TBMM Başkanvekili Mehmet Naci Bostancı, "Yaşadığımız acı büyük bir acı. İdeolojisi, kimliği, partisi her ne olursa olsun 78 milyonun ortak acısıdır ve 78 milyonun ortak geleceğine yönelik bir suikast olarak görürüm bunu." dedi.

Bostancı, Meclis'te gazetecilere Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde Amara Kültür Merkezi önünde meydana gelen patlamayı değerlendirdi. Ortadoğu coğrafyasının karmaşık bir coğrafya olduğuna dikkat çeken Bostancı, Türkiye'nin bu coğrafyanın sıcak bir parçasının kesinlikle olmayacağını söyledi. Türkiye'nin demokratik tecrübesinin, insani çizgisinin, kimlik ve mezhep konularına ilişkin kültürel müktesebatının böyle bir parça olma haline karşı en önemli teminat olduğunu belirten Bostancı, saldırı sonrası akıllara ilk olarak IŞİD terör örgütünü getirdiğini ifade etti. Güvenlik güçlerinin gerekli çalışmalar yaptıktan sonra çok daha kesin bilgilere kavuşacaklarını ve kamuoyunu bilgilendireceklerini anlatan Bostancı, bu örgütün daha önce de buna benzer eylemler yaptığını hatırlattı.

Tehdit ve gözdağı mesajının açık olduğunu dile getiren Bostancı, Türkiye'nin bölgede yaptığı insani çalışmalara değindi. Saldırı sonrası yapılan açıklamalarda kullanılan dilin sevindirici bulan Bostancı, aslolanın toplumun bu tür saldırılara karşı tutumu olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin IŞİD'i bir terör örgütü olarak değerlendirdiğini ve buna ilişkin hükümet kararı olduğunu ifade eden Bostancı, Türkiye'nin Suriye politikasının uluslararası ilişkiler bağlamında olduğunu kaydetti. Birinci önceliğin ülke içi barışı ve güvenliği sağlamak olduğunu belirten Bostancı, dışarıya yönelik de sınır ötesi insani meselelere ilişkin alınabilecek her türlü tedbiri almak olduğunu söyledi. Türkiye'nin bu politikalarında bugüne kadar başarılı olduğunu savunan Bostancı, çeşitli hücre yapılanmalarından bahsedildiğini ve mücadelenin bunlara yönelik en üst düzeyde olduğunu belirtti.

Dünyanın her yerinde bu tür travmalarla, bu tür olaylarla karşılaşılabileceğini ifade eden Bostancı, "Elbette hiçbirimiz kan aksın istemeyiz. Bu ülkede hiçbir karışıklık çıksın istemeyiz. Buna yönelik her türlü imkan ve potansiyeli kullanmak isteriz; bu hükümet kim olursa olsun." dedi.

"Türkiye'nin bir güvenlik zaafı içinde olup olmadığı, ne ölçüde IŞİD'le mücadele ettiği" konularına ilişkin yapılan tartışmaların önemli bir kısmını politik mülahaza olarak gördüğünü ifade eden Bostancı, terör örgütü olan IŞİD'e yönelik Türkiye'nin hiçbir sempatisi olmadığını söyledi. Birçok cana mal olan IŞİD'in politikalarının müsebbinin de Türkiye olmadığını belirten Bostancı, IŞİD'in hamilerini ve ağababalarını arayanların gözlerini biraz daha açıp onu başka yerlerde aramaları gerektiğini kaydetti.

Koalisyon çalışmalarına ilişkin bir soruya ise Bostancı, Türkiye'nin bugünkü siyasal gerçekliğinin bir ortak hükümet kurulmasını kaçınılmaz kıldığını ifade etti. AK Parti'nin 7 Haziran'dan beri ortaya çıkan tablonun gereğini yerine getirmeye devam ettiğini söyleyen Bostancı, seçim ve hükümetin aslında birbirinin kardeşi olduğunu belirtti. Türkiye'nin biraz zamana ihtiyacı olduğunu dile getiren Bostancı, "Hükümetin esasen bir an önce kurulmasına ihtiyaç var. Beklenti bu doğrultuda. Halkın iradesine saygının gereği de buradan bir hükümet çıkartmaktır. Bunun için elden geleni yapmak gerekir. AK Parti'nin tavrı da hükümetin kurulması için elinden geleni yapmaktır. Ama hükümet kurulamazsa milletin hakemliğine başvurulur. Bu zorunluluk olur, bir tercih değil." şeklinde konuştu.

Seçim barajının düşürülmesine ilişkin bir soruya da Bostancı, milli iradenin hem temsili hem de istikrarlı siyasetin oluşumlarının olmasının önemli olduğunu ifade etti. Barajın önemli olduğunu belirten Bostancı, ama rakamın ne olacağının Parlamento'da yapılacak görüşmelerle netleşeceğini söyledi. Bostancı, "Fakat yüzde 10 olmayacağını söyleyebiliriz eğer ortak bir kanaate varılırsa o çizgide bir düzenleme yapılabilir." ifadelerini kullandı.