Başbakan Binali Yıldırım, gençleri vesayet odaklarına karşı uyararak, "Bir yandan millete hizmet edeceksiniz, milletin dertlerini, sorunlarını çözeceksiniz ama bir yandan da vesayet odaklarını temizleyeceksiniz. Artık bir şey olmaz, bundan sonra hiçbir şey olmaz demeyin çünkü bu topraklar çok dinamik bu bölge üzerinde hesabı olanlar çok. O yüzden uyanık olmak mecburiyetindeyiz, her an her şeye hazır olarak hedeflerimizden zerre kadar sapmadan, durmadan, yorulmadan yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Gençlik Kolları Gelişim Kampı programı kapsamında AK Parti Gençlik Kolları üyeleri ile Ankara Kızılcahamam’da bir araya geldi.
Burada gençlere seslenen Başbakan Yıldırım, FETÖ soruşturmalarında öfkeyi bir kenara bırakarak hukuk çerçevesinde hareket ettiklerini kaydederek, "Bizim siyasetteki varlık sebebimiz demokrasiyi, hukuk devletini eksiksiz olarak hayata geçirmektir. Geçtiğimiz 15 yıl içinde böyle oldu bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. AK Parti Kurucu Lideri, Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yola çıkarken bir şey söyledi, ’Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak’. 15 Yıl geçti, AK Parti’yle beraber doğan bebeler bugün 15 yaşına geldi. Onlar AK Parti’yle birlikte büyüdü. Onların, AK Parti’nin neyi yaptığını, neyi yapmadığını tam olarak anlaması mümkün değil, belki yarısını anlayabilirler ama bugün doğanlar veya bugün Türkiye’de ne oluyor ne bitiyor diye anlamaya çalışanlar AK Parti’nin yaptıkları konusunda fazla fikri yok zannederler ki eskiden beri böyleydi. Onun için sevgili gençler size çok ama çok görev düşüyor. Türkiye’nin her köşesinde vatandaşlarımızın yaşadığı her yerde mutlaka AK Parti’yi, AK Parti’nin davasını, Türkiye’ye olan sevdasını, herkese anlatacaksınız. Yılmadan yorulmadan anlatacaksınız. Bu toplantıları niçin yapıyorsunuz? AK Parti şuurunu, AK Parti’nin takım ruhunu geliştirmek için yapıyorsunuz. Kiminiz Van’dan kiminiz Tunceli’den kiminiz Niğde’den kiminiz Edirne’den kiminiz Kars’tan hep bir araya geliyorsunuz, hem tanışıyorsunuz hem konuşuyorsunuz hem de gelecek vizyonunuzu paylaşıyorsunuz" diye konuştu.
"Ankara’ya geldik işe başladık, ortaklarımız peydah oldu"
AK Parti’nin geçen 15 yılda iki şeyi başardığının altını çizen Başbakan Yıldırım, "Birincisi, Türkiye’nin kalkınması, 15 yıl önceki Türkiye’yi düşünün bugünkü Türkiye’yi görün ve kıyaslayın. Uzağa gitmenize lüzum yok şu Ankara- Kızılcahamam yolunu düşünün. Geldiğiniz illerdeki yolları, hastanelerin halini, okulların halini, şehirlerin halini, üniversiteleri düşünün ve bir karşılaştırma yapın, Türkiye nereden nereye geldi. Bir Türkiye’yi üç Türkiye yaptık. Türkiye’yi üçe katladık. Yollarıyla, hastaneleriyle, okullarıyla, dünyaya dudak uçuklatacak büyük projeleriyle Türkiye’ye çağ atlatan partinin adı AK Parti’dir. Bunları yaparken zannediyor musunuz ki her şey sütlimandı, önümüzde kimse yoktu, her şey rahattı. Maalesef öyle olmadı. İktidara geldiğimiz andan itibaren darbe heveslileri, vesayet odakları hemen harekete geçti. Tek başına iktidar olmuşuz, tek başına iş başına demişiz meydanlara düşmüşüz, millet de bize güvenmiş 3 Kasım’da tek başına iş başına geçirmiş. Ankara’ya geldik işe başladık, ortaklarımız peydah oldu. Siz neredeydiniz kardeşim? Seçim meydanlarında biz sizi görmedik ama o gelenekmiş Ankara’ya gelince gizli ortaklar varmış. Biz dedik ki: ’Yağma yok, biz senedi milletten aldık hesabı millete veririz, hadi oradan’. Eski alışkanlıkları elinin tersiyle iten, milletten başka irade tanımayan partinin adı AK Parti’dir. Bunlar boş durmuyor, kapıdan kovuyorsunuz bacadan girmeye çalışıyorlar. Bu kötü bir alışkanlık, darbe alışkanlığı kötü bir alışkanlık. Ne yazık ki bizim yakın siyasi tarihimizde çokça rastladığımız kötü bir alışkanlık" ifadelerini kullandı.
"Kadrolu vesayetçi hukukçular her dönemde iş başındalar"
Başbakan Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlki 1960’a dayanıyor, 1960’ta Demokrat Parti iktidardan indirildi ve 27 Mayıs’ta Başbakan, Bakanları daha sonra yargılandı, idam edildi. O dönemde rahmetli Menderes’i bir gün önce Eskişehir’de Sivrihisar’da karşılayan milyonlar bir gün sonra ortada kimse yok. 70’lere geldik 71’de tekrar Muhtıra. 80’e geldik, 12 Eylül tekrar darbe, 90’lara geldik 28 Şubat tekrar Muhtıra ve Refahyol Hükümeti istifaya zorlandı. AK Parti tek başına iktidara gelince artık vesayet odakları yok oldu derken, 2000’li yıllar boyunca AK Parti bir yandan Türkiye’yi dönüştürürken Cumhurbaşkanı seçeceğiz, Cumhurbaşkanı seçiminde yeni bir icat çıkardılar, hiç olmamış bir şey. AK Parti iktidarında çok bilmiş hukukçular yeni bir icat buldular 367 milletvekili Meclis’te hazır bulunması lazım diye. Onlar kadrolu vesayetçi hukukçular her dönemde iş başındalar. Ne o AK Parti Cumhurbaşkanı seçemez, kim dedi? Kardeşim milletin sözünün üzerine söz olur mu? Millet bir şey dediyse herkes selam duracak, bitti. Ne oldu? Öyle mi kardeşim? Öyle mi diyorsunuz? Hadi buyurun meydana. Gittik millete sorduk, millet de cevabını verdi, ’siz mi seçtirmiyorsunuz, biz seçiyoruz’ dedi. Bu millet, hep yanlışı düzelten bir millet olmuştur. Kim yanlış yapmışsa o yanlışı düzelten hep millet olmuştur ama millet ilk defa 15 Temmuz’da başka bir şey yaptı. Yanlışları millet hep seçimde düzeltiyordu, ses etmeyip bekliyordu seçim geldiğinde hesabı görüyor yanlış yapanları kenara atıyordu ama 15 Temmuz’da millet ’haddi aştınız’ dedi. ’Seçimi bekleyecek hal yok acil operasyon lazım’ dedi, seçimi beklemeden o gece hesabı gördü. Darbecilerin hepsinin birer birer hesabını gördü."
"15 Temmuz’da da aynı liste var yine listede Recep Tayyip Erdoğan ve diğer arkadaşları"
Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karar veren referandumu yaptıklarını hatırlatan Yıldırım, "Allah’a şükürler milletin oylarıyla, yüzde 52 oyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı’da AK Parti Lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı da seçti, iş başına getirdi. İş bitti dedik, tamam bundan sonra bu vesayetçiler kenara çekilir, artık bu maceralardan vazgeçer dedik. Geçmediler, ne yaptılar hemen AK Parti’ye kapatma davası açtırdılar. Tek başına iktidar olmuş, iş başında bütün sorunları çözüyor, millet desteği tam bir de bakıyorsun bir sabah AK Parti’ye kapatma davası açılmış. Herkes şaşkın, bütün dünya ’bu ne biçim memleket’ diyor. Ben o gün bir resmi ziyaret için yurtdışındaydım muhatabım duymuş bana söyledi. ’Bu bir şaka olmalı herhalde’ dedim. 14 Mart 2008 Cumhurbaşkanı seçiminde sonuç alamayanlar bu sefer daha büyük bir hamle yapmaya karar verdiler. Orada da başarılı olamadılar, o kapatma davasında siyasetten men edilecek 71 kişilik önemli listenin içinde ben de vardım. O benim için bir şeref listesidir, listenin başında Recep Tayyip Erdoğan var ve arkadaşları. 15 Temmuz’da da aynı liste var yine listede Recep Tayyip Erdoğan ve diğer arkadaşları. Kapatma davasını da savuşturduk bir nefes alalım dedik bu sefer yargı darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. Birinci yargı darbe girişimi, onunla mücadele ettik baktık olmuyor tuttuk yargı da bir reform yaptık ve onu da referanduma götürdük. Nedir? Yargıdaki birinci darbe teşebbüsü Erzincan’da başladı. Erzincan Başsavcısı ile başlayan bir süreçti. Onun sonunda da baktık ki işler sıkıntılı yargıda bir reform paketi hazırladık ve HSYK’nın yapısını yeniden tanımlayan bir reformu halka götürdük, halk kabul etti" şeklinde konuştu.
"Tatarından kurtaralım derken beterine rastladık" diyen Yıldırım şunları kaydetti:
"Bu sefer FETÖ’cüler piyasaya çıktılar. FETÖ’cülerin ilk piyasaya çıktığı yer, anayasa yargı reformudur. Orada ilk kendilerini gösterdiler. MİT Başkanının alınma teşebbüsü, Gezi’deki rolleri ve daha sonra 17-25 Aralık’da açıkça meydan okudular. Hükümete karşı meydan okudular ve ondan sonra iş kızıştı gele gele 15 Temmuz’a geldik. Bir yandan millete hizmet edeceksiniz, milletin dertlerini, sorunlarını çözeceksiniz ama bir yandan da vesayet odaklarını temizleyeceksiniz. Artık bir şey olmaz, bundan sonra hiçbir şey olmaz demeyin çünkü bu topraklar çok dinamik bu bölge üzerinde hesabı olanlar çok. O yüzden uyanık olmak mecburiyetindeyiz, her an her şeye hazır olarak hedeflerimizden zerre kadar sapmadan, durmadan, yorulmadan yolumuza devam edeceğiz."