Başbakan Binali Yıldırım, diğer siyasi partilere bir önerisinin olduğunu belirterek, “Doğu ve Güneydoğu’da siyaset görevi sadece AK Parti’nin değildir. CHP, MHP ve diğerleri, bölgede şartlar düzelmiştir, biz istiyoruz ki bu siyasi partilerimiz artık bölgeye gitsin, teşkilatsınlar. Partimizin iktidarımızın yaptığı bu mücadeleyi salvo atışlarla eleştirmekten vazgeçsinler” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti İl Başkanlığı’nda düzenlenen AK Parti Siyaset Akademisi, Büyük Güç Türkiye Eğitim Programı’nda ilk dersini verdi. 81 ilde 10 hafta boyunca siyasetçi ve akademisyenlerin siyasal teori ve pratiğe dair dersleriyle gerçekleşecek akademi programının açış konuşmasını yapan Yıldırım, “Siyaset akademisi AK Parti’nin kuruluş tarihi ile yaşıt. AK Parti kurulduğunda sadece Türkiye’nin özlemin duyduğu yeni bir siyaseti başlatmadı aynı zamanda siyasette kaliteyi de ihmal etmedi. Bu dersi anlatırken aklıma 2001 yılı kuruluştan sonraki görevlendirilmiştik illerde, siyaset akademisine ders vermiştik. İlk dersimi Trabzon’da kamu yönetimi ve vatandaş devlet ilişkilerine yönelik ders vermiştik. O gün anlattıklarımız bugün hala güncel. Devlet millet ilişkilerinde çok önemli gelişmeler olsa da devletin bürokrasisi tam anlamıyla esnetilebilmiş değil. Hala bürokrasi siyaseti zaman zaman yönlendirmeye devam ediyor” diye konuştu.
“Devletin ana mekanizması Ankara’dadır”
Yapacak daha çok işin olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, “Ankara’da ilk dersi yapıyoruz. Ankara vatandaşla devletin ilişkileri büyük oranda Ankara’da tanzim ediliyor. AK Parti’den önce vatandaşa bugün git yarın gel denildi. AK Parti’yle bugün git yarın gel zihniyeti de büyük oranda yok oldu. Artık ülkemizin hangi köşesinde yaşarsa yaşasın, hiçbir vatandaşımız Ankara’ya ulaşılmaz olarak bakmıyor. 81 vilayette siyaset yapıyoruz ama Ankara’nın siyasette farklı yeri var. Devletin ana mekanizması Ankara’dadır. Bir anlamda, bir arabanın motoru ne ifade ediyorsa Ankara da odur. Dolayısıyla Ankara’da yaşayan kardeşlerimiz hem şanslı ama bir o kadar da sorumlulukları fazla. Şükür olsun ki AK Parti Ankara İl Teşkilatı bugüne kadar partimizin hep göğsünü kabarttı, çok güzel sonuçlar aldı. Akşemseddin Hazretleri terbiyesini buradan, Hacı Bayram-ı Veli’den aldı. Onların anlayışı ahlak ve vicdandı. AK Parti davası da öyledi. Bizim davamız, adalet temelinde kalkınma davasıdır. AK Parti olarak 14 Ağustos’ta 15. Yılımızı tamamlamış olacağız” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin özünde büyük bir başarı hikayesi olduğuna dikkati çeken Yıldırım, “2002 iktidarından sonra, AK Parti’nin 13 yıldan fazla zamanı var. Başarı öyküsünün arkasında iki temel sebep aramak lazım. Birisi siyasetin AK Parti dönemiyle birlikte insan için yapılması gereken, insana hizmet, insanı yüceltmek için olması gereken bir araç şeklinde algılanmalıdır. İkincisi de demokrasinin geliştirilmesi, vesayetlerin ortadan kaldırılması vatandaşlarımızın yıllardan beri ertelenen isteklerinin karşılanmasıdır” dedi.
“Daha yapacak çok işimiz var”
Başbakan Yıldırım, bugünlere vesayetlerle mücadele ederek geldiklerini belirterek, “Gizli iktidar ortaklarımızın olduğunu iktidara geldikten sonra farkettik. Bunlar zaman içerisinde sürekli bizi taciz ettiler. Bütün dünya ve hatta 78 milyon vatan evladı o 27 Nisan elektronik belgesine kilitlenmişti, şimdi ne yapacaklar, işte şimdi bunları göreceğiz, işte bunların sonu geldi. O elektronik muhtıraya dedik ki adres yanlış kardeşim, yanlış adrese gönderdiniz. Postaladık, gitti. Ondan sonra Türkiye’de tılsım bozuldu. Halkın iradesini yere düşürmeyen, bu uğurda her şeyi göze alan bir parti var AK Parti. Ama bu vesayet odakları durmadı. Bitti mi, bitmedi. Daha yapacak çok işimiz var. Türkiye’nin daha fazla insan onurunu yüceltecek yeni yeni uygulamaların getirilmesi gibi bir sorumluluğumuz var. Bu hareketin lideri Türkiye sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan. Allah’a şükür uyum içerisinde memleketimizin işlerini en iyi şekilde yapmanın gayreti içindeyiz” dedi.
