Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, ülke genelinde güvenlik güçlerine yönelik artan terör saldırılarına tepki gösterdi. Saldırıları kınayan Çayır, barış ve çözüm sürecinin PKK’nın örgütlenme süreci olarak tarihe geçtiğini belirtti. Çayır, "Üzülerek ifade etmeliyiz ki; hükümet bu konuda büyük bir zaafın ve açmazın içerisine düştü. Kaosun büyümesinde, PKK’nın güçlenmesinde rol aldı, bilerek veya bilmeyerek rol aldı. Bu açıdan Türkiye büyük bir badireye girdi." dedi.

Çayır, yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK’nın çözüm sürecinde, şehirlerdeki yapılanmasını tamamladığını ifade etti. Çayır, şunları kaydetti: "PKK belası ne yazık ki hiç ummadığımız, hiç de hükümetin iddia edildiği gibi bir türlü barış değil. 'Barış' dediler, 'barış süreci' dediler, 'çözüm süreci' dediler, PKK’yı güçlendirme süreci, PKK’yı şehirlerde yerleştirme süreci, PKK sokaklarda, caddelerde, şehirlerde, büyük metropollerde kendilerine yer bulma, örgütlenme süreci olarak tarihe geçti. Üzülerek ifade etmeliyiz ki; hükümet bu konuda büyük bir zaafın ve açmazın içerisine düştü. Kaosun büyümesinde, PKK’nın güçlenmesinde rol aldı, bilerek veya bilmeyerek rol aldı. Bu açıdan Türkiye büyük bir badireye girdi şu an. Ben bundan çıkabileceğimizi düşünüyorum."

KÜRTLERLE PKK’YI AYRI TUTMAK GEREKİR

PKK ile mücadelede devletin, Kürtlerle terör örgütü mensuplarını ayrı tutması gerektiğini savunan Çayır, örgütün Kürtleri temsil etmediğini ifade etti. Çayır, şöyle konuştu: "Devletin ve hükümetin şuna dikkat etmesi gerektiğine inanıyorum. PKK eşittir Kürtler değil, PKK, Kürtlerin temsilcisi değildir. Kürtlerle PKK’yı ayrı tutmak ve ayrı görmek gerekir. Zira PKK halen silahlı yöntemle demode olmuş sosyalist rejimi, bir Bass rejimini Türkiye’ye, Kürtlere dayatmaya çalışan bir örgüttür. Dolayısıyla hükümet ve devlet bu konuda Kürtleri ve Türkleri aydınlatıcı adımlar ve icraatlar ortaya koymalıdır. Kürtlere ve hak yendiğini iddia edenlere bir çift sözümüz var. Kendiniz silahla ifade etmeyin, silah dert çoğaltır. Silah kan çoğaltır. Kaldı ki; sizin siyasi uzantılarınız var. PKK terör örgütünün insan öldürerek hak aradığını iddia etmesi gülünçtür."

SEÇİMİN GÜNDEME GETİRİLMESİNDE BAŞ AKTÖR CUMHURBAŞKANIDIR

Erken seçim kararını da değerlendiren Çayır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Haziran seçimlerinin ardından yeniden seçimin ülke gündemine getirilmesinde baş aktör olduğunu öne sürdü. Seçim kararında 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun etkisinin olduğunu savunan Çayır, şu ifadeleri kullandı: "Yeniden seçimin gündeme getirilmesinde baş aktör Sayın Cumhurbaşkanıdır. Kafası net, niçin yeniden seçim yapması gerektiğini bilen, bu konuda planı olan yine tek kişi oydu. Elbette Meclis'in 17-25 Aralık'la ilgili herhangi bir soruşturma, görüşme veya tutanakların açıklamasını istememiştir. Zira kapak açıldığında ne tür kokuların geldiğini bilen en iyi kendisidir. Bu konuda işin daha fazla üstünün örtülmesini, yeniden seçime gidilip belki bir ‘yeniden tek başıma iktidar olabilirim’ umudunu ileriye taşımıştır."