HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, bu ülkenin ne kadar acil bir reform hükümetine, bir yeniden yapılandırma yaraları sarma hükümetine ihtiyacı varsa en az o kadar da çatışmasızlığa ihtiyacı olduğunu söyledi. Silahların susmasına susturulmasına ihtiyaç olduğunu kaydeden Baydemir, “Çatışmasızlık ne kadar elzemse şüphesiz ki hükümetin kurulması da o kadar elzemdir. Bugün toplum nasıl ki silahların gölgesi altında kurşun sesleri altında yaşam sürdürmek durumunda bırakılmışsa bana göre hükümet görüşmeleri de yine bu atmosferden etkileniyor. Bu itibarla silahların susması ile hükümetin kurulması çalışması eş başlı götürülmelidir. Oluşacak hükümet aynı zamanda çatışmasızlığı sağlama, silahları susturma, bu ülkenin evlatların ölümünü önleme görevi ve perspektifiyle hareket etmeli.” dedi.

HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ve Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Baydemir, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Kuzey Irak ziyaretinizde Barzani’den çözüm süreci ile ilgili talebiniz oldu mu?” sorusuna Baydemir, “Şüpheniz ki şu anda yaşamız olduğumuz tablonun, yıkım ve acının temel kökeninde hükümetin çözüm perspektifinden uzaklaşması nedendir. Müzakere masasının devrilmesi nedendir. Bu itibarla gittiğimiz her yerde bir kez daha tarafların müzakere zeminine, diyalog zeminine, ortak paydaları istişare etme zeminine geri getirilmesi konusunda herkesten katkısı bekliyoruz. Hem bölgesel hükümet hem de bölgesel yönetim başkanı kendileri de bu minvalde bugüne kadar çöküm perspektifine, müzakere perspektifine sunmuş oldukları katkıyı bundan sonra da sunma arzusunda olduklarını ifade ettiler. Gerek huzurumuzda gerekse basına yansıyan demeçlerinde görüyoruz ki her iki tarafı bir an önce müzakere zeminine geri dönme konusunda çağrılarda, davetlerde bulunuyorlar.” cevabını verdi.

İçinde bulunulan süreçle alakalı Barzani’ye ne yapabileceğini bizzat sorduklarını belirten Kadri Yıldırım ise “Kendisi şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da buna hazır olduğunu ve elinden geleni yapacağını, buna canı gönülden katkı sunmaya, barış ve çözüm sürecine yeniden dönülmeye canı gönülden hazır olduğunu ve bu konuda elinden geleni yapacağını bizzat kendisi ifade ettiler.” diye aktardı.

Gazetecilerin “Barzani’den bir arabuluculuk konumunda olması konusunda bir talepte mi bulundunuz?” sorusuna Baydemir şu karşılığı verdi: “Hayır, elbetteki bu şekilde yorumlanamaz. Ama bir kez daha söylüyorum. Şimdi Türkiye’de bulunan bütün dinamikler, bütün siyasi partiler, bütün sivil toplum kuruluşları, vicdan sahibi olan her yurttaşımıza yaptığımız çağrının aynısını bütün dinamiklere yapıyoruz. Aynı çağrıyı bütün dünyaya yapıyoruz. Nihayetinde bugün yaşamış olduğumuz acı sarmalı, yeteri miktarda dünya bu deneyime sahiptir. Dünyada bütün bu süreçler müzakere, diyalog ve barışla nihayete kavuşmuştur. Bu itibarla deneyim sahibi olan tüm dinamikleri de bu sürece dahil olmaya, bu sürece katkı sunmaya davet ediyoruz. Bu gidilen yol yol değildir. Çıkmaz sokaktır, bu çıkmaz sokaktan bir an önce geri dönülmesi için biz çağrımızı başta Türkiye olmak üzere bütün barışa inanan dinamiklere yapıyoruz.”

Zergele raporu minvalinde gerek Anayasa ve gerekse Meclis iç tüzüğü gereği soru önergelerini Başbakan'ın cevaplaması üzerine sunduklarını anlatan Baydemir, “Bugün de Zergele köyü katliamı ile ilgili Meclis araştırılması talebimizi kayda geçirdik. Bir an önce Meclis de bu sürece el koymalı. Bu ülkenin evlatları asker, polis, gerilla, sivil köy korucusu her ne olursa olsun anne evladı hayatını yitirirken Meclis kapalı olmamalıdır, Meclis tatilde olmamalıdır. Meclis'i de göreve davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.

"EĞER BİR ÇÖZÜMÜ BURADA GÖRMESEYDİK PARLAMENTO'DA OLMAZDIK"

Başka bir gazetecinin, “Şırnak Demokratik Bölgesel Partisi başkanının bir açıklaması oldu. 'Şırnak’ta özerklik ilan ediyoruz, devletin hiçbir kurumunu tanımıyoruz' dedi. Nasıl yorumluyorsunuz?” sorusu üzerine Baydemir, “Açıklamaya vakıf değilim. Ben atmosferin vermiş, çünkü şu anda yaşamış olduğumuz atmosfer, açıkçası herkesin kimyasını bozma riskiyle karşı karşıyayız. Daha ilk günlerde Parlamento'da yaptığım konuşmada da ifade ettim. Bu savaş bir müddet sonra tarafların kontrolünden çıkabilir. Bu savaş bir müddet sonra geri dönüşü olmayan duygu kırılmalarına, büyük kırılmalara yol açabilir. Bu itibarla da behemehâl aklın gereklerini, vicdanın gereklerini hayata geçirebileceğimiz bir zemine geri dönmemiz gerektiğine inanıyorum. Açıklamaya vakıf değilim ama ben atmosferin vermiş olduğu bir çıkış olduğunu düşünüyorum. Aklı selimle değerlendirildiğinde 2013’ten bugüne değin HDP’nin var olma nedeni, HDP’nin mücadele perspektifi çok açık ve net; söylüyorum, eğer bir çözümü burada görmeseydik Parlamento'da olmazdık. Biz çözümü birlikte yaşamda görmeseydik burada olmazdık. Biz halen çözümü birlikte yaşamda gördüğümüz için, halen çözümü müzakere de ortak paydalarda buluşmalarda eşitlik, özgürlük kardeşlik temelinde barışta gördüğümüz için buradayız, bu çabayı ortaya koyuyoruz. Bu savaş daha fazla tahribat yaratmadan, daha fazla kopuşlar yaratmadan, daha fazla duygu kırılmaları yaratmadan, daha fazla evlatlar toprağa düşmeden durdurulmalıdır. Bu minvaldeki çağrımızı yineliyoruz. Müzakere masasına dönebilmek içinde taraflar öncelikli olarak parmaklarını tetikten çekmelidir. Bir çatışmasızlık atmosferi içinde gözlemci heyetinde, gözetiminde, denetiminde bir kez daha müzakereler ve diyalog başlamalıdır.” şeklinde konuştu.

“Dün gerçekleştirilen koalisyon görüşmeleri ile ilgili neler söylersiniz?” sorusu üzerine de Baydemir şunları söyledi: “Bu ülkenin ne kadar acil bir reform hükümetine, bir yeniden yapılandırma, yaraları sarma hükümetine ihtiyacı varsa en az o kadar da çatışmasızlığa ihtiyacı var. Silahların susmasına, susturulmasına ihtiyaç var. Çatışmasızlık ne kadar elzemse şüphesiz ki hükümetin kurulması da o kadar elzemdir. Bugün toplum nasıl ki silahların gölgesi altında, kurşun sesleri altında yaşam sürdürmek durumunda bırakılmışsa bana göre hükümet görüşmeleri de yine bu atmosferden etkileniyor. Bu itibarla silahların susması ile hükümetin kurulması çalışması eş başlı götürülmelidir. Oluşacak hükümet aynı zamanda çatışmasızlığı sağlama, silahları susturma, bu ülkenin evlatlarının ölümünü önleme görevi ve perspektifiyle hareket etmeli.”