Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Şah Fırat Operasyonu'nun her anının Türkiye devletinin izzetini, azametini, varlığını ve egemenliğini ortaya koyacak biçimde yapıldığını savundu. Arınç, "Muhalefet, 'toprak kaybedildi, çekildik', bunların arkasına saklanmasın, bunlarla siyaset yapmasın. Türk halkı bugün olanla, yapılanla gurur duyacak noktadadır. Toprak kaybetmedik, bayrağımız dalgalanıyor." dedi.

Bülent Arınç, Bursa’da Yıldırım Belediyesi'nin araç filosunun teslimi ve 3 bin amatör sporcuya malzeme dağıtımı dolayısıyla Yunus Emre Spor Kompleksi'nde düzenlenen tören öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, dün akşam önemli bir gelişme yaşandığını söyledi.
Dün akşam önemli bir gelişme yaşandığını belirterek konuşmasına başlayan Bülent Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile birlikte sabah bu gelişmenin detaylarını halka takdim ettiğini belirtti. Bu gelişmenin yaşanacağını kendisinin de daha önceden bildiğini anlatan Arınç, "Konudan haberdarsınız, ben de Bursa’dayım. Ancak böyle bir gelişmenin yaşanacağını biliyordum. Çünkü takriben her hafta yaptığımız güvenlik toplantısında Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun geçici olarak nakledilmesi konusu gündemimizdeydi. Hükümetimizin kararlılığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerine verilen görev, başarıyla sonuçlanmıştır. Bundan dolayı sevinçliyim. Bu kez de IŞİD kuşatması altında bulunan Süleyman Şah Saygı karakoluna yönelik tehditlerin arttığını biliyorduk. Bu tehdit ciddiyet kazanınca elbette Türkiye bir şeyler yapmak zorundaydı. Bulunabilen yöntem şu oldu: Yine Suriye topraklarında kalmak üzere geçici olarak yine Süleyman Şah Türbesi'ndeki feth-i kabir yapılacak ve bu bir hukuki tabirdir, nakl-i kubur yoluyla, yani nakledilmesi yönüyle yine Suriye toprakları içinde ama Türkiye sınırına çok yakın bir yere nakledilecekti." dedi.

Süleyman Şah Saygı Karakolu’nun Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi’nin dedesi Süleyman Şah’ın vefatı üzerine yapıldığını hatırlatan Arınç, Türkiye ile Fransa arasında imzalanan anlaşma gereğince de birkaç defa yeri değiştirilmesine rağmen Suriye sınırları içinde Türkiye toprağı kabul edildiğini söyledi.

SURİYE’DE KARIŞIKLIKLAR

Bugün Suriye içinde de feci olayların yaşandığını vurgulayan Bülent Arınç, bir taraftan Suriye rejimi diğer yandan da aşırı unsurların Suriye’de hayatiyet kazandıklarını söyledi. Irak ve Suriye topraklarında faaliyet gösteren, acımasız eylemleriyle ün yapan radikal unsurların başında DAİŞ gibi grupların geldiğini anlatan Arınç, bütün bunların çok ciddi inceliklerinin de dikkate alındığını belirterek, "O yüzden sözlerimin başında hükümetimizin bu direktifini, bu talimatını başarıyla uygulayan ve sonuçlandıran Türk Silahlı Kuvvetlerini, başta Genelkurmay Başkanımız olmak üzere, harekatı bizzat yöneten Kara Kuvvetleri Komutanımız ve ona bağlı unsurlar olmak üzere bütün askerlerimizi, komutanlarımızı tebrik ediyorum. Milletim adına kendilerine teşekkür borcumuz var." ifadelerini kullandı.

Operasyon sırasında bir askerin kaza sonucu şehit olduğunu anlatan Arınç, şunları söyledi: "Şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum ve kalanlarımıza inşallah daha uzun yıllar ülkemize hayırlı hizmetler yapmasını temenni ediyorum, ailesine de başsağlığı diliyorum. Dikkat edilecek konu şudur; bir nakl-i kubur geçici olarak yapılıyor. Anlaşma gereğince bunun Suriye toprakları içerisinde olması gerekiyordu. Bize ait bir topraktır. Ona yapılacak tecavüz, bize yapılacak tecavüz olurdu. Buna anında karşılık vermek zorundaydık. En son ekim ayında sorulduğu için söylüyorum, Hava Kuvvetlerimiz, helikopterlerimiz, kara unsurlarımız, tanklarımız başta olmak üzere en kısa sürede müdahale edebilecek şekilde konuşlanmıştık. İki savaş uçağımız sürekli bölge üzerinde devriye uçuşu yapıyordu. Helikopterlerimiz hazırlanmış, harekat emri bekliyordu. Tanklarımız da Süleyman Şah Saygı Karakolu'na yapılacak tecavüzü bertaraf etmek üzere yarım saat içerisinde müdahale edebilecek şekilde konuşlanmıştı ancak bu tehditler arttığı için bizim bu müdahaleyi en yakınımızda karşılamamız gerektiği düşünüldü."

Bu durumda iki konuyu dikkate aldıklarını ifade eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Birincisi; DAİŞ dediğimiz terör örgütü, özellikle camilere ve türbelere amansız düşmanlık gösteriyor. Irak topraklarında da Suriye topraklarında da kutsal mekanların hepsini havaya uçurdu. Allah saklasın, bize karşı böyle bir şey yapması Türkiye adına affedilemez, kabul edilemez bir davranış olurdu çünkü onların menzili içerisindeydik. Bir delilik yapabilirlerdi. Bunu karşılamakta bütün bu tedbirlerimize rağmen sonuç alamayabilirdik. O yüzden birinci şartımız bu oldu. İkincisi; şüphesiz DAİŞ'in çemberinin daraldığını, başka unsurların da devreye girdiğini ve Türikye’nin egemenlik hakkı bulunan bu yer üzerindeki müdahalesinin zaman içerisinde mümkün olamayabileceği düşünüldü. Her türlü ince hesaplar dikkate alındı. Bu çalışmaların bir kısmından, güvenlik toplantılarına katıldığım için haberdardım. Düğmeye basıldığı anda da azami 8 saat içerisinde bu işlemin gerçekleştirilebilmesi, çok büyük bir titizlikle hazırlandı. Nereden girilecek, nerede hangi tedbirler alınacak ve Suriye Eşmesi'nde nakledilecek kabrin şartlarının hazırlanması da dikkate alındı."

'OLAY HEPİMİZİ GURURLANDIRACAK ŞEKİLDE YAPILDI'

Operasyonun herkesi gururlandıracak bir şekilde başarışla yapıldığını savunan Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama ne var ki sorumsuz sadece muhalefet yaptığını zanneden birileri toprak kaybettiğimizi söyleyebilirler. Biz de bunları doğrusu düşündük. Türkiye’deki muhalefetin kalitesi az çok belli olduğu için, böyle bir operasyondan sonra acaba ne söylerler, iç politikada ne yaparlar diye de endişe etmiştik. Çok şükür operasyonun her anı Türkiye Devleti'nin izzetini, azametini, varlığını ve egemenliğini ortaya koyacak biçimde yapılmıştır. Bir defa toprak kaybetmedik. Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun bulunduğu arazi kadar yine Suriye toprakları içerisinde, geçmişte de birkaç defa nakil yaşandığı için, bir arazi üzerinde bu nakil gerçekleştirilmiştir. İkincisi; operasyonun her anı kameralarla tespit edilmiştir, dini merasim yapılmıştır. Nakledilecek kabrin nasıl alınacağı, nasıl nakledileceği her anıyla tespit edilmiştir. Bizim inancımızda dikilen bayrak, bir daha asla inmez. O yüzden Süleyman Şah Saygı Karakolu'nda bulunan bayrağımız inmeden hemen naklin gerçekleştirileceği yerde bayrağımız dikilmiştir. Saygı duruşunda bulunulmuştur, askerlerimiz görevlerini yapmıştır. Oradaki binanın ve bayrak direğinin tahrip edilmesi bizim kararımızdır. Çünkü biz oradan ayrıldıktan sonra IŞİD’in yani DAİŞ'in burayı ele geçirmesi, oraya kendi bayrağını asması ve o binada başka gösteriler yapması mümkündür. Biz onun aynısını Suriye Eşmesi'nde gerçekleştireceğiz. Onların eline enkazdan başka bir şey bırakmamak gayretiyle bu yapılmıştır."

'TOPRAK KAYBETMEDİK, BAYRAĞIMIZ DALGALANIYOR'

Operasyon konusunda muhalefete seslenen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: "Ben buradan muhalefete sesleniyorum. Sizler önemli bir görev yapıyorsunuz. Bu operasyonun amacını sayın Başbakanımız kısaca belki arz etti. Zaman içinde belki herkes duyacak ve bilecek. Bunun bir gereklilik olduğunu, askeri bir gereklilik olduğunu herkesin bilmesi lazım. Hükümetin talimatı sıfır noksanla, sıfır hatayla gerçekleştirilmiştir. Ne var ki 500'den fazla askerin katıldığı bir operasyonda bir kaza sonucu çok önemli bir kardeşimiz hayatını kaybetmiştir. Bu operasyonlarda bu tür zayiatların yaşanması da tabiidir. İnanıyorum ki çok kısa bir zamanda yeni yerinde nakl-i kubur suretiyle yine aziz hatırasını yaşatacağız, Türk bayrağı dalgalanacak ve bundan sonraki ziyaretlerimiz burada yapılacaktır. Mesele anlattığım gibidir. Muhalefet, 'toprak kaybedildi, çekildik', bunların arkasına saklanmasın, bunlarla siyaset yapmasın. Türk halkı bugün olanla, yapılanla gurur duyacak noktadadır. Toprak kaybetmedik, bayrağımız dalgalanıyor ve Süleyman Şah’ın bizce mukaddes emaneti de şu anda elimizde geçici olarak bulunuyor. Suriye Eşmesi'ndeki inşallah ikametgahına da en kısa zamanda götürülecektir."