Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, özellikle 7 Haziran sonrası için “Ekonomideki kayıpların, dövizdeki ateşin, terördeki yükselişin en yakın sorumlusu Erdoğan ve AKP yönetimidir.” dedi. Koalisyon kurulmamasının nedeninin de Erdoğan olduğunu söyleyen Bahçeli, “Koalisyon kurulmamasının azmettiricisi Erdoğan, icracısı Davutoğlu, itirafçısı da tüm gerçekleri korkusuzca açıklayan Bülent Arınç’tır. Koalisyon kurdurmayan, kurulmaması için görev verdiği Davutoğlu’nu sıkı sıkıya tembihleyen Erdoğan, iktidarı paylaşmamak adına Türkiye’yi uçurumdan aşağı savurmaya hazırdır.” diye ekledi.

MHP’nin seçim beyannamesi Ankara Arena Spor Salonu’nda açıklandı. Burada konuşan Genel Başkan Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve AK Parti yönetimine sert sözlerle yüklendi.

Bahçeli, konuşmasında 7 Haziran sonrası koalisyon kurma çalışmalarına da değindi. MHP’nin 'koalisyon kurmadı' diye suçlandığını hatırlatan Bahçeli, “Bizim her şeye hayır dediğimizi ileri sürdüler. Tüm tekliflere kapalı durduğumuzu anlattılar. Uzlaşmaz olduğumuzu, intihar ettiğimizi, istikrarsızlığa kanat gerdiğimizi söylediler. İktidardan korktuğumuz ve kaçtığımız yalanına bel bağladılar. Hazırlıksız olduğumuzu, reddiyeci tavır takındığımızı ifade ettiler. Havuz ve hıyanet medyasının arşivlerine bakın bunları göreceksiniz. AKP ile istikşafi ortağı CHP sürekli bu asılsız iftiralarla bizi karalamaya çabalamıştır. Biz iktidardan kaçmadık, kaçmayız. Kaldı ki aksi bir tutum var oluşumuzu inkar anlamına gelecektir. Biz dedik ki; çözümde anlaşanlar samimiyse, Dolmabahçe mutabakatı ekseninde bir araya gelip hükümet kursunlar. Biz dedik ki, AKP ile HDP; olmadı AKP ile CHP; bu da yetmezse AKP-CHP-HDP bir araya gelsinler. Soruyorum sizlere, AKP ile CHP 32 gün görüştü, koalisyon kuruldu mu? Elbette hayır. AKP ile CHP 50 saate yakın orada burada toplanıp, sanki iki yabancı ülkenin partisi gibi birbirini keşfe çıktılar; bir arpa boyu mesafe aldılar mı? Elbette hayır. Peki, hükümeti kurma görevini uhdesinde bulunduran Davutoğlu CHP’ye koalisyon teklifinde bulundu mu? Bu sorunun cevabı da şüphesiz hayır. 32 gün görüşüp kalan kısa sürede bizden koalisyon kurmamızı beklemek saflık değilse ahmaklık ve zeka noksanlığıdır.” dedi.

'DAVUTOĞLU BİZE KOALİSYON TEKLİFİ İLE GELMEDİ'

Davutoğlu’nun hükümet kurma gibi bir niyetinin asla olmadığını vurgulayan Bahçeli, “Çünkü Erdoğan kafasında seçim yenilenmesini 8 Haziran’dan itibaren planlamış, bu konuda da şartların olgunlaşmasını, ihtimallerin tüketilmesini kurnazca beklemişti. Erdoğan her fırsatta Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere sorumluluk ikazı yaparak koalisyon görüşmelerinin asıl aktörü olduğunu hatırlattı. Yasa ve Anayasa’yı ihlal ederek bu işte ben de varım dedi. Davutoğlu’nun ise söz hakkı zaten yoktu ve bu her şeyiyle ortadaydı. Açık açık söylüyorum; Davutoğlu bize koalisyon teklifiyle gelmedi. Verilmiş bir kararın ilanı maksadıyla, 45 günlük sürenin dolması için geçerken bize de uğradı. Davutoğlu bizimle görüştüğünde kendisine 4 teklifimizi kabul ettiği takdirde değil elimizi, gövdemizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu söyledim. Anayasa’nın ilk dört maddesine dokundurmayız dedik, şaşkın şaşkın, sanki ilk kez duyuyorlarmış gibi ikircikli, bu da nereden çıktı dercesine yüzümüze baktılar. Çözüm sürecini tamamen kaldıralım, buzdolabında ise fişini çekelim dedik; başlarını öne eğdiler, kulaklarını tıkadılar. 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Sürecinin üzerine gidelim, ucu kime dokunursa dokunsun failleri adalete teslim edelim dedik; 'hayır bu bir darbe teşebbüsüdür', dediler. Erdoğan anayasal sınırlarına çekilsin, parlamenter sistemle oynamasın dedik; 'olmaz, velinimetimize dokundurmayız' dediler. Şayet bunlar kabul edilmiş olsaydı, Türkiye hükümetsiz kalmayacak, siyasi buhran yaşamayacaktı. Dolmabahçe’de PKK’nın 10 maddesine evet diyenler, Ankara’da MHP’nin 4 milli ilkesine yüzünü çevirmiş, 7 Haziran seçimlerinin yenilenmesini sağlamıştır.” diye konuştu.

'ERDOĞAN İKTİDARI PAYLAŞMAMAK İÇİN ÜLKEYİ UÇURUMDAN AŞAĞI SAVURMAYA HAZIRDIR'

Bahçeli, yaşananların sorumlusunun da Erdoğan olduğunu savundu: “Kriz mucidi Erdoğan’dır. Kriz çığırtkanı Davutoğlu’dur. Hırsız dedik, kızarmış ve mahcup biz yüzle hayır dediler. Hain dedik, telaşla birbirlerine bakarak o kim ki dediler. Rüşvetçiler kol geziyor dedik, hani nerede, şimdi sırası mı dediler. Ne dediysek hayır diyen onlardı. Herkes bilsin ki; koalisyon kurulmamasının azmettiricisi Erdoğan, icracısı Davutoğlu, itirafçısı da tüm gerçekleri korkusuzca açıklayan Bülent Arınç’tır. Koalisyon kurdurmayan, kurulmaması için görev verdiği Davutoğlu’nu sıkı sıkıya tembihleyen Erdoğan, iktidarı paylaşmamak adına Türkiye’yi uçurumdan aşağı savurmaya hazırdır. Türkiye’nin 1 Kasım’dan sonra yeni bir bunalım yaşamaması için aziz milletimiz AKP’ye siyasi aldatmanın faturasını çıkarmalıdır. Ekonomideki kayıpların, dövizdeki ateşin, terördeki yükselişin en yakın sorumlusu Erdoğan ve AKP yönetimidir.”