Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun IŞİD için 'nankör' sıfatını kullanmasını sert bir dille eleştirdi. Partisinin Ankara mitinginde konuşan Bahçeli, “IŞİD’e nankör diyen Davutoğlu bu sözünü açıklığa kavuşturmak durumundadır. İyilik bilmeyene nankör denildiği bilinen bir gerçektir. Davutoğlu IŞİD’e hangi iyilikleri yapmış, hangi kıyakları geçmiştir de, bu terör örgütü nankörce davranmış, kadir kıymet bilmemiştir?” diye sordu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara mitinginde Başkent ve çevre illerden gelen partililere seslendi. Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirilen mitingde Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun IŞİD konusundaki açıklamalarını eleştirdi. Bahçeli, Davutoğlu için “Serok Ahmet, ustasından öğrendiği yalanlara bel bağlamıştır. Saptırma konusunda uzmanlaşmıştır. Davutoğlu’nun öğüttüğü iftira, savurduğu hayaldir. Yalanla yaşayan, yalana yaslanan, yalancılığı kılavuz yapan, yalandan bir Başbakan karşımızdadır.” ifadelerini kullandı.

IŞİD’E HANGİ İYİLİK YAPILDI DA NANKÖR DENİYOR?

Ardından da IŞİD için 'nankör' ifadesini kullanan Davutoğlu’nu şu sözlerle eleştirdi: “Davutoğlu Şanlıurfa’da IŞİD’e nankör demektedir. PKK’yı korkaklık ve hainlikle itham etmektedir. Davutoğlu Ankara’daki bombadan sonra oylarının arttığını söyleyecek kadar da aklını ve ahlakını kaybetmiştir. IŞİD’e nankör diyen Davutoğlu bu sözünü açıklığa kavuşturmak durumundadır. İyilik bilmeyene nankör denildiği bilinen bir gerçektir. Davutoğlu IŞİD’e hangi iyilikleri yapmış, hangi kıyakları geçmiştir de, bu terör örgütü nankörce davranmış, kadir kıymet bilmemiştir? 7 Ağustos 2014 tarihinde bir televizyon kanalında, IŞİD’in varlığını reaksiyon diye tanımlayan Davutoğlu’dur. Yine bu tarihte, IŞİD’i meşrulaştıracak sözlere imza atıp; örgütün teşekkülünü Irak’ta dışlanmış Sünni Arap’ların öfke birikmesine bağlayan da yine bu Davutoğlu’dur. IŞİD, Musul Başkonsolosluğumuzu basıp 46’sı vatandaşımız olan 49 kişiyi tutsak alırken, Süleyman Şah Türbesi tahliye edilirken Davutoğlu’nun aklına alçak, terörist, hain demek gelmemiştir. Küresel çevrelerin terör imalatı olan IŞİD, vatan toprağı sayılan dış misyonumuzu ablukaya alıp Türk bayrağını indirirken Davutoğlu’ndan çıt çıkmamıştır.”

ESAD NASIL ESED OLDUYSA IŞİD DE DEAŞ OLMUŞTUR

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu’nun 30 Eylül 2014 tarihine kadar, IŞİD’e 'terörist' diyemediğini söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti: “Bu vahşi çetenin tehditlerini devamlı alttan almışlardır. Arkasından, Esad nasıl Esed olduysa, IŞİD de birden bire DEAŞ olarak tanımlanmıştır. Davutoğlu şimdi IŞİD’e nankör demektedir. Peşinden ağır sözleri bir bir saydırmaktadır. Geçmişte AKP’nin IŞİD’le ne gibi bir bağlantısı olmuştur? IŞİD militanlarını Türkiye’de ağırlayan, tedavi imkanı sağlayan, sınırlarımızdan giriş çıkışlarına göz yuman AKP değil midir? AKP hükümeti hangi iyilikleri yapmıştır da IŞİD buna layık olamamıştır? Serok Ahmet, selefi veya harici Ahmet şeklinde anılmak istemiyorsa, bu sorularımıza dosdoğru cevap vermekle mükelleftir.”

HÜKÜMET MAZRUFLA DEĞİL ZARFLA İLGİLENİYOR

Bahçeli, konuşmasının devamında ise Ankara saldırısının birden fazla örgüte yıkma çabalarını eleştirdi. Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: “Ankara saldırısını IŞİD, PKK ve Suriye istihbaratına yıkma çabası Erdoğan ve Davutoğlu’nu fazlasıyla cezbetmiştir. Davutoğlu’nun kokteyl terör, Erdoğan’ın kolektif terör ifadeleri hepimizin, herkesin malumudur. Hükümet mazrufla değil, zarfla ilgilenmektedir. Bu cılız ve aciz zihniyet Ankara saldırısının maksat ve mesajlarını okumaktan, yorumlamaktan, gerekli tedbirleri almaktan oldukça uzaktır. Asıl sorun, asıl çarpıklık, asıl vahim tablo da budur. İhmaller serisi sonucunda, hangisi olursa olsun, terör örgütleri Ankara’ya taşınmıştır. İhanetler zinciri canlı bombalara yeşil ışık yakmıştır. Türkiye terör parantezine alınmış, terör boyunduruğuna girmiştir. AKP, körle yatmış, şaşı kalkmıştır.”

DAVUTOĞLU’NDA CESARET, ERDOĞAN’DA NİYET YOK

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemiz böyle gidemeyecek, bu şekilde yönetilemeyecek, canilerin oyuncağı olamayacaktır. Biliniz ki, teröre dur demek, ülkenin geleceğine hizmettir. Teröristleri bu aziz vatandan temizlemek, denge ve düzeni sağlamak ülkenin geleceği için mecburiyettir. Davutoğlu’nda bunu yapacak cesaret, dirayet ve hamiyet yoktur. Erdoğan da bunu başaracak niyetten, mizaçtan ve sicilden iz ve eser kalmamıştır. Türkiye’nin önüne kim geçerse, Türk milletinin ufkunu kim perdelerse Milliyetçi Hareket’in kahır ve azmiyle tanışacaklardır. Terörü; amasız, şartsız, fakatsız, bahanesiz bitirecek, kökünü kurutacak yegane kudret Milliyetçi Hareket’tir. Biz müzakere etmeyiz, mücadeleyi gittiği yere kadar sürdürürüz.”