CHP, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devlet nüfuzunu, kamu yetkisini ve kamu kaynaklarını kötüye kullanarak hak ihlalleri yaptığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuruda bulundu.

CHP yönetimi adına başvuruyu saat 15.00’te Konya Milletvekili Atilla Kart yaptı. Atilla Kart, AYM’ye başvuru sonrası yaptığı basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ihlallerini, “Başbakanlığın 2012/15 sayılı genelgesi, kayıt ve yasa dışı kadrolaşma, 15 Ağustos 2014 tarihinden bu yana fiilen kullandığı ve yönettiği Başbakanlık Örtülü Ödenek harcamalarıyla Havuz Medyası, RTÜK ve TRT üzerinden bilgi kirliliği, kara propaganda ve karartma yoluyla, kanunsuz emir ve talimatlarla seçim suçluları yaratarak, daha sonra ise TBMM iradesini iğfal ederek ve örtülü af yoluyla, AKP'nin seçim beyannamesinin hazırlanmasına iştirak ederek ve AKP adına mitingler yapmak suretiyle ve nihayet parlamenter sistemi fiilen askıya aldığını beyan ve itiraf ederek; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1-Nolu Protokolün 3.maddesinde düzenlenmiş olan 'serbest seçim hakkını' ve bağlı olarak Anayasanın 10, 67/2, 101, 103. maddelerini açık ve mütemadi bir şekilde ihlâl etmiş; seçimlerin 'eşit, adil-serbest' bir şekilde yapılmasını engellemiş olmakla; bu kapsamda hak ihlâllerinin yapıldığının tespitiyle, bu ihlallerin hüküm altına alınmasına; ihlallerin giderilmesini sağlayacak her türlü idari ve yargısal önlemlerin alınmasına karar verilmesini sağlamak.” şeklinde sıraladı.

15 Ağustos’tan buyana kamu kaynağı gücünü kötüye kullanan bir Cumhurbaşkanı olduğunu tekrarlayan CHP’li Kart, “Bir Anayasal darbe hali var. AYM, Başbakanlık, Meclis, Anayasal kurumlar askıya alındı. Cumhurbaşkanının Anayasa'yı ihlali artık mütemadi bir hal aldı.” dedi. Kart, Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kayıt ve yasadışı kadrolaşmaya da dikkat çekerek, 940 olması gereken kadronun 2 bin 700’e ulaştığını söyledi.

ERDOĞAN’IN EYLEM VE FİİLLERİ, YOĞUN KAST ALTINDA TAAMMÜDEN GERÇEKLEŞİYOR”

Ayrıca Cumhurbaşkanının haksız oy teminine karşı seçim öncesi idari ve yargısal önlemler alınması için de AYM’ye başvurduklarını dile getiren Kart, "Yoğun kast altında taammüden gerçekleşen eylem, fiildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ihlalleri taksir ve ihmalle işlemediğini belirterek, “Anayasal bir darbeden bahsediyorum. Görevi kötüye kullanma, bunlar ihmale oluşan eylem değil. Cumhurbaşkanı sorumsuzca davranıyor. Ülkede anayasal kurumlar Recep Tayyip Erdoğan eliyle kitlenmiş durumda." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AK Parti’nin asli genel başkanı konumunda olduğunu göstererek, AK Parti adına seçim çalışması, propaganda yaptığını, AK Parti’nin hedeflerini ortaya koyduğuna işaret eden Atilla Kart, “AKP de Erdoğan’a tabi olmanın vesayette olmanın sonucu olarak anayasadan kaynaklı haklarını kullanmıyor.” diye konuştu.
CHP’li Kart, Erdoğan için toplumsal huzursuzluğun temel kişisi olduğu, iç ve dış güvenliği tehdit eder hale geldiğine vurgu yaptı.

“ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİN BAŞINDA HALA MAKSUT SERİM BULUNUYOR”

Türkiye’de kanunsuz emir talimatla yönetilen fiili durum olduğundan söz eden Kart, örtülü ödeneğin 15 Ağustos'tan bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kullanıldığını dikkat çekti.
Kart, örtülü ödeneğin başında hala Erdoğan’ın başbakanlığı dönemindeki kişi olan Maksut Serim’in bulunduğunu belirterek, bunun da başlı başına itiraz edilmesi gereken bir konu olduğunu ifade etti.