CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin arasında Madımak ve Başbağlar katliamlarına ilişkin ifadeleri nedeniyle yazılı açıklamalar üzerinden tartışma başladı.

CHP’li Veli Ağbaba, geçen hafta hem Madımak katliamı hem de Başbağlar katliamının yıldönümü nedeniyle iki açıklama yapmıştı. Madımak ile ilgili açıklamasında 'olayın üzerinden 22 yıl geçtiğini, bunun 13 yılının AKP hükümetleri döneminde geçtiğini, adaletin yerini bulmasını için kayda değer bir çaba harcanmadığına' yönelik ifadeler kullanan Ağbaba, Başbağlar için de Meclis’e araştırma önergesi verdiğini belirterek ‘katliam aydınlatılsın’ çağrısında bulunmuştu.

AKP’li Mustafa Şahin, 5 Temmuz’da yaptığı yazılı açıklamada ise “Hem Başbağlar’da hem de Madımak’ta katledilenlerin arkasında ne varsa, ki birinci derecede sorumlu olan o gün ki sol zihniyetti. Madımak olