AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "23 ve 24’üncü fasılların Kıbrıs ile bir ilgisi yok. Ama şöyle bir durum var; gece gündüz medya özgürlüğünden, hukuk devletinden bahsediliyor. Biz de diyoruz ki kendimize güveniyoruz, buyurun fasılları açalım. Resmi bir platformda konuşalım. Eğer fasıllar açılmadan bu eleştiriler aynı şekilde devam ederse demek ki bu konuda samimi bir yaklaşım yok" dedi.
Türkiye-AB Siyasi Diyalog Toplantısı, Devlet Konukevi’nde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi/AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ve Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Toplantı sonrası bir gazetecinin, "Vize serbesti ve geri kabul anlaşmasına" ilişkin sorusuna Bakan Çelik, "AB-Türkiye katılım müzakereleri objektif kriterlere dayanır. Biz böyle biliyoruz. Biz, bu kriterlerde tenzilat istemiyoruz, başkaları da kendisine göre zam yapmaya kalkmasın bunlara. Türkiye son zamanlarda AB’deki ülkelerin iç politikası olarak konuşuluyor. 23 ve 24’üncü fasılların Kıbrıs ile bir ilgisi yok. Ama şöyle bir durum var; gece gündüz medya özgürlüğünden, hukuk devletinden bahsediliyor. Biz de diyoruz ki kendimize güveniyoruz, buyurun fasılları açalım. Resmi bir platformda konuşalım. Eğer fasıllar açılmadan bu eleştiriler aynı şekilde devam ederse demek ki bu konuda samimi bir yaklaşım yok. Bu sadece Türkiye’ye karşı bir bahane olarak kullanılıyor demektir. Fiili durumun farkındayız. Ama AB içerisindeki bir ülkenin, Güney Kıbrıs’ın Türkiye ile ilişkileri bloke etmesi AB’nin birlik halinde hareket etme ruhunu da zedeliyor. Bu aslında doğru bir şey değil, bunun nasıl çözüleceği de AB’nin kendi meselesi. Bu 1 ayda bir sürü reform yaparken Türkiye ile müzakereleri keselim diyen AB ülkeleri çıktı. Bunlar son derece ırkçı ve İslamafobik yaklaşımlar ortaya koydular. Biz her konuda objektif kriterlerde kendimize güveniyoruz. Vize serbestisi ile de söyledik. Bu bir anahtar konudur. Türkiye onlarca terör örgütüyle mücadele ederken ve darbe girişimini atlatmışken ordumuz şuan da Suriye topraklarındaki operasyonlara destek verirken terör yasasını değiştirelim demek irrasyonel bir yaklaşım olur. Buradaki doğru mekanizma Avrupa Konseyi ile bunu bir taahhüde bağlarız ve Türkiye taahhütte bulunduğu zaman bunu yerine getirir" cevabını verdi.