Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, "Cumhurbaşkanı'nın 400 vekil ihtiyacı hayali ve kişisel. Anayasa'yı da değiştirmek istiyor ama kendisini başkan yaptırmak için. Cumhurbaşkanı rejimin değiştiğini beyan edebilecek cüret göstermiştir. Anayasa değişmeden rejim değişmez. Erdoğan’ın söylediği ancak diktatörlüklerde olur.” dedi.

CHP’li Yüksel, yaptığı basın açıklamasında, Türkiye’nin sorunlarından birisinin de darbe anayasası olduğunu söyledi. Her fırsatta darbe türküsü söyleyen AK Parti ve özellikle Cumhurbaşkanı'nın, darbe anayasasının darbeciler tarafından bile hiç kullanılmayan maddelerini kullanarak ülkeyi bir çıkmaza sürükleyerek tekrar bir seçim kararı aldığını anlatan Yüksel, “Bunu bir yana bırakın, rejimin değiştiğini dahi beyan edebilecek bir cüret göstermiştir. Anayasa değişmeden rejim değişmez. Erdoğan’ın söylediği ancak diktatörlüklerde olur.” ifadelerini kullandı.

Yüksel, Türkiye’nin acilen yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, insani gelişmişlik sıralamasında ilk 20 ülkeden biri olmak ve hak edilen yere ulaşmak için buna gerçekten ihtiyacın olduğunu vurguladı. Yüksel, şöyle dedi: “Özgürlükçü, parlamenter sistemi güçlendiren, güçler ayrılığı ilkesini ve hukukun üstünlüğünü egemen kılan bir anayasaya ihtiyacımız var. Birinci sınıf demokrasi ancak böyle gelir. Bu kapsamda darbe yasaları ortadan kaldırılmalı, hak ve özgürlükleri evrensel standartlara taşıyacak yasal düzenlemeler mutlaka hayata geçirilmelidir.”

Cumhurbaşkanı'nın diline doladığı 400 vekilin aslında bununla ilgili olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Onun 400 vekile ihtiyacı var ama hayali biraz kişisel. Cumhurbaşkanı da anayasayı değiştirmek istiyor ama bizim istediğimiz gerekçelerle değil. O kendisini başkan yaptırmak için anayasayı değiştirmek istiyor. İşte CHP ile AKP’nin arasındaki farkı en iyi özetleyen somut göstergelerden birisi de budur.” ifadesini kulandı.

Yaşanan terör olaylarına da değinen Yüksel, “Asker ve polis şehit sayısını bu zeminde dile getirmek teröre hizmetten başka bir şey değil. Hoş, bu sayının ne olduğunu iktidarın da bildiğinden emin değilim. 10 Eylül itibari ile 110 şehit. Teröristler, çoğu TIR'lardan oluşan 250’yi aşkın aracı ateşe verdi. 33 sivilin öldürüldüğü Suruç katliamından bu yana, birçok sivil vatandaşımız öldürüldü. Toplam 74 kişi hayatını kaybetti.” bilgisini aktardı.

Mültecilerin plansız bir şekilde Türkiye’nin her yerine yayılmasının, ülkede daha önce görülmeyen ‘yabancı düşmanlığının’ başlamasına yol açtığını vurgulayan Yüksel, şöyle devam etti: “Yabancı düşmanlığının filizlenmesini fırsat bilen bölücü örgüt, ona destek vermeyen Kürt vatandaşlarını ‘terör örgütü mensubu’ algısı başlatarak, vatandaşlarımızı ‘etnik düşmanlık’ noktasına getirdi. Ülkemizin enkazını hep beraber kaldırabiliriz. Üretir, ekonomimizi geliştiririz. Modern eğitim sistemlerini araştırır, uzun vadeli ulusal eğitim politikaları geliştirebiliriz. Anayasamızı ülke dinamiklerini göz önüne alarak yeniden inşa edebiliriz. Bu enkaz Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi kardeşimin desteği, işbirliği ve inancı olmadan kaldırılamaz."