Türkiye’nin zor bir bölgede yer aldığını anlatan Yıldırım, “Lozan ile ertelenen bir hesap var. O hesap tekrar önümüzü konulmuş durumda. O hesap bu toprakların kaderini değiştirecek sinsi planların uygulamaya sokulacağı bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Terörü Türkiye’nin içerisinde gündemin en alt sıralarına indirmemiz birinci önceliğimizdir” diyen Yıldırım, “O yüzden kimse bu operasyonlar niye bitmiyor diye soru sormaya cüret etmesin. Bu operasyonlar bitmez. Bu bölücü terör örgütü, bunlar sivil insanları genç yaşlı demeden öldürmeye devam ederse, askerimize, polisimize silah doğrultup onları şehit etmeye devam ederse, vatandaşlarımıza korku salarak onlara hayatı zehir etmeye devam ederse, ülkemizin her köşesinde vatandaşlarımız rahatça seyahat edemezse bu operasyonlar elbette devam edecek. Terör örgütünde büyük bir paniğin olduğunu görüyoruz. Eskisi kadar içeride ve dışarıdaki destekçilerini ikna edemiyorlar. Her şeyden önce Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşlarımızın desteğini alamıyorlar” şeklinde konuştu.
“Diğer siyasi partilere bir önerim var”
Diğer siyasi partilere bir önerisinin olduğuna dikkati çeken Yıldırım, “O da şudur, Doğu ve Güneydoğu’da siyaset görevi sadece AK Parti’nin değildir. CHP, MHP ve diğerleri bölgede şartlar düzelmiştir, biz istiyoruz ki bu siyasi partilerimiz artık bölgeye gitsin, teşkilatsınlar. Partimizin iktidarımızın yaptığı bu mücadeleyi salvo atışlarla eleştirmekten vazgeçsinler, gitsinler sahada biz de Türkiye’nin geleceği için yükü almaya varız desinler. Vatandaş bunu bekliyor” dedi.
Yıldırım’ın, “Bizim arkadaşlar da vur deyince öldürüyorlar, yazmışlar da yazmışlar. Aydın (Ünal) olsaydı bunlar olmazdı” şeklindeki ifadeleri salonda gülüşmelere yol açtı.
İsrail ile ilişkiler
İsrail’le ilişkilere değinen Yıldırım, “Türkiye şunu yapabilirdi, tazminat özür tamam, diğerlerinden bize ne diyebilirdi, demedi, demezde. Bu konuda bir iyileştirme yapılmazsa biz böyle bir normalleşmeyi kabul etmeyiz, sonunda sabırla bu görüşmeler sürdürüldü, mutabakat sağlandı. Gazze’ye bayramın ilk günü 11 bin ton insani yardım yapıldı. Oradaki çocukların bayram hediyesi olarak bizlere nasip etti” diye konuştu.
Rusya ile yaşanan gelişmeler
Rusya konusunda Türkiye’nin haklı olduğuna dikkati çeken Yıldırım, “Önemli olan halklar ne diyor, ona kulak vermek lazım. Türk milleti ve Rus halkı başından beri bunu onaylamadı. Bir dostum, bu krizin galibi şuan liderler ama iki ay sonra buzdolapları olacak dedi. Zaman geçtikçe Rusya’nın ihtiyacı olan tarım ürünlerinin fiyatlarının artması krizin boyutunu bir kez daha ortaya koydu. Sonunda aklı selim galip geldi. Her iki lider gayret gösterdi. Halkın, Türk milletinin sesine kulak verildi, nihayet normalleşme sürecini sağlamış olduk. Irak’la, Suriye, Mısır’la, bölgedeki ülkelerle kavga etmemiz için bir neden yok. Allah’a şükür her şey yolunda gidiyor” ifadelerini kullandı.
10 başlık altında 60 ders programı
Eğitim programı, 10 başlık altında 60 ders programından oluşuyor. Programda, deneyim paylaşımları adı altında yeni bir bölüm yer alacak. Ankara başta olmak üzere 20 ilde bu hafta içinde siyaset akademisi eğitim programı başlayacak, Ekim ayında da diğer illerde bu programlar devam edecek. Başbakan Yıldırım, dereceye giren 3 kişiye ödüllerini verdi.