Antalya Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Hasan Subaşı bağımsız milletvekili adayı oldu. Kararını sivil toplum kuruluşlarıyla görüştükten sonra aldığını açıklayan eski siyasetçi, adaylığını açıklarken toplumda nefret ve ayrışma duygularının yaygınlaştığına dikkat çekti.

1989-1999 yılları arasında turizm şehrine başkanlık yapan Hasan Subaşı düzenlediği basın toplantısıyla 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan 2015 Türkiye genel seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı olacağını açıkladı. Uzunca bir süre aktif siyasetin dışında kaldığını belirten Subaşı, "Ne siyasetten ne siyasetçiden ne de yıpranmış partilerimizden vazgeçmek gibi bir lüksümüz olamaz, şüphesiz. Ama bu hastalıklı haliyle de siyasetin, sorunları derinleştirmenin ötesinde çözümlere yönelmesi zorlaşmıştır." dedi.

Sahip olunan ve daha ileri gitmesi gereken adalet, demokrasi, özgürlük kavramlarının partilerle birlikte çok gerilere düştüğünü ifade eden Subaşı, "Toplumdaki ayrışma kutuplaşma ve gerginlik toplumum yönetilmesini son derece zor hale getirmiştir. Siyaset kurumunun olmazsa olmazı uzlaşma kavramı neredeyse yok olmuştur. Bu sorunlar orta yerde dururken iç güvenlik paketi gibi uzlaşmazlığı daha da körükleyecek yasalar dayatılmaktadır. Bir hafta içinde hükümet kanadının deneyimli siyasetçisi Bülent Arınç toplumun nefret duygularıyla ayrıştığını ve yönetmenin zorlaştığını geç de olsa itiraf etmiştir. AYM başkanı Haşim Kılıç veda konuşmasında toplumun nefretle bölünmesinin en önemli sorunumuz olduğuna önemle vurgu yapması boşuna değildir. Çünkü bu kişiler birkaç adım sonrasının orta doğuya benzemek olduğunu bilecek deneyime sahip kişilerdir!" diye konuştu.

Mevcut sistemin ihtiyaca cevap vermediğini ve bugünlerde tartışılan başkanlık sisteminin de Meclis'in denetim görevini yapabileceği ve erkler ayrılığının bekleneni vermesinin mümkün görünmediğini vurgulayan Subaşı şöyle devam etti: "Bir siyasetçi için unutulmamak her daim hatırlanmak hoş olmakla birlikte yüklediği sorumluluk var mı onu düşündüm ve hem siyaset yaptığım arkadaşlarımı hem de sivil toplum kuruluşları ile konuşup tartışmaya başladım ve toplantılara devam ediyorum. Bu güne kadar yaptığım toplantılardan çıkan sonuç, siyaset yapmam konusunda sorumluluk almam beklentisi hayli yüksek.. Henüz görüşebildiğim ve geçtiğimiz günlerde basında çıkan önemli sivil toplum liderlerinin ittifakla söylediği söylemleri; 'başkan olarak yaptığınız hizmetleriniz ve sivil topluma katkılarınız unutulmaz ama onları bir yana bırakırsak, sizin demokrat tavrınız ve uzlaşmacı kişiliğiniz tam da bugün için gereklidir. Sorumluk zamanıdır!' Sözleri benim için önemli ve geri dönülmez bir mesaj olarak algılanmıştır. Ben ancak halkın milletvekili olmak ve sivil toplumun sesi ve beklentisini karşılamak için sorumluluk alabilirim. Lidere bağımlı bu sisteme karşı bir siyasetçi olarak bu düzenin parçası olmak istemem. Tabanımız ve gerçekten beklenti ve karşılığımız varsa seçilmeli ve görev almalıyım aksi halde bu günün sağlıksız yöntemiyle milletvekili olmamın yararı olacağına inanmıyorum. Ancak bağımsız aday olabilirim dediğimde ise sistemin değişmesi çabanızı biliyoruz biz de sivil toplum olarak tam da bu çabanızı daha güçlü bir şekilde desteklemek sözü veriyoruz demişlerdir. Bize bu yolda sorumluluk almamız konusunda gerekli güç ve desteği vermişlerdir... Sonuç olarak bağımsız milletvekili adayı olmak konusunda almış olduğum kararı kamuoyuna siz basın mensubu dostlar huzurunda açıklıyorum."