Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hitler demokratik yollardan seçilmişti, fakat milyonlarca insanın hayatına mal olduğu, hala beşeriyetin hafızasından çıkaramadığı faciaları yaşattığı açık bir gerçektir." dedi. Erdoğan'ın 'bu sistemle yolumuza devam edemeyiz' dediğini hatırlatan Bahçeli, "Biz Erdoğan’ın nasıl yürüdüğünü, nereye yürüyeceğini aşağı yukarı biliyoruz. Ve bu yolun sonunda objektif ve tarafsız hukuk olduğunu, Yüce Divan’ın kendisini beklediğini şimdiden görüyoruz." şeklinde konuştu.

Devlet Bahçeli, partisince Kastamonu Kuzeykent Miting Alanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yüklenen Bahçeli, Erdoğan'ın muhalefetle polemik yaptığını, Davutoğlu'nun ise kayıplarda olduğunu dile getirdi.

Davutoğlu'nun ortaya çıktığı zamanlarda Erdoğan’dan öğrendiği iftira ve ithamları önüne gelene savurduğunu söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti: "En son Kastamonu’ya geldiğinde de aynısını yapmıştır. Burada 2001’de Türkiye’nin tank yapıp yapmadığını sorgulamış, bize milliyetçilikle ilgili laf yetiştirmiştir.
Davutoğlu Türkiye tank da yaptı, top da yaptı, hatta uçak bile yaptı. Sen ülkene öyle yabancılaşmış, gerçeklere öyle sırtını dönmüşsün ki, neyin yapılıp yapılmadığını bilmeyecek kadar cehalete gömülmüşsün. Tank yaptık yapmasına ama çok şükür yolsuzluk yapmadık, rüşvet yemedik, harama ortak olmadık."

'SEN TÜRKMENLERİ ÖLDÜRENLERİ AĞIRLARKEN BİZ KERKÜZ İÇİN AĞLIYORDUK'

"Davutoğlu, sen Türkmenleri öldürenleri ağırlayıp onlara abi derken; biz Kerkük için ağlıyorduk, Musul için feryat ediyorduk, Tuzhurmatu için yas tutuyorduk." diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Sen ve hükümetin Türkmenleri cinayetlerle yüz yüze bırakırken, Türkmeneli'ne elimizi uzatıyor, acıları yüreğimizde duyuyorduk. Sen Barzani’yle kucaklaşıp Türkmen katillerine sevgi gösterileri yaparken, biz yardım konvoylarımızı soydaşlarımıza sana ve işbirlikçilerine rağmen ulaştırıyorduk. Davutoğlu sen kim, Türkmenler'den bahsetmek kimdir. Türkmenler sınırlarda beklerken, kulağını tıkayan, Doğu Türkistan’da yaşanan kıyıma sessiz kalan korkaklar kümesinde sen ve zihniyetin sıra sıra dizilmiştir. Biz elbette bir tek Türkmen kardeşimizi vermeyiz. Biz elbette bir tek mazlumu çaresiz bırakmayız. Çünkü biz Allah’tan korkar, Türk milletinin engin ve tarihi kucaklaşmasından besleniriz. Sen ve hükümetin ise bölücülerle buluşur, Türkmen katilleriyle söz kesersiniz. Ankara’da milliyetçilik yaptığımı söyleyen Davutoğlu, sen Kandil’de PKK’lı, İmralı’da müzakereci olduğunu, iradeni Erdoğan’a çoktan bedelsiz devrettiğini artık görmeli ve anlamalısın."

'ERDOĞAN, DEVAMLI DAVUTOĞLU'NDAN ROL KAPMANIN PEŞİNDEDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Davutoğlu’na artık güvenmediğini her haliyle ispatladığını dile getiren Bahçeli, "Asgari ücret rakamını dahi bilmeyen Erdoğan, bizimle bu alanda söz yarıştırmaktadır. Davutoğlu ise fonksiyonsuz ve atıl şekilde yedekte beklemektedir. Erdoğan, devamlı Davutoğlu’ndan rol kapmanın peşindedir. Bunu da başkanlık yatırım olarak değerlendirmektedir. Cumhurbaşkanı olarak görevlendirdiğiniz şahıs, AKP’ye nasıl olurda oy talep etmektedir? Anayasa’yı delik deşik eden, devlet nizamını darp eden, milletin verdiği yetkiyi kasten yanlış yorumlayan Erdoğan sabırları çatlatmıştır.
Parlamenter sistemin suyu mu çıkmıştır? Erdoğan’a göre sistem arıza vermekte, teklemekte, patinaj yapmaktadır. Aslında arızalı kendi fikriyatı, patinaj yapan kendi anlayışıdır. Diyor ki başkanlık sistemi gelirse Türkiye çok başlılıktan kurtulacak; birden bire, sanki sihirli el değişmişçesine siyasi rahatlığa, ekonomik refaha kavuşacakmış. Yalanın bu kadarına pes doğrusu denir." ifadelerini kullandı.

'HİTLER DE DEMOKRATİK YOLLARDAN SEÇİLMİŞTİ'

Erdoğan'ın 'seçilmişten diktatör olmaz' diyerek cahilliğini gösterdiğini kaydeden Bahçeli, "Hitler, demokratik yollardan seçilmişti, fakat milyonlarca insanın hayatına mal olduğu, hala beşeriyetin hafızasından çıkaramadığı faciaları yaşattığı açık bir gerçektir. Erdoğan 'bu sistemle yolumuza devam edemeyiz' demektedir. Biz Erdoğan’ın nasıl yürüdüğünü, nereye yürüyeceğini aşağı yukarı biliyoruz. Ve bu yolun sonunda objektif ve tarafsız hukuk olduğunu, Yüce Divan’ın kendisini beklediğini şimdiden görüyoruz." dedi.