Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa ülkelerine tepki göstererek, “Lanet olsun senin demokrasi anlayışına, özgürlük anlayışına ve çifte standardına ve ikiyüzlülüğüne. Bunlar, bu batılılar maalesef çifte standardın ve ikiyüzlülüğün sembolü haline geldiler” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Edirne temasları kapsamında Uzunköprü ilçesinde STK’lar, iş adamları ve muhtarlar ile bir araya geldi.

“Batılılar çifte standardın ve ikiyüzlülüğün sembolü haline geldi”

Bakan Çavuşoğlu, Avrupa ülkelerinin Paris ve Brüksel’de gerçekleştirilen terör saldırıları öncesi DEAŞ’ı terör örgütü olarak tanımadıklarını hatırlatarak, “Şimdi DEAŞ yüce dinimiz İslam’ı suiistimal etti diye, bizim DEAŞ’a sempatimiz olur mu? Tam tersine Müslümanlara zarar verdiği için ve Müslümanlıkla alakası olmadığı için Müslüman bir ülke olarak bugüne kadar DEAŞ’a karşı en etkili mücadeleyi biz verdik. İçeride ve dışarıda, yabancı terörist ve savaşçılara katılmak için. 4 bin tanesini yakaladık, o ülkelere iade ettik. Baktık bazıları daha sonra havalimanlarına geri geldi. Neden geldiyse? Kim bıraktıysa? Paris ve Brüksel saldırılarına kadar DEAŞ’lı teröristlerin hepsini serbest bırakıyordu Avrupalılar. Biz gönderiyoruz. Bak, bu kişi ise şu uçağa bindirdik, polise de yine bizim bakanlığımızdan resmi onların büyükelçiliğine yazılı gönderiyorduk. Bir bakıyorsun bir ay sonra aynı terörist İstanbul havalimanında, Edirne kapısında Türkiye’ye tekrar girmek istiyor. Soruyoruz, ‘Ne oluyor?’ İfade özgürlüğü, seyahat özgürlüğü diyorlar. Sen benim vatandaşıma seyahat özgürlüğü vermiyorsun, köpeklerine ısıtıyorsun, atlarının altında ezmeye çalışıyorsun, ifade özgürlüğüne izin vermiyorsun, teröristlere PKK’lılara, DHKP-C’lilere, FETÖ’cülere özgürlük veriyorsun. Batsın senin özgürlüğün. Lanet olsun senin demokrasi anlayışına, özgürlük anlayışına ve çifte standardına ve ikiyüzlülüğüne. Bunlar, bu batılılar maalesef çifte standardın ve ikiyüzlülüğün sembolü haline geldiler” dedi.

“Çalışarak olur, yatarak olmaz”

Bakan Çavuşoğlu, ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Cumhuriyet’ ve ‘Atatürk’ kelimeleri üzerinden yaptıkları siyasetle bir yere varamayacaklarını belirterek, “Türkiye’de bize kadar herhangi bir demir yolunun yapıldığını gördünüz mü? Bırakın demir yolu yapılmasını, eski demir yollarının tamiri bile yapılamadı. Yapılamadı, parası yok, vizyon yok. Ben ama şimdi Edirne’den Kars’a hızlı tren yapıyorum. Boğazın altından Marmaray’ı geçiriyorum. Üç katlı tren geçiriyorum. Şimdi bitmek üzere iki katından araç geçecek bir katında tren geçecek. Üçüncü köprünün ortasından tren geçecek. Vizyonum var, hedefim var. Cumhuriyetin 100’üncü yılına hazırlanıyorum. Dünyanın en büyük havalimanı bende olmalı. Kanal İstanbul’u ben gerçekleştirmeliyim. Çanakkale’de denizin üzerinden dünyanın en uzun köprüsünü ben yapmalıyım. Türk’sek, Türk’e durmak yakışmıyorsa, Türk ileri gitmek istiyorsa bunu yapmalı. Boş laflarla, sloganlarla olmaz. Cumhuriyetten kelime olarak geçinerek bir şey olmaz. Atatürk’ten geçinerek bir yere varamazsın. Atatürk’ün ilkelerini benimseyeceksin, o ilkeleri uygulamak için çalışacaksın. Çalışarak olur, yatarak olmaz” ifadelerini kullandı.