Başbakan Binali Yıldırım, demokrasi nöbetindeki vatandaşlara hitap ettiği konuşmasında, “Bu hainlere müsamaha asla göstermeyeceğiz. İntikam duygusuyla değil, merhamet duygusuyla değil, adalet duygusuyla bu hesabı soracağız. Ordumuz bizim göz bebeğimizdir, Mehmetçik bizim canımızdır, kışlalar peygamber ocağıdır. Hainlerle ordumuzu ve emniyetti, şanlı kurumlarımızı birbirinden ayırt edelim”
Başbakan Binali Yıldırım, demokrasi nöbetindeki vatandaşlara hitap etti. Videokonferas yöntemiyle Türkiye’nin birçok şehrindeki meydanları dolduran vatandaşlara seslenen Yıldırım, “AK Partililer, CHP’liler, MHP’liler, HDP’liler hepimiz alanlardaydık. Gece demeden, gündüz demeden, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla meydanlara koştunuz. Her birinizi sevgiyle, muhabbetle yürekten selamlıyorum. 81 vilayetimizde demokrasi nöbeti tutuna meydanları selamlıyorum. 15 Temmuz karanlık gecesinde demokrasi meşalesini sönmemek üzere 81 ilimizin meydanlarında yaktınız. FETÖ Cumhurbaşkanımız öldürmek, hükümetimizi devirmek istedi. Meclisimizi bombalayarak milletle bağımızı koparmak istedi. Münafıklar bunu başaramadı. Millet iradesine milletin silahları ile saldırdılar. Allah’ın yardımı, milletin aklıselimiyle bu darbeci bozuntularının emellerini boşa çıkardık. Dimdik ayaktayız, milletimiz tüm renkleriyle sokaklarda, tüm farklılıklarımızla milli iradeye, demokrasiye, hukuk devletine, birlikte Türkiye’ye sahip çıktık. Alevisi Sünnisi, sağcısı solcusu, Türk’ü Kürt’ü, Laz’ı, Çerkes’i, Arap’ı velhasıl 79 milyon batan evladı ayağa kalktı” şeklinde konuştu.
“Bu aziz millet, bombaları, kurşunları yüreğiyle, göğsüyle söndürdü”
Yıldırım, yaptığı konuşmada vatandaşların FETÖ’cü teröristlerin namlularına göğüslerini siper ettiğini belirterek, “Bir millet istiklaline, istikbaline böyle sahip çıktı. FETÖ’cü katiller karşısında tek yumruk olduk. Bu katiller tankların karşısında duramayacağımızı zannetti. Bu darbeciler, savaş uçakları kaldırarak bu millete boyun eğdireceğini zannetti. Bu aziz millet darbecilere dersini verdi. Bombaları, kurşunları yüreğiyle, göğsüyle söndürdü. Namusunu, bayrağını, milli iradeyi çiğnetmedi. Milletimiz bu süreçte demokrasiye, milli iradeye, Türkiye’ye en güçlü şekilde sahip çıktı. Devletini, ülkesini, bayrağını dış güçlerin maşasına asla teslim etmedi. Allah bütün milletimizden razı olsun” diye konuştu.
“Ülkemizin düşmanlarına vereceğimiz en güzel cevap birlik, beraberlik ve kardeşliğimizdir”
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bu yola kefenimizi giydik de çıktık’ cümlesine atıfta bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siz görevinizi şanla, şerefle yaptınız. Emin olun ki son nefesimize kadar hükümet olarak emrinizdeyiz. Bu karanlık gece, millet iradesine sahip çıkan siyasilerin çağrısıyla aydınlandı. O karanlık gece Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımızın şu sözü ile aydınlandı. Cumhurbaşkanımız ne dedi: ‘İnin meydanlara, bu darbeci bozuntularına dersini verelim. Biz milletin gücünden, hakkın gücünden başka güç tanımayız. Kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Öleceksek bu yolda ölmeye hazırız. Ancak milletin namusunu, milletin iradesini asla darbecilere teslim etmeyiz.’ Cuntacıları, çeteleri, ruhunu başka ülkelere satan FETÖ’ye dersini verdiniz. Milletin silahını millete doğrultanları siz dize getirdiniz. Ham olsun büyük bir mutabakat sağladık. Bütün siyasi, farklılıkları bir kenara bıraktık. Farklılıkları bir potada erittik bu güzel birliği, dirliği inşallah devam ettireceğiz. Birbirimizin hukukunu sonuna kadar koruyacağız. Ülkemizin düşmanlarına vereceğimiz en güzel cevap birlik, beraberlik ve kardeşliğimizdir, bunu özenle koruyacağız.
“İntikam duygusuyla değil, merhamet duygusuyla değil, adalet duygusuyla bu hesabı soracağız”
FETÖ’cü teröristlerle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Emniyet Teşkilatı’nın ayırt edilmesi gerektiğine değinen Yıldırım, “Türkiye bir hukuk devleti, hukuk işliyor. Hukuk düzenine kastedenler hak ettikleri cevabı mutlaka alacak. Bu hainlere müsamaha asla göstermeyeceğiz. İntikam duygusuyla değil, merhamet duygusuyla değil, adalet duygusuyla bu hesabı soracağız. Ordumuz bizim göz bebeğimizdir, Mehmetçik bizim canımızdır, kışlalar peygamber ocağıdır. Hainlerle ordumuzu ve emniyetti, şanlı kurumlarımızı birbirinden ayırt edelim. Bu darbe girişimini başlatanlar subay elbisesi içine girmiş katillerdir, canilerdir, FETÖ’nün elemanlarıdır. Onlarla ülkesini, bayrağını seven subaylarımızı, askerlerimizi asla karıştırmayalım. Ordu ve emniyet yaptığımız reformlarla daha güzlü hale gelecek. Şehitlerimizi, demokrasi kahramanlarımızı, gazilerimizi bir kez deha rahmetle anıyorum. Şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. Çıkardığımız kanunlarla şehit ailelerini ve gazilerimizi devletin himayesine aldık” ifadelerini kullandı.
“Aziz dinimizi kirleten bu istismarcılara asla geçit vermeyeceğiz”
Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi ekonomik olarak en başarılı sınavı verdiğine dikkat çeken Yıldırım, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Türkiye’nin ekonomisi 15 Temmuz gecesi en güzel sınavını vermiştir. Ekonomimiz sapasağlam ayaktadır, en ufak bir sarsıntı, en ufak bir esneme olmamıştır. Bu da bazılarının canını sıkmış. Varsın notumuzu düşürsünler. Biz başkalarının verdiği notla ayakta değiliz. Bize notu 79 milyon vatan evladı verdi. Bankalara koştular, dövizlerini bozdular, bunların oyunlarını da kursaklarında bıraktılar. İşte millet böyle olur. İşte birlikte olmak, vatandaşla beraber olmak böyle olur. Bu günlerde Türk milleti ne kadar asil olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Siz meydanlara sahip olun, gerisini bize bırakın. Siz oradan işinizi yapacaksınız, biz de bu işi başımıza saranların hesabını göreceğiz. Gerekli bütün düzenlemeyi yapıyoruz. Bir daha bu ülkeyi darbelerle dünya kamuoyunda küçük düşürmeye çalışan guruplara, çetelere fırsat vermeyecek şekilde işlerimizi düzene koyduk, koymaya devam ediyoruz. Aziz dinimizi kirleten bu istismarcılara da asla geçit vermeyeceğiz. Dinimizi bu din sömürücülerine karşı daha da savunacağız. Allah’ın izniyle dinimize de vatanımıza da sahip çıkacağız. Avrupa duysun, dünya duysun, Türkiye’nin bütün düşmanları duysun. Türkiye bugün 15 Temmuz öncesine göre daha güçlüdür, meclisimiz daha da güçlenmiştir, siyaset kurumları bugün daha da itibarlı hale gelmiştir. Demokrasi, hukuk devleti daha da güçlenmiştir. Türkiye dimdik ayaktadır. Allah hepinizden razı olsun.”