Halkların Demokratik Partisi(HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendisini hainlikle suçlamasıyla ilgili, "Tabi ki onların seviyelerine inecek halimiz yok. Ülkede Başbakan olmuşlar, cumhurbaşkanlığı yapıyorlar, fakat ahlaktan eser yok. Kullandıkları dil, üslup, çok seviyesizce, hitap tarzları çok ucuz. 13 yıldır bu ülkeyi onlar yönetiyor maalesef. İnşallah ülkeyi onlardan kurtarırız. Bunların üslubuyle ilgili.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da Demokratik Toplum Kongresi’ni ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen ziyaret sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Demritaş, seçim çalışmalarına başladıklarını söyledi. Bu kapsamda DTK’yı ziyaret ettiklerini anlatan Demirtaş, DTK’nın verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Ağrı’da yaşanan olaylar ile ilgili konuşan Demirtaş, “Öte yandan ben Sayın Başbakan'a hatırlatmak istiyorum. Bingöl Emniyet Müdürü'ne saldırı olduğu saatlerde 4 kişiyi orada infaz ettiniz ve sen Başbakan olarak çıkıp dedin ki, 'alçaklar 2 saatte hak ettiği cezayı buldu.' Bakın sonra ortaya çıktı ki saldırıyla ilgili hiçbir alakası yok bunu kayıtlar da ispatladı. Yine aynı başbakana sormak istiyorum Nihat Kazanhan 13-14 yaşında polis kurşunuyla öldürüldü ve sen çıktın dedin ki, 'asla orada bir polis müdahalesi yoktur, orada polis o saatte bulunmamıştır' dedin ama olayla ilgili şuan bir polis tutuklu Nihat Kazanhan’ı öldürmekten dolayı. Şimdi Ağrı olayı ile ilgili bizi suçluyorsun. Ağrı'da çatışmanın yaşandığı yerin en yakın yerleşim birimi olan köy AKP’li. Ve köyün muhtarı diyor ki bize baskı yok. Biz rahatlıkla AKP’ye oy veriyoruz. Kimse bize baskı yapmıyor diyor. Köy muhtarı seni yalanlıyor, Genelkurmay Başkanlığı yalanlıyor, senin AKP il başkanın seni yalanlıyor. Kimse baskı görmedik diyor. Asker gelmeseydi çatışma olmazdı, diyor. Buranın yerleşim yeri değil çatışmanın olduğu yer dağın başı dolaysıyla PKK’nin silahlarıyla yerleşim birimine inmiş de o yüzden çatışma çıkmış yalanına sığınmasınlar. Bu bir AKP provokasyonuydu ve boşa çıktı. Halk iyi anlıyor. Halk şu anda kimin provokasyon peşinde olduğunu iyi anlıyor. AKP yaptığı provokasyonun tuzağına düşmüştür. Kendi kazdıkları kuyuya düşmüşlerdir. Ağrı meselesi bundan ibarettir.” ifadelerini kullandı.

Ermeni soykırımıyla ilgili son günlerde yaşanan tartışmalara değinen HDP Lideri Demirtaş, hükümeti eleştirdi. İktidarın çocukça tepki verdiğini vurgulayan Demirtaş, hükümetin geçmişte yaşanan olaylarla ilgili hakikatleri araştırma konusunda harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş şöyle konuştu: “Papa bir şey söylüyor, çocukça tepki veriyorlar. Avrupa Parlamentosu bir karar alıyor buna da çocukça tepki veriyorlar. Zannedersiniz kreştir. Devlet yönetmiyorlar da kreşte okuyan çocuklar gibi refleksler gösteriyorlar. İnsan anlamakta zorlanıyor. Ermeni gerçeğiyle nasıl yüzleşmesi gerektiğini topluma bir anlatın. Bu Türkiye’de tartışılmamış bir meseledir. Bu resmi olarak açıklığı kavuşmamış bir konudur. Bu tepkileri vermek yerine akılcı bir yol haritasıyla Türkiye’de Ermeni meselesine nasıl yüzleşeceği tartışılırsa hükümet bunları anlatsa çok daha iyi olur. Papa'yı tanımıyoruz diyerek bu sorun çözülemez.” diye konuştu.

AK Parti’nin seçim bildirgesini değerlendiren Demirtaş, “Üstünde uzun uzun tartışmaya gerek yok. Bize çağrı da yapıyor değerlendirsin muhalefet liderleri. İki cümle ile değerlendireyim Ahmet Hoca'nın hatırı kalmasın. Bir defa seçim beyannameniz 13 yıldır hiçbir şey yapmadığınızı itiraf beyannamesidir. Eğer siz yıllardır bir şeyler yapmış olsaydınız niye bunları halka vaat olarak sunuyorsunuz ki. Zannedersiniz ki ilk defa seçime giriyorsunuz. Efendim anayasayı değiştireceğiz, özgürlük getireceğiz, şunu yapacağız, bunu yapacağız. Yeni olan tek şey var, başkanlık. Geri kalanın tamamı 2002’den beri söylüyorlar. Yapacağız diyorlar ne zaman yapacaksınız. 2023’de yapacağız diyorlar. Ey bu halk sizi 2023’e kadar sırtınızda taşımak zorunda mı? 13 yıldır aynı nakaratı tekrarlaya tekrarlaya halkın önüne getiriyorlar. Yani Sayın Ahmet Davutoğlu kendisini inkar edebilecek seçim beyannamesi ve seçim çalışması yapacak farkında değil. Başkan seçeceği, başkan seçecekseniz o bildirgeyi hükümet olarak niye üstleniyorsunuz. Çıksın Recep Tayyip Erdoğan o bildirgeyi açıklasın o zaman. Hükümet bir taraftan o bildirgenin sahibi olacak, öbür taraftan başkanlık sistemine geçeceğiz. Bu beyannamede yazılanların hepsi fasa fisodur demek istiyorlar. Ne yaptığının farkında değiller. Hakikaten yazık bu ülkeye böyle bir iktidarı, böyle bir başbakanı bu ülke hak etmiyor.” şeklinde konuştu.

Bundan sonraki süreçte inşallah en küçük bir provokasyonun yaşanmayacağını anlatan Demirtaş,provokasyonları önlemeye dönük sorumluluk sadece kendilerinde ait değil olmadığını, asıl birinci sorumluluğun hükümette olduğunu belirtti. Demirtaş, “İnşallah hiç kimsenin burnu kanamaz. Biz dedik askerde PKK'da bu halkın evlatlarıdır. Tek bir insanın burnu kanamasın. Ağrı halkı orada insanlık görevini yaptı. Diyadinliler askerleri omuzlarında taşıyarak ölümden kurtardı. Bunu inkar etmenin ne anlamı var. Genelkurmay halka teşekkür ediyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan o provokasyonda istedikleri sonucu elde edemeyince şimdi HDP'yi suçlamaya başladılar. Sanki HDP oraya oraya ordu göndermişte çatışma yaşanmış. Kimse kusura bakmasın halk AKP'nin yalanlarını artık yemiyor. Millet bunların ne mal olduklarını iyice anladı. Her gün daha fazla teşhir olacaklar. Panikledikçe hatta yapmaya devam edecekler. Allah hiç kimseyi onların düştüğü durama düşürmesin.Gittikçe rezil olacaklar, görünen odur. Kimse şu manüpilasyona düşmesin deniliyor ya ‘PKK silah zoruyla HDP'ye oy topluyor.' Bu külliyen yalan. Bizim kırsaldaki oy oranımız şehirdekinden çok daha düşük. PKK kırsalda ve dağda silahlı bir güçtür. Eğer PKK zoruyla insanlar HDP'ye oy vermiş olsaydı oy oranımız çok yüksek olması lazımdı. Bu yalana kimse aldanmasın böyle bir gerçeklik yok. Ağrı'da ki muhtar AKP'yi yalanladı. PKK daha ne kadar geri çekilecek bilmiyorum. Dağın başında ateşkes konumunda bekliyorlar. Nereye çekilsinler, onu da bir söylesinler tam olarak nereye çekilmesini istiyorlar PKK'yi, bunu söyleyenlerin yolda göstermesi lazımdır. Sınır dışına diyorlarsa, hangi yoldan nereden? Hangi yasaya göre gidecekler onu da söylesinler. Çekile bilecekleri kadar zaten yüksekte duruyorlar dağın başındalar. Sen ille gidip ‘onlarla çatışacağım' demesen, ilan edilen ateşkese devlet uyarsa çatışmaz olmaz” ifadelerini kullandı.