CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, İstanbul'daki Çağlayan Adalet Sarayı'nda teröristler tarafından şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz olayını değerlendirdi. Kart, "Ben de gidiyorum; orada bazı davaları takip ediyorum. X-Ray dahil olmak üzere kontroller yapılıyor. Buna rağmen o silah taşıyan teröristler; oraya nasıl girdi? Demek ki o kontrollerin göstermelik olduğu anlaşılıyor." dedi.

Avukatların adliye binasına X-Ray'dan geçerek çipli kimliklerle girdiğini dile getiren Kart, bu konunun gündeme getirilerek hedefi saptırmak anlamına geleceğini kaydetti. "Asli görevini yapmayan iktidarın, sorumluluğunu bertaraf ederek avukatlık mesleğini sorumlu göstermesi antidemokratik anlayışı gösteriyor." diyen Kart, asıl sorumluları tespit etmek, zafiyeti gidermek yerine avukatlık mesleğine yeni bir sindirmeyi amaçlayan bir zihniyeti gördüklerini söyledi.

"Siyasi iktidar yine hedef saptırarak kendi sorumluluğunu görmezden gelerek kaçmaya çalışıyor." diyen Kart, "Ceza hukuku boyutuyla söylüyorum; en başta asli sorumlu İstanbul Emniyet Müdürü, Vali ve İçişleri Bakanıdır." ifadelerini kullandı.

17 Aralık sonrası emniyette yaşanan tasfiyelerin terör saldırısına bir etkisinin olup olmadığına ilişkin soruya ise Kart, "Son uygulamalarla Emniyetin arşivi, hafızası yok edildi. Yeni gelen kadrolar, belli ki bu konuda ehil değil, tecrübeleri yok. Temel görevleri protesto yürüyüş hakkını kullanan insanlara şiddet uygulamak. Bu başlı başına bir zafiyet. Siz arşivini, hafızasını yok ediyorsunuz o kurumun. İstihbari takip anlamında ehliyetli olmak, arşiv oluşturmak konusunda yeterli olmayan bir yapıyı oluşturuyorsunuz. Bunun en ağır sonuçları yargıda, emniyette yaşanıyor. İnsan hayatına, canlara mal oluyor." karşılığını verdi.