CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş ve Eren Erdem, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ile Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanması sonrası destek için medya grubu binasını ziyaret etti.

'BÜTÜN KANALLARDA KENDİ RESMİNİ GÖRMEK İSTEYEN BİR ÇILGINA, BU TELEVİZYONLARI MEZE ETTİRMEYECEĞİZ'

Aynı zamanda CHP Medyaya Baskıyı İnceleme Komisyonu üyesi olan Erdem, “Türkiye basın tarihinin en kara günlerinden biri yaşanıyor. Ben de gazeteci kökenli bir milletvekiliyim. Bu yaşananlar sadece bir medya grubuna değil, tüm özgür basına yapılmıştır. Birileri medyaya kayyum ataya dursun, biz de 2 Kasım’da Kaçak Saray’a kayyum atayacağız. Gazetelerden korkan, köşe yazarlarından korkan, ekmek almaya giden çocuklardan korkan bu korkaklar 2 Kasım’da sandığa gömüleceklerdir. Bu gazeteler, TV kanalları, programlar, demokrasimizin var olması için birer teminattır. Bütün kanallarda kendi resmini görmek isteyen bir çılgına, bu televizyonları meze ettirmeyeceğiz. Bu duyarlılığı gösteren bütün yurttaşlara teşekkür ediyoruz.

ARTIK BU ÜLKEDE, BİR ZALİM VARDIR, BİR DE MAZLUM VARDIR

Biz CHP milletvekilleri olarak medyaya baskının hep karşısında olduk. Bu Firavun’a, Yezid diktatörlüğüne karşı, bu kumpaslara karşı sağcı solcu, Alevi, Sünni demeden tüm demokrasi güçleriyle birleşmeliyiz. Artık bu ülkede tek bir kutup vardır, bir zalim vardır, bir de mazlum vardır. Bu anlamda 1 Kasım’ın ne kadar önemli olduğunu unutmayalım.” dedi.

'SARAY ‘YA BENDEN TARAF OLURSUN YA DA BERTARAF OLURSUN’ ZİHNİYETİNE KARŞI BİZ KALEMİNİ SATMAYAN GAZETECİLERLE BİRLİKTE DOĞRULARDAN VE HALKTAN YANA OLACAĞIZ'

Erdem, açıklamasında, “Türkiye tarihinin hiçbir döneminde gazeteciler iktidar tarafından bu denli bilinçli ve sistematik olarak baskıya maruz kalmadı. Özellikle 7 Haziran sonrası başlayan bu süreçte onlarca gazeteci gözaltına alındı, onlarca internet haber sitesine erişim engellendi. Köşe yazarları alenen tehdit edildi, gazete binaları basıldı. Dünya basın özgürlüğünde 140. sıralara kadar geriledik. AKP yönetimi tek başına iktidar olabilmek için tek sesli bir medya yaratmaya çalışıyorlar. Burada asıl mağdur demokrasi ve hukukla yönetilmesi gereken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Sırada diğer muhalif medya kanalları ve basın emekçiler var. Biz, CHP olarak, halkın haber alma özgürlüğünün önündeki tüm faşist güçlere karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Saray ‘Ya benden taraf olursun ya da bertaraf olursun’ zihniyetine karşı biz her zaman kalemini satmayan gazetecilerle birlikte doğrulardan ve halktan yana olacağız.” ifadelerini kullandı.