkanını zorbalıkla eşkiyalıkla el koymuştur" dedi.

TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Altay, "Yasayla ilgili muhalefet partilerinin TBMM iç tüzüğünden kaynaklı haklarının kullanımına bu akşam saat 23.00 itibariyle TBMM’yi yöneten Ayşenur Bahçekapılı tarafından gasp yoluyla son verilmiş ve muhalefetin iç tüzükten kaynaklı haklarını kullanması engellenerek adeta zorbalıkla eşkiyalıkla yasa oldubittiyle genel kuruldan geçirilmeye çalışılmıştır. Biz bu filmi daha önce de gördük. Tıpkı 4+4+4 yasasının geçişi esnasında döneminde komisyon başkanı olan Nabi Avcı'nın bir gün iki gün iç tüzüğe uyduktan sonra üçüncü günden itibaren muhalefetin iç tüzükte yazılı haklarına kulak tıkayarak yanındaki katibe yasaları hızlı bir şekilde okutarak kabul edenler etmeyenler oylatarak geçirerek bir hukuk ihlali bir kanun dışılık yapmıştı. Bu akşam da 23.00 itibariyle benzer bir olay Bahçekapılı tarafından gerçekleştirilmiştir." dedi.

Altay, "Kendisine meclis kürsüsünden yaptığı işin kanun dışı kanunsuzluk olduğunu kanun dışılığın bizim lügatımızdaki diğer adının eşkiyalık olduğunu ve kendisinin bir an önce hukuka davet etmeme rağmen bu kanun dışı uygulamasını sürdürmüş ve yasanın tümü üzerinde muhalefet partisinin görüşlerini açıklamasını engellemiştir. Bununla da yetinmemiştir. Yasanın birinci maddesiyle ilgili de muhalefet partisi sözcülerini görüşlerini açıklama imkanını zorbalıkla eşkiyalıkla el koymuştur. Görülen ve anlaşılan odur ki bu akşam itibariyle TBMM’de yürütmeden sonra yasama organı da saray vesayetine teslim olmuştur. Bunun tam karşılığı budur. Bu yasayla ilgili olarak Recep Tayyip Erdoğan tüm engellemelere rağmen bu yasayı geçireceğiz demişti. Yine aynı şekilde Davutoğlu da ya geçecek ya geçecek diyerek parlamentoyu adeta tehdit etmişlerdir. Ve bu an itibariyle TBMM’nin yönetim bazında eşkiyalık modeline rolüne başlanılmıştır. Bu yasayla yapılmak istenen şudur. Türk milleti Allah'ın kulluğundan Recep Tayyip Erdoğan’ın kulluğuna devşirilmek istenmektedir. Muhalefet partileri olarak bu yasanın geçmemesi için yine kanun çerçevesinde iç tüzük çerçevesinde elimizden geleni yapacağız. Yine bu yasayla Saray diktatörlüğüne yasal zırh hazırlanmakta saray diktatörlüğü sivil diktatörlük polis devleti inşasına yasal zemin hazırlanmaktadır. Bu yasayla Recep Tayyip Erdoğan hariç herkesin, başbakan dahil AKP milletvekilleri yenisi eskisi dahil 77 milyonun özel hayatı da temel hak ve özgürlükleri de saraydaki diktatörün iki dudağının ucuna teslim edilecektir. Tüm kamuoyunu Türkiye’deki görüş ayrımı yapmaksızın sağcı solcu şucu bucu ayrımı yapmaksızın herkesin özel hayatını temel hak ve özgürlüklerini tehdit altına risk altına bir kişinin iki dudağının ucuna teslim edecek olan bu yasaya karşı bütün vatandaşlarımızı TBMM'de olup bitenlere karşı TBMM’nde AKP grubunun uyguladığı vandalizme karşı şiddete karşı darpa karşı TBMM başkanvekilinin uyguladığı gaspa bütün vatandaşlarımızı desteğe ve duyarlılığa davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

AKP grubu ile görüşüp görüşmeyecekleri sorulan Altay, "Eşkiyalarla müzakere olmaz. Biz de artık AKP TBMM grup yönetimi ve o partiye mensup başkanlık divanı üyeleri fiilen eşkiyalık yapmaktadırlar. Bunu meclis kürsüsünde de söyledim. Ne söylediğimi bilerek konuşuyorum. Bana bu sözümden dolayı işlem yapamadı sükut ikrardandır. Söylediğim tescillenmiş oldu. Kanun dışı insanlarla kanunu ayaklar altına insanlarla bizim oturacak görüşüp bir şeyimiz olmaz." cevabını verdi.

"Sine-i millet düşünüyor musunuz?" sorusuna ise şu cevabı verdi: "TBMM genel kuruluna bir görev yapmak üzere milletmizce görevlendirildik. Son sınıra kadar, bıçak kemiğe dayanana kadar, alsında bu noktaya da geldik, ama kamuoyunun hassasiyetleri ve bu yasanın Türkiye için oluşturduğu vahim tehditten dolayı her şeye bu yasanın engellenmesinde geciktirilmesinde 77 milyon vatandaşımızın her biri için ayrı ayrı yarar umduğumuzdan TBMM'yi terk etmiyoruz."