Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün basın danışmanlığı görevini yapan Ahmet Sever’in kitabında kendisi hakkında yer alan 'Arınç’ı istifadan Gül döndürdü' iddialarını cevapsız bıraktı. Arınç, "Kitabı okuyayım da ondan sonra özel bir görüşme sırasında bunu bana sorun, ben de cevaplandırayım." demekle yetindi. Arınç, kitaptaki diğer iddialar için ise "Kitapta yazılı olanlarla ilgili olarak belki taraflara sormak gerekir." şeklinde konuştu.

Bakanlar Kurulu sonrasında basın mensuplarının karşısına çıkan Arınç’a koalisyon çalışmaları ile ilgili bir soru yöneltildi. Bu konuda daha önce açıklamaların yapıldığını vurgulayan Arınç, "Genel bir değerlendirmeyi çerçevesi gayet güzel şekilde çizilmiş olarak Başbakan'ımız yaptılar. Uzunca süren açıklamaları oldu. İçinde kırmızı çizgiler de taşımayan kapsamlı açıklamaları yaptı Sayın Başbakan'ımız." dedi.

Ardından koalisyon kurulması sürecinin nasıl işleyeceğini anlatan Arınç, kulislerdeki iddialar için ise "Her dönemde böyle şeyler olmuştur. Tek parti iktidarlarında bile bakan toto oynadıklarını, bazı isimlerin özel olarak basına sızdırıldığını içinde yaşayan bir arkadaşınız olarak biliyorum." şeklinde değerlendirdi.

Arınç, muhalefet partilerinin AK Parti’ye daha görüşmeler başlamadan olumsuz cevap vermelerini ise "Kapıları şimdiden kapatmış olabilirler. Siyasetçilerin, ben bununla olmam şununla olmam doğru bir davranış değildir. Temel ilkeler ve prensipler üzerine görüşmeler yapılabilir. Madem ki koalisyon hükümeti kurmaya mecbur kaldık, milletimizi suçlamıyoruz. Karara saygı duyuyoruz. Dolayısıyla onu bekleyip görmemiz gerekir. Bunun dışında bir anlayışın fayda getirmeyeceğine inanıyorum." şeklinde değerlendirdi.

'KILIÇDAROĞLU’NUN ÇÖZÜM SÜRECİ KONUSUNDA AÇIKLAMA YAPMAMASI EKSİKLİK'

Arınç, ardından Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamayı ve duyurduğu ilkeleri değerlendirdi: "Sayın Kılıçdaroğlu bugün parti meclisi toplantısından önce uzun bir konuşma yapmış. Orada madde madde sayılmış belirli ilkeler yok. Ancak arkadaşlarımız bu konuşmada Sayın Kılıçdaroğlu’nun ne demek istediğini maddeleştirmişler. Önümüze getirdiler. Bunların bir kısmı temennidir. Bir kısmı siyasette mutlaka olması gerekenlerdir. Bir kısmı da belki sadece belli makamları hedef alan birtakım göndermelerdir. Bunlar değerlendirilir. Bunlar bugün yapılan açıklamalardır. Ama koalisyon kurulması için kendisine gelen bir şahsa karşı henüz söylenmiş veya söylenecek sözler değildir. Ben dikkatle açıklamasını okudum. Siyasi değerlendirmeler yapıyor, bunların hepsine saygı duyabiliriz. Ama çok büyük bir eksiklik tespit ettim. Madem ki buna önem verilerek bir açıklama yapılıyor ve basın mensubu arkadaşlarımız da bunların içerisinde bir süzme yaptıkları zaman 12, 13, 14 tane başlık getiriyorlar. Bir ana muhalefet partisi lideri böyle kapsamlı bir konuşma yaptığı zaman nasıl oluyor da çözüm süreci ile ilgili bir cümleyi sarf etmiyor. Bu konuşmanın içerisinde çözüm sürecinin ne olacağı, bu sürece nasıl baktıkları, koalisyon ortağı oldukları takdirde çözüm süreci ile ilgili kanaatleri nedir ben bulamadım. Siz bulduysanız bana da gösterin. Bunu bir eksiklik olarak görüyorum. Eğer bu açıklamalara devam edecekse Sayın Kılıçdaroğlu, çözüm süreci ile ilgili özel düşüncelerini, şüphesiz partisinin düşüncelerini ifade ediyorum, kamuoyuna açıklamasında fayda olabilir."

'CUMHURBAŞKANI'NIN ŞUNUNLA KOALİSYON KURUN ŞEKLİNDE BİR TOPLANTIYA DAVET ETTİĞİNE İNANMIYORUM'

Ardından bir gazetecinin AK Parti ve diğer partiler arasında alt düzeyde bir görüşme olup olmadığının sorması üzerine ise Arınç, şu cevabı verdi: "Öncelikle AK Parti ile CHP veya diğer partiler arasında koalisyon öncesi bir alt düzey de olsa görüşme oldu mu dediniz. Benim bildiğim kadarıyla olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Sayın Deniz Baykal ile görüşmesi olduğunu herkes biliyor. Bunun üzerine yorumlar yapıldı. İki taraftan da açıklamalar oldu. Sayın Baykal'ın geçici meclis başkanı olması ile ilgili Parlamento'nun çalışması ile ilgili bir görüşme yaptıkları da taraflarca ilan edildi. Bunun dışında Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından bizzat açıklandı mı bilmiyorum, gazetecilerle olan toplantısında galiba, siyasi parti liderlerine bir çağrı yapacağı, onlarla görüşme yapacağını ifade etmişti. Buna MHP’nin de CHP’nin de karşı çıktıklarına dair bazı açıklamalar duydum. Yani koalisyon çalışmaları genel başkanlar düzeyinde olur, Cumhurbaşkanı buna dahil olmasın dediler. Evet, Anayasa'da bazı hükümler var ama Cumhurbaşkanı'mızın 'siz şununla koalisyon kurun' şeklinde bir toplantıya davet ettiğini bilmiyorum, inanmıyorum. Bu herhalde Sayın Baykal gibi Parlamento çalışmaları, belki Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar konusunda siyasi parti genel başkanlarını bilgilendirmek istemiş olabilir. Ama takdir kendilerinindir. Biz Sayın Başbakan'ımıza yetki verildikten sonra bir çalışma yapacağını biliyoruz. Kendisi o şekilde ifade ettiler. Ama birbirleriyle arkadaşlık ilişkisi olanların bir araya gelip çay içmeleri, konuşmaları onları bilmediğimiz gibi doğrudan bizi ilgilendirmiyor."

'KİTABI TARAFLARINA SORMAK LAZIM'

Arınç’a daha sonra Ahmet Sever’in kitabına ilişkin sorular yöneltildi. Kitabı okuyup okumadığı sorulan ve kitaptaki iddialara ilişkin değerlendirmeleri sorulan Arınç, "4,5 yıl süren hükümet sözcülüğümde bir şey öğrendim ben. Mümkün de hükümeti ilgilendiren ve Bakanlar Kurulu gündemi ile ilişkili olan konuları konuşmak lazım. Tabi siz sordukça nezaketsizlik olmasın diye bugüne kadar farklı konularda açıklama yaptım. Ama bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Sorunuz özel bir sorudur. Gündemimizde yoktu, bir. Hükümetimizle ilgisi yok, iki. Kitabı okumak mümkün değil herhalde bugün çıkmış olmalı. Ama gazetelerde kitaptan bazı alıntıları görüyorum. Kitapta yazılı olanlarla ilgili olarak belki taraflara sormak gerekir. Dolayısıla bu konuda bir şey söyleyemeyeceğim." ifadelerini kullandı.

'HER FIRSAT BULDUĞUMDA GÜL’Ü ZİYARET ETMEK VE ONDAN YARARLANMAK İSTERİM'

Arınç, Abdullah Gül ile İstanbul’da geçen hafta yaptığı görüşmeye ilişkin bir soruya da şu cevabı verdi: "Doğrudur İstanbul’a çok sık gidemiyorum. Ama bu cuma gitmiştim. Uluslararası insan hakları kurumları bir araya geldi onların çalışmasını yaptık. Sonra bir Ermeni lisesinde mezuniyet törenine katıldım. Cuma günü olması hasebiyle de Sayın Gül’ün hangi camide namaz kılacağını sordum. Gerçi ben yetişemedim, o başka bir yerde kılmış herhalde. Sonradan da aradığımı bildiği için kendisi yeni ofisinde beni çay içmeye devam etti. 40 yıllık arkadaşlar olarak çok şükür aylar sonra bir çay içimi için bir araya geldik. Bunda garip bir durum yok. Bundan sonra da her fırsat bulduğumda Sayın Gül’ü eğer imkanım olursa ziyaret etmek, ondan yararlanmak isterim."

'İSTİFAYI DAHA SONRA SORUN CEVAPLIYAYIM'

Arınç’a son olarak kitapta kendisine ilişkin yer alan bir iddia, kendisini istifadan Abdullah Gül’ün vazgeçirdiği iddiası soruldu. Arınç, kısa konuştu: "Kitabı okuyayım da ondan sonra özel bir görüşme sırasında bunu bana sorun, ben de cevaplandırayım."