CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, 2007’de değiştirilen polis vazife ve selahiyeti kanununu çerçevesinde polisin amirinden izin almadan kendi takdiri ile ateş etmesi sonucu o günden bu güne 183 kişinin öldüğünü söyledi. İç güvelik paketinin toplumla mücadele paketi olduğunu ifade eden Balbay, “Türkiye’de herkesten terör üretiyorlar,3 kişi bir araya gelse terör örgütü olabiliyor. Şimdi her şeyden terör üretecekler, her şey terör malzemesi olabilecek. Taştan, sopadan, kaleme kağıda kadar.” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, polis aracı Akrep’ten atılan gaz fişeği ile gözünü kaybeden Çankaya’da görevli temizlik işçisi Muharrem Dağsüren ve İzmir'de ‘dur’ ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle uyarı ateşi açılması sonucu hayatını kaybeden Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun ile birlikte Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısının ana konusunun Türkiye’nin gündeminde olan, 1 hafta ertelenen iç güvenlik paketi diye bilinen 21 yasada değişiklik öngören 43 madde ile başlayıp,132 maddeye ulaşan iç güvenlik paketi olduğunu belirten Balbay, “Ana muhalefet partisi olarak, CHP olarak bu yasanın Türkiye’de iç güvenliği sağlamayacağını, özgürlükleri ortadan kaldırmaktan başka bir işlevinin olamayacağını değişik örnek çok değişik örnekleriyle paylaştık.” dedi. Bu yasanın her şeyden önce toplumla mücadele yasasından başka bir şey olmadığını belirten Balbay, “21 yasa bunların içinde polis vazife ve selahiyetleri kanunu, jandarmanın görevleri kanunu, terörle mücadele kanunu ve mera kanunu bile var. Bütün bunlarda değişiklikler öngörülüyor. Bütün bu koşulları güvenlik gerekçesi öne sürülerek ağırlaştıran değişiklikler öngörüyor. Şuanda 2007’de değiştirilen polis vazife ve selahiyetleri kanununu çerçevesinde polis kendi öngörüsü ile ateş etme şüphe üzerine ateş etme yetkisi verilmişti. O dönem yapılan değişiklik sonrasında polisin amirinden izin almadan telefon etmeden o an kendi takdiri ile ateş etmesi sonucu 183 kişi öldü. Bunların arasında Baran Tursun 19 yaşındaydı, üniversiteyi kazanmıştı henüz kaydını yaptırmamıştı.” diye konuştu.

'TOPLUM GÜVENLİĞİ İÇİN DEĞİL HÜKÜMET GÜVENLİĞİ İÇİN. HÜKÜMETE EN UFAK BİR SÖZ EDENİ SUSTURMAK İÇİN'

İç güvenlik yasası ile polise hiç kimseden izin almadan elindeki silahı kullanma yetkisinin verildiğini anlatan Balbay, “İnsani bir boyut var. Başbakan diyor ki, ‘bilye atana, sapan atana bir şey demeyecek miyiz?’ şimdi burada Muharrem görevini yaparken bu oldu. Elinde bir temizlik malzemesi vardı. Bulsunlar bilyeyi, şunu yaparken yakalamıştık desinler. Bu kadar ağır ihlallerin olduğu Türkiye’de 132 maddelik, 132 bombalık, 132 cinayet malzemesine neden olacak yasa geliyor. Başbakan bu yasa çıkacak, çıkacak, çıkacak diyor. Başbakan sayıklıyor. Ya bu yasanın ne götürdüğünün farkında değil. Başbakan bundan sonra torba yasa gelmeyecek dedi yeni torba yasayı başbakanın boynuna geçirdiler.” şeklinde konuştu.

İç güvelik paketinin toplumla mücadele paketi olduğunu ifade eden Balbay, “Türkiye’de herkesten terör üretiyorlar,3 kişi bir araya gelse terör örgütü olabiliyor. Şimdi her şeyden terör üretecekler, her şey terör malzemesi olabilecek. Taştan, sopadan, kaleme kağıda kadar. Bugüne kadar terörist ilan edilmek bu kadar kolay mı deniliyordu. Her şeyin terör malzemesi olarak algılanabileceği ve ona görev ceza isteneceği bir tablo var. Bu devletin güvenliği, toplum güvenliği için değil hükümet güvenliği içindir. Hükümete en ufak bir söz edeni susturmak içindir.” açıklamasında bulundu.

'183 KİŞİNİN ARASINDA TEK BİRİSİNİN POLİSE BİLYE ATTIĞINI İSPATLAYIN DAVAMDAN VAZGEÇEYİM'

Baran Tursun Vakfı olarak polis şiddetine karşı mücadele verdiklerini ifade eden Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun ise, “Çalışmaları yaparken Ankara’da hükümet ve parlamentoda iç güvenlik yasasında değişiklik yapıldığını gördük. Polisin yetkisi yok mu? Çok mu hantal, yakalayamıyorsa spor yapması lazım. Bide orada kamuoyuna kendi haklılıklarını öne çıkarmak için bilye atanlara, molotof ve taş atanlara karşı biz dedik ki yalan söylüyorsunuz, kuyruklu yalan söylüyorsunuz. Baran Tursun vakfının failinin polis olduğu ölüm olayların hazırladığı raporunda 183 kişi var. Başbakanımıza sesleniyorum. Sizin bilye, makul şüphe ve molotof dediğiniz hepsi numara. Bakın 183 kişinin arasında tek birisinin polise bilye attığını ispatlayın, gösterin ben dişimi kırayım, davamdan vazgeçeyim.” İfadelerini kullandı.

3 Haziran 2013 tarihinde polisin Akrep aracı üzerinden atılan gaz fişeğiyle sağ gözünü kaybettiğini anlatan Muharrem Dağsüren de şunları söyledi: “Benim gibi Türkiye genelinde 30 kişi var. Hepsini gözünü kaybetti. Kimi TOMA’dan sıkılan su ile kimi gaz fişeği ile kimi de plastik mermi ile. Bu çıkan yasa ile 30 değil, 100’lercesini olacağını ve öleceğine inanıyorum. Bu yasa insan öldürmekten başka bir şey değil.”

Gözünü kaybeden 30 kişiyi, 'görmeyen gözü görsünler' diye Meclis'e getireceklerini belirten Balbay, “Bu 30 kişiyi sizin vicdanınız önünde toplumun önünde bu kişilerden hangisi size Molotof attı, hangisi polise mukavemette bulundu diye soracağız. Yine 183 kişinin ailelerini getireceğiz. Soracaklar madem ki siz bu yasası güvenlik için çıkarıyorsunuz bizim yaşam güvenliğimiz ne oldu diye soracaklar.” diye konuştu.

Balbay basın mensuplarına 2007-2014 yılları arasında polis şiddetiyle öldürülenlerin illere göre dağılımı başlıklı bir liste de dağıttı.

İller
İstanbul: 40
Diyarbakır: 18
Ankara: 14
İzmir: 12
Şırnak: 12
Hakkari: 9
Adana: 8
Van: 6
Antalya: 6
Hatay: 6
Bursa: 4
Erzurum: 3
Elazığ: 3
Kocaeli: 3
Artvin: 3
Aydın: 2
Balıkesir: 2
Eskişehir: 2
Uşak: 2
Sakarya: 2
Çanakkale: 2
Şanlıurfa: 2
Zonguldak: 2
Yalova: 2
Tunceli: 2
Mersin: 2
Tekirdağ: 1
Sivas: 1
Ağrı: 1
Tokat: 1
Manisa: 1
Kütahya: 1
Gaziantep: 1
Muğla: 1
Batman: 1
Malatya: 1
Iğdır: 1
Karaman: 1
Siirt: 1
Muş: 1
Trabzon: 1
TOPLAM 183