Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, ülke genelinde eğitim kurumlarına yönelik düzenlenen polis operasyonlarına tepki gösterdi. Operasyon emrini verenlere seslenen Çayır, "Dün çocuklarınızın gittiği okulları bugün yok etmek için iktidarın gücünü kullanmak, ne akılla, ne vicdanla bağdaşmaz, buna derhal son verilmeli." dedi.

BBP Genel Başkanı Yardımcısı Remzi Çayır, dershane baskınları nedeniyle yaptığı açıklamada, AK Parti Hükümeti ve temsilcilerinin seçimden sonra ortaya koyduğu siyasi tavırda bir değişiklik görülmediğini söyledi. AK Parti hükümetinin kin ve nefretle siyaset yapmayı sürdürdüğünü ifade eden Çayır, "Kaynağını adalet ve yasadan almayan hiç bir icraat ve yaptırım mutluluk getirmez, bunun adı zulüm olur. Bir gruba öfke duymuş olabilirsiniz ama burada adaletten şaşılmaması gerekir. Görünen o ki; bugün yapılan icraatlar, bugün ortaya konan tavır hükümetin hala kin ve nefretle siyaset yapmaya devam ettiği yönündedir." diye konuştu.

Gücü elinde tutanların adaletten şaşmaması gerektiğini söyleyen Çayır şöyle konuştu: "Halbuki güçlü olanlar, gücü elinde tutanlar adaletten şaşmamalıdırlar, adaleti aracı kılmalıdırlar, adaleti hakimlere, savcılara ve mahkemelere bırakmalıdırlar. Dün evlatlarınızı gönderdiğiniz okullara, gidip konuşarak met ettiğiniz okullara, onları yere göğe sığdıramadığınız dönemlere dönüp baktığınızda; biraz insan hicap duymalıdır. Tüm kamuoyunun gücünü bu okullara gözdağı vermek amacıyla kullanmak kimsenin hakkı ve hukuku olmamalıdır. Böyle bir hak olamaz. Elbette kurumlarda denetim ve yaptırımlar olabilir ama bunu yaparken öfke, kin duygularıyla hareket etmek hiçbir zaman hareket eden de bunun sonucuna da fayda getiremez."

"ELİNİZİ TETİKTEN ÇEKİN"

Türkiye’nin yaşanan terör olayları sonucu kan gölüne dönüşmek üzere olduğunu da kaydeden Çayır, terör örgütü PKK’ya silah bırakmaları çağrısında bulundu. PKK’nın ikileme düştüğünü aktaran Çayır şunları ifade etti: "Elinizi tetikten çekin, silahınızı bırakın, problemlerinizi siyasi temsilcileriniz mecliste konuşsunlar, problemlerinizi dillendirsinler. Türkiye bir kan gölüne dönüşmek üzere. Ne yazık ki PKK vurarak kendini ifade etmeye çalışıyor. Bu yöntem artık geride kaldı. Gün birlik günüdür, kurtuluş savaşında Türklerin ve Kürtlerin kardeşliği görülecektir. Bu kirli savaşa derhal son verilmelidir, öldürerek, vurarak, kan akıtarak, silah kullanarak, kaos yaratarak bu tür davranışların sonu yok. Ben ikileme düşmüş PKK ve siyasi uzantılarının oturup adam gibi düşünmelerini, bu öldürmeye, canımıza kast etmelerine, vatanı huzursuz etmelerine son vermelerini istiyoruz. Birinci şart silahı bırakmak, silahla konuşulmaz, silah konuşmaz çünkü, silah sadece öfke saçar. Hem mecliste olacaksın hem dağda bu ikisi olamaz, ya meclis, ya dağ. Bu yol çıkmaz sokak, hem kendilerinin sonu hem de huzurun son olur. Elbette Türkiye bunların üstesinden gelir. Yol yakınken kan dökerek, korkutarak meselenin çözülmeyeceğinin bilincine varmaları gerekiyor."