Millet ve Adalet Partisi (MİLAD Partisi) Genel Başkanı Mehmet Bozdemir, partisinin ittifakta yer almamasını değerlendirdi. Bozdemir, "İktidar gücünü elinde bulunduranlar çeşitli entrikalar mı dersiniz, çeşitli oyunlar mı dersiniz, ne derseniz deyin. Bunlar yapılarak başlangıçta çok iyi giderken son günde dirençle karşılaşılmış ve adeta son ana kadar verilen sözlerin hiçbirisi tutulmamış, enteresan bir oyunla MİLAD Partisi bu ittifakın dışında tutulmuştur." dedi.

Partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Bozdemir, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Parti yetkililerinin de hazır bulunduğu toplantıda konuşan Bozdemir, ittifakla ilgili Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi yetkililerinin 7 Nisan günü anlaşılmaz bir direnç gösterdiklerini ve verdikleri sözü tutmadıklarını öne sürdü. Bozdemir, "MİLAD Partisinin Milli İttifak’a dolayısıyla seçimlere katılmasını engellemişlerdir. Bu ittifakın engellenmesinin görülmez gizli bir el ile derin güçler tarafından yapıldığı kesin kanaatimizdir." diye konuştu.

Bozdemir, 'partinin bir oyuna mı getirilip getirilmediğiyle' ilgili soru üzerine ise şu ifadeleri kullandı: "Bugün bürokrasiyi de bozan, yargıyı bozan, iş dünyasını bozan siyaset kurumundaki bu ilkesiz kirli davranışlardır. MİLAD Partisi'ni sırf bu maksatla kurduk. Saadet Partisi manevi değerlerle siyaset yapan, öne çıkaran... Büyük Birlik Partisi, ben orada rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu zamanında Genel Başkan Yardımcılığı da yaptım, defosu olmayan bir siyasi parti olarak görüyoruz. Biz de insani değerlere çok önem veren ve misyonumuz olarak kabul ettiğimiz bir parti kurduk. Buna bir tuzak veya oyun demiyorum. Orada birçok arkadaşların çok samimi olduğuna inanıyorum. Çok samimiyetle bizim ittifaka girmemizi istediler. Türkiye’de en ciddi kamuoyu yapan kuruluşlar MİLAD Partisi girdiğinde yeni bir iktidar alternatifinin doğacağını çok açıkça ifade ediyorlardı. İktidar gücü elinde bulunduranlar çeşitli entrikalar mı dersiniz, çeşitli oyunlar mı dersiniz, ne derseniz deyin, bunlar yapılarak başlangıçta çok iyi giderken son günde dirençle karşılaşılmış ve adeta son ana kadar verilen sözlerin hiçbirisi tutulmamış, enteresan bir oyunla MİLAD Partisi bu ittifakın dışında tutulmuştur. Yürekten temennim inşallah barajı aşarlar ve başarılı olurlar."

'(İDRİS NAİM ŞAHİN) GÖRÜNMEZ EL VE GİZLİ GÜÇLERİN BU İŞE MÜDAHALE ETTİĞİNİ HİSSEDİNCE DAHA DA RAHATSIZLIĞI ARTTI'

İdris Naim Şahin’in partiden istifa etmesini değerlendiren Bozdemir, "İttifak görüşmeleri şubat ayında başladı. Bizden değil, karşı taraftan bize gelip talepte bulundular, müzakereler devam etti. Hiçbir talebimiz olmadı. Böyle bir noktada iş kilitlendi ve çıkmaza girdi. Burada İdris Naim Şahin Bey kendini biraz sorumlu hissetti. Bu durumdan da rahatsız oldu. Zaten aday olabilmek için istifa etmişti. Perde arkasında görünmez el ve gizli güçlerin bu işe müdahale ettiğini hissedince daha da rahatsızlığı arttı. Bunun üzerine ‘bu şahsi bir şeydir, ben bir dönem siyaseti bırakıyorum ve partiden de ayrılıyorum' diyerek dinlenmeye çekildi." şeklinde konuştu.

'BÖYLE BİR ŞEY OLACAĞINI BİLSEYDİK BİZ ADAYLARIMIZI YÜKSEK SEÇİM KURULU’NA BİLDİRİRDİK'

'Seçime parti olarak girilmemesi başarısızlık olarak değerlendirilebilir mi?' sorusuna Bozdemir, "Şubat ayının başında bu ilk talep geldi. Eğer biz bu ittifaka kendimizi çok kaptırmamış olsaydık ve bir hazırlık yapsaydık adaylarımızı tespit edip çok rahatlıkla seçime girmemiz gerekirdi. Çünkü çok kısa zamanda teşkilatlanmış ve seçime girme hakkı kazanmış 30 partiden bir tanesiydik. Bu arkadaşların sözlerine güvendik. Siyasi çevreler bizi tanıyor ama halkımız daha iyi tanımadığı ve çok büyük miktarda bir oy getirimiz de olmayacağı için daha doğrusu oylar parçalanmış olacağı, iktidar partisine yarayacağı için biz ittifakta bulunmayı daha uygun bulduk. Böyle bir şey olacağını bilseydik biz adaylarımızı Yüksek Seçim Kurulu’na bildirirdik." karşılığını verdi.

Vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Bozdemir, "Seçim bölgelerinde öncelikle tanıdığınız ve inandığınız bağımsız adaylara oy veriniz. Eğer güvendiğiniz aday yoksa siyasi partilerin adaylarını inceleyerek oy veriniz. İttifaka girmemiz engellenince partimizden son anda istifa ederek İzmir 2. Bölge 4. sıradan bağımsız aday olan Mehmet Şener Özterzi’ye destek vereceğimizi parti üyelerimize ve kamuoyuna duyuruyoruz." şeklinde konuştu.

'DEMOKRASİYE VE DEVLETE YAPILAN BİR DARBE NİTELİĞİ TAŞIMAKTADIR'

Millet ve Adalet Partisi Genel Başkanı Bozdemir, AK Parti hükümetinin son zamanlarda çıkardığı kanunlar ve uygulamaları ile demokrasiyi tek adama dayanan bir rejime dönüştürmeye çalıştığını söyledi. Bozdemir, "Yargıya, özgür basına, STK’lara ve emniyet güçlerine yapılan darbelerle devlet itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Savcıların can güvenliğinin kalmadığı, evrensel hukukun temeli olan hakim güvencesinin kaldırıldığı, mahkeme kararlarının uygulanmadığı şu günlerde vatandaşın özellikle adalete olan güveni sıfırlanmak üzeredir. Bu durum açıkça rejime, demokrasiye ve devlete yapılan bir darbe niteliği taşımaktadır." ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE’DE HÜKÜMETİN, YÜRÜTMENİN KONTROLÜNDE BİR YARGI OLUŞMUŞTUR'

Dünya siyasi tarihi incelendiğinde ülkelerine ve insanlığa en çok zarar verenlerin seçilmiş krallar veya seçilmiş diktatörler olduğunun açıkça görüldüğünü ifade eden Bozdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Şu an ülkemizde vatandaşımızın doğru haber alma özgürlüğü dahi ortadan kaldırılmıştır. Medya ve basın organlarımız kamplaşmalar ve kutuplaşmalara alet olmuş, adeta yandaş ve yandaş olmayan, birbirlerine çok sert iftiralar atan, böylece vatandaşımızın doğru bilgilendirme hakkını elinden alan bir durum söz konusudur. Demokrasilerde en önemli şey kuvvetler ayrılığıdır. En tehlikeli kuvvet, en tehlikeli güç denetlenemeyen, kontrol edilemeyen güçtür. Şu an tamamen iktidar partisinin kontrolünde olan parlamentomuz var. Aynı şekilde özgür olmayan bir medya var. Baskılar sonucunda yandaş medya oluşturulmuş, diğer medya mensupları ise hükümete karşı oldukları takdirde sindirilmişlerdir. Yargı, yürütmenin bir aracı haline getirilmiştir. Türkiye’de hükümetin, yürütmenin kontrolünde bir yargı oluşmuştur. Aynı şekilde emniyet güçlerine yapılan müdahalelerle binlerce emniyet mensubumuz, ihtisas sahibi yetişmiş emniyet müdürleri emekli edilmektedir. Emniyet mensuplarının yetiştiği polis kolejleri ve polis akademileri, eğitimin bitmesine iki ay kala çocuklarımızı sokağa atılmıştır. Böyle bir durum dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde görülemez."

‘Bir devlet partisi haline gelen AKP, hızlı bir şekilde tek parti devleti kurmak üzeredir’ diyen Bozdemir, "AKP hükümetinin ülkemizin sosyal, siyasi, ekonomik ve ahlaki yapısında meydana getirdiği tahribat bir daha tamir edilemez ve tedavi edilemez bir noktaya hızla ilerlemektedir." şeklinde konuştu.