Burdur Milletvekili H. Hami Yıldırım, Bank Asya operasyonundan önce AK Parti iktidarına yakın bazı çevrelerce piyasalardan yüklü miktarda spekülatif amaçlı döviz alındığı iddialarını belirterek, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a, “Bu iddialar doğruysa operasyon öncesi gün veya günlerde yüklü miktarda döviz alanlar kimlerdir” diye sordu.

Başbakan Yardımcısı Babacan’ın yazılı olarak cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi veren Bağımsız Milletvekili Yıldırım, 3 Şubat 2015 Salı günü gece vaktinde Türkiye’nin en güvenilir finans kurumlarından biri olan Asya Katılım Bankası A.Ş’ nin (Bank Asya) genel müdürlük binasına polisler tarafından baskın yapıldığını hatırlatarak, “Bankanın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından yönetim kurulunu belirleyen imtiyazlı payın yüzde 63'ünün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kullanılmasına karar verilmiştir. Keyfi ve siyasi olduğu izlenimi veren bu uygulamaya karşı ülke genelinde her kesimden tepkiler gelmeye devam etmektedir.” dedi.

Milletvekili Yıldırım, gerekçe olarak, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında, imtiyazlı paya sahip bazı ortakların kurucularda aranan nitelikleri taşıdıklarını gösterir bilgi ve belgelerin, kuruma intikal ettirilmediği, dolayısıyla söz konusu imtiyazlı pay sahipleri açısından kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısının banka tarafından sunulamadığı gösterildiğini dile getirdi.

Çeşitli basın organlarında ise esas amacın panik oluşturularak mevduat sahiplerinin bankadan paralarını çekmesi için algı oluşturmak ve yeni gelen yönetimin yanlış politikalarıyla bankanın zor duruma düşürülmesi olduğunun vurgulandığına işaret eden Yıldırım, bu çerçevede Ali Babacan’a şu soruları yöneltti:

'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARININ TEZAHÜRÜ MÜDÜR?'

"Ülke adına yaşanan bu talihsiz olay, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının ardından başlayan süreçte, hükümetin BDDK’nın Bank Asya’ya el konulması talimatını yüksek sesle birçok kez dile getirmesinin bir sonucu mudur?

Yönetime el koyma işlemi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın 'Dönünce Bank Asya'nın anahtarlarını masamda görmek istiyorum' ve başka bir ortamda Bank Asya ile ilgili 'O banka batmış zaten' açıklamalarının bir tezahürü müdür?

TMSF’nin Bank Asya'ya yapılan operasyonda kendisine dayanak gösterdiği 18. Maddede (5411 Sayılı Bankacılık Kanunu) müdahale yetkisinin olmamasına rağmen yönetime el konulması hukuk ihlali değil midir? Bu ihlallerin giderilmesi için ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Bank Asya'nın şimdiye kadar defalarca denetlendiği, herhangi bir usulsüzlüğe rastlanılmadığı halde, kurulma ve halka arzda aranan tüm şartları taşındığına dair belgelerin BDDK'ya iletilmesine ve kurum tarafından onaydan geçirilmesine rağmen, gelinen süreçte neden yönetime el koymaya ihtiyaç duyul muştur?

Yaklaşık 20 yıldır faaliyette bulunan bankanın ortakları birden 'belirsiz' ve ‘şüpheli’ hale nasıl gelmiştir? Bu konuda bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?

Ekonomik göstergelere bakıldığında son yıllarda ülkemizde aşağıya doğru bir gidiş varken, bu operasyonla ülke ekonomisinde çalkantılar olacağı, yatırımcıların çekimser kalacağı ve güven sorunu yaşanacağı ekonomistler tarafından belirtilmektedir. Bu hukuksuz müdahale ile ilgili hukuki ve idari işlem yapmayı düşünüyor musunuz? Ortaya çıkacak ekonomik kayıpların sorumluları hakkında herhangi bir hukuki ve idari işlem yapmayı düşünüyor musunuz?

MÜLKİYET HAKKININ SINIRLANMASI

Bankanın mali yapısı açısından bir sıkıntısı yokken ya da likidite sorunu yaşamazken uyarı veya para cezası verilebilecek bir konudan dolayı yönetimin değiştirilmesindeki asıl amaç nedir? 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarını gölgelemek için mi böyle bir yola başvurulmuştur?

Yönetime el koyma işlemiyle banka ortaklarının Anayasa ile korunan ve mutlak haklardan olan ‘mülkiyet hakkının’ sınırlandırıldığını düşünüyor musunuz? Bu konu hakkında gerek ulusal gerekse uluslararası mahkemelerde açılacak davalarda Türkiye’nin ciddi mağduriyetler yaşayabileceği dikkate alındığında, bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Hükümetin İstanbul’u dünya standartlarında hizmet veren, saygın, güvenilir ve dinamik bir finans merkezi yapma hedefi varken, ‘Bankacılık ve Finans Sektörü’ üzerinde kurulan bu hukuksuz ve haksız baskıların, bu hedefle çeliştiğini düşünüyor musunuz?

Askeri dönemlerde bile belli bir hukuka dayandırılan el koyma işleminin, 2015’in ‘Yeni Türkiye’sinde bu kadar hukuka aykırı bir şekilde meydana gelmesini siz hangi gerekçeye bağlıyorsunuz?

BANK ASYA'NIN BDDK ALEYHİNE AÇTIĞI DAVA

Bank Asya’nın BDDK aleyhine açtığı davaya bakan Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin üyelerini HSYK’nın görevden almasını nasıl değerlendiriyorsunuz? HSYK’nın bu kararıyla Anayasa’yla garanti altına alınan 'idarenin iş ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olma' ilkesinin ve 'tabii hâkim' ilkesinin çiğnendiği ortadadır. Bu hukuksuzluklar hakkında ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Bank Asya operasyonundan önce iktidara yakın bazı çevrelerce piyasalardan yüklü miktarda spekülatif amaçlı döviz alındığı iddiaları gündemdedir. Bu iddialar doğru mudur? Doğruysa operasyon öncesi gün veya günlerde yüklü miktarda döviz alanlar kimlerdir?”