Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılacak olası bir Bakanlar Kurulu toplantısına HDP’li bakanların katılmayacağını açıkladı. Cumhurbaşkanının Saray’da bakanlar kurulunu toplamasını doğru bulmadıklarını, böyle bir talep gelirse HDP’li bakanların bunun yazılı gerekçelerini isteyeceğini kaydeden Baluken, “Arkadaşlarımız katılmayacaklar. Net olarak ifade ediyorum.” diye konuştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, “Terörle mücadele ödül yönetmeliği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki soruya Baluken, “Yapılan düzenleme açık bir muhbirlik genelgesidir. İnsanları onursuzlaştırma çağrısıdır. Para karşılığında başka insanların canların alınması çalışmasıdır. Kabul edilmesi mümkün değil. Daha önce bu uygulamalar yapıldı, 90’lı yıllarda bu uygulamaların sonucu bu topraklarda çok büyük acılar çekildi. Bugün özellikte AKP’nin yürüttüğü savaş konsepti neredeyse ülkeyi bir iç savaşa sürüklemiş durumda. Bu tarz düzenlemelerle komşunun komşuya güvenemeyeceği, kardeşin kardeşe kırdırılacağı bir süreç ön görülüyor. Bu sorunları derinleştirme dışında hiçbir işe yaramaz. Aynı zamanda devletin sorumluluktan kaçması ile ilgili bir aciziyet göstergesidir. Bu ülkenin 78 milyon tüm yurttaşlarının güvenliğini sağlamak devletin en asli görevidir. Devlet kendi vatandaşının güvenliğini demokratik alanları kısıtladığı için özgürlüklere saldırılar doğrultusunda değerlendirdiği için bugün büyük bir zorlanma yaşıyor. Bunları rahatlatacağına, demokratik alanları genişleteceğine bireysel ve kollektif özgürlükleri yasal ve anayasal düzenlemeye kavuşturacağına tam tersine bu tarz muhbirlik uygulamalarıyla sonuç almaya çalışıyor. Herhangi bir sonuç alması mümkün değil. Çözümsüzlüğü derinleştiren bir yaklaşım olarak ele alıyoruz. Aynı zamanda AKP’nin zihniyetini de dışa vuruyor. Para ile her meseleyi halledeceği sanana bir tüccar zihniyeti var karşımızda. İnsan yaşamına dokunmayan, toplum sorunlarına eğilmeyen bu anlamda tarihi sosyolojik kendi toplumsal gerçekliğini bilmeyen bir anlayışla karşı karşıyayız. AKP’nin tüccar zihniyetinin bugün toplumsal sorunlara yansımasıdır. Sonuç almak her açıdan mümkün değildir. Biraz bu ülkenin tarihini, sosyolojik dokusunu toplumsal gerçekliğini bilselerdi bu muhbirlik müessesesinin Anadolu'da ve Mezopotamya kültüründe tarih boyunca en çok mahkum edilen en ayıp görülen ve toplum içinde de en çok dışlanan bir mekanizma olduğunu görürlerdi. AKP kendi halkına kendi halklarına giderek yabancılaşan bir pratik ortaya koyuyor.” cevabını verdi.

HDP’Lİ BAKANLARA YÖNELİK HERHANGİ BİR GİRİŞİMLERİ AÇIK BİR ŞEKİLDE DARBE MÜDAHALESİ OLARAK DEĞERLENDİRİLİR

Başka bir gazetecinin, “İlk bakanlar kuruluna HDP’li bakanlar katıldı. Saray’da yapılması düşünülen olası bir bakanlar kurulu toplantısına HDP’li bakanlardan katılım olur mu?” sorusuna Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Baluken, “Hayır. Cumhurbaşkanı ülkede olağanüstü durumlar varsa bakanlar kuruluna başkanlık edebilir. Bugün halk tarafından yetkilendirilmemiş bir başkanlık sistemi uygulamasına kalkarsa bu bakanlarımız tarafından mutlaka değerlendirilecektir. Cumhurbaşkanının Saray’da bakanlar kurulunu toplamasını doğru bulmuyoruz. Bunun özellikle rutinleşmeye çalışmasıyla ilgili bütün topluma kanıksatmaya çalışması ile ilgili bir algı yürütüyorlar. Eğer böyle bir talep gelirse bakanlarımız bunun yazılı gerekçelerini isteyecekler. Hangi gerekçeye dayanarak cumhurbaşkanı bakanlar kuruluna başkanlık ediyor veya bakanlar kurulunu Saray’da topluyor diye arkadaşlarımız mutlaka o yazılı gerekçeyi öğrenmek isteyeceklerdir. O yazılı gerekçe önümüze gelirse onu da bizlerde hem yetkili parti organlarımızla hem de kamuoyuyla paylaşacak şekilde ele alırız.” diye cevap verdi.

Gazetecilerin, “Gerekçeye göre evet ya da hayır yanıtı mı vereceksiniz?” sorusuna Baluken, “Hayır arkadaşlarımız katılmayacaklar. Net olarak ifade ediyorum. Saray’la ilgili bakanlar kurulu toplantısında herhangi bir planlama söz konusu olursa bunun yazılı gerekçesini hepimizin öğrenme hakkı var kamuoyunun da öğrenme hakkı var. O nedenle o yazılı gerekçeyi öğrenip sizlerle de paylaşacağız. Ama katılım noktasında dediğim gibi çok onu gerektiren bir gerekçenin olmadığı koşullarda arkadaşlarımızın katılması söz konusu olmaz.” İfadelerini kullandı.

“İki HDP’li bakanın bu benzeri durumlarda örneğin bakanlar kurulunda alınan kararlara muhalefet etmeleri durumunda azledilmeleri gibi bir senaryodan bahsediliyor. Böyle bir şey mümkün olabilir mi?”sorusuna ise Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, “Mümkün olmaz. Öyle bir şeyi yapmaya kalkarlarsa bu halk iradesine yönelik yapılmış olan darbe müdahalesinin bakanlar kuruluna kabineye kadar taşınması anlamına gelecektir. Oradaki bakanlarımız halktan almış oldukları yetki ile 7 Haziran’da aldıkları oyların temsiliyle orada bulunuyorlar. AKP kabinesinin birer üyesi değiller. AKP bu konuda kendi kabine üyeleriyle ilgili bazı tasarruflarla bulunabilir. Ama halktan yetki almış HDP’li bakanlara yönelik herhangi bir girişimleri açık bir şekilde darbe müdahalesi olarak tarafımızdan değerlendirilir.” cevabını verdi.

“Tezkere görüşmelerine iki bakan katılacak mı?” sorusuna ise Baluken, “Şüphesiz ki. Bugün de zaten bakanlarımız gerekli açıklamayı yaptılar. Bu tezkerenin müstafi bir hükümet tarafından korsanvari yöntemlerle meclise getirilmiş olmasını da bakanlar kurulunda mutlaka gündeme getirecekler. Ülkenin ihtiyacı olan çalışmanın savaş tezkeresini meclisten geçirmek değil tam tersine barış çalışmalarını bir an önce gündemleştirmek olduğunu orada güçlü bir şekilde savunacaklar. AKP hükümeti bu savaş tezkeresini müstafi bir hükümet üzerinden müstafi bir kabine üzerinden meclise göndermekle bu mevcut hükümetin seçim hükümetinin bütün üyelerine o üyelerin iradelerine açık bir hakarette de bulunmuştur. Bu konuda bakanlarımız bakanlar kurulunda mutlaka kendi görüşlerini ifade edeceklerdir.” diye cevapladı.