Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, cezaevlerindeki ölümlerle ilgili Meclis Başkanlığı'na araştırma önergesi verdi.

Tanrıkulu, verdiği önergede AK Parti hükümetleri döneminde 2 bin 501 hasta mahkumun hayatını kaybettiğini vurguladı. 01 Ocak 2006-29 Haziran 2015 tarihleri arasında hayatını kaybedenlerden 462’sinin tutuklu yani hüküm giymemiş hasta mahkumlar olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, şu ifadeleri kullandı: "2002 yılında hayatını kaybeden hasta mahkum sayısı 71 iken, 2014 yılında hayatını kaybeden hasta mahkum sayısı 312 olmuştur. 2002-2014 yılları arasında yıllar bazında karşılaştırıldığında ölüm oranında yüzde 439 artış olmuştur.

Hasta mahkumların sağlık hizmetlerine eksik sağlık hizmeti verilmesi, hastalık durumlarının ölümcül seviyede olması en temel insan hakkı olan yaşam hakkına aykırıdır. Adalet Bakanlığı bünyesinde Ceza ve Tevkif Kurumlarında kalan hasta mahkûmların temel hak ve özgürlerinin kısıtlanması, sağlık hizmetlerinin eksik verilmesi-alınması ve yaşam hakkını zedeleyici hak ihlallerinin araştırılması amacıyla Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ederiz."

Hapis cezasının, seyahat hak ve özgürlüğünü ortadan kaldıran, bunun dışındaki bütün hak ve özgürlüklerin korunması gereken bir uygulama olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, seyahat hakkı ve özgürlüğünün ortadan kaldırılması dışında yapılan kısıtlamalar, ortadan kaldırılan bütün hak ve özgürlüklerin fazladan cezalandırma anlamına geleceğini kaydetti.

"Ülkemizde uygulanan hapis cezası, yukarıda bahsi geçen tarifin oldukça uzağındadır." diyen Tanrıkulu, temel hakları tek tek budayan yönetmelik ve kanunların seyahat özgürlüğüyle birlikte diğer pek çok hak ve özgürlüğü de mahpusların elinden aldığına vurgu yaptı.

Temel ihtiyaçları dahi kısıtlayan yasalarla birlikte keyfi ve hukuk dışı uygulamaların, hapishanelerde gayri insani koşulların oluşmasında başlıca nedenler olduğunu dile getiren Tanrıkulu, Meclis Araştırması önergesinde şu görüşlere yer verdi: "Bu açıdan bakıldığında hapishaneler, ülkemizin on yıllardır dinmeden kanayan yarası olarak nitelendirilebilir. Yıllar geçmesine ve iktidarlar değişmesine rağmen, hapishaneler sorunu varlığını korumaya devam etmektedir ve mevcut durumda çözüm için ciddi bir politika ve niyetin olmadığı da ortadır. Hapishaneler sorununun en acı yüzü ise hasta mahpuslar meselesidir. Her yıl onlarca insanın hayatını kaybettiği hapishanelerde, Adalet Bakanlığı’nın açıklamasına göre; 500’den fazla hasta bulunmaktadır. İnsan Hakları Derneği’nin açıklamasına göre ise bu hastalardan 100 kadarı ölümcül noktadır. Hapishanelerde cezai ehliyeti olmayan mahpuslar olduğu gibi bazı hastalar ise yatalak durumdadır. Yeme, içme, nefes alma ve dışkılama dışında hiçbir yaşamsal aktivitesi olmayan bu insanların tahliye edilmemesi hukuki bağlamdaki sorunlarla birlikte hapishaneler konusundaki mevcut iktidarın hapishaneler politikasını ortaya koyan çarpıcı bir sonuçtur.

Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün resmi verilerine göre, 2000-2011 yılları arasında hapishanelerde 2024 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu mahpuslardan bine yakını, yeterli ve gerekli sağlık hizmeti alamadığı için hayatını kaybetmiştir. Aynı yıllar arasında intihar eden mahpus sayısı 432’dir. 2012 yılı içerisinde gerçekleşen ölüm sayısı ise 16 Haziran 2012 tarihi itibariyle 50’ye yaklaşmıştır. Yukarıdaki rakamlar durumun ciddiyetini gözler önüne sererken sorunun siyaset kurumu tarafından da ciddiyetle ve bir an önce ele alınması gerektiğini göstermektedir.

Adalet Bakanlığı’nın ilettiği diğer verilerde ise, AKP Hükümeti’nin ilk 4 yılı (2002-2005) baz alındığında 1460 günde 365 mahkum yani 4 günde bir mahkum yaşamını yitirirken, son 3.5 yılda (2012- 29 Haziran 2015 arası) bin 275 günde bin 253 kişi yani başka bir deyişle günde bir mahkum hayatını kaybetmiştir.

AKP Hükümetleri döneminde 2501 hasta mahkum hayatını kaybetmiştir. 01 Ocak 2006-29 Haziran 2015 tarihleri arasında hayatını kaybedenlerden 462’si tutuklu yani hüküm giymemiş hasta mahkumlardır. 2002 yılında hayatını kaybeden hasta mahkum sayısı 71 iken, 2014 yılında hayatını kaybeden hasta mahkum sayısı 312 olmuştur. 2002-2014 yılları arasında yıllar bazında karşılaştırıldığında ölüm oranında yüzde 439 artış olmuştur.

Ülke gündemine ölüm, isyan, yangın, ölüm oruçları, taciz-tecavüz, işkence ve kötü muamele gibi başlıklar altında gelen hapishaneler meselesi köklü bir reformu gerektirmektedir ve bu reformun en acil boyutunu da hasta mahpuslar konusu oluşturmaktadır.

Demokrasi, insan hakları ve hukuka aykırı olarak devralınan hapishaneler politikası, mevcut iktidar tarafından da aynı şekilde devam ettirilmektedir. Sadece 2012 yılının ilk 6 ayında yaşanan 50’ye yakın ölüm vakası ve özellikle Pozantı, Şanlıurfa ve Şakran hapishanelerinde yaşanan olaylar bu tespitin yerindeliğine işaret ederken sorunun ulaştığı boyutları da gözler önüne sermektedir. Hapishanelerde yaşanan ölümler ve hak ihlalleri ciddi boyutlara ulaşmıştır ve bundan sonraki süreç için de başka ve yeni problemlerin habercisi durumundadır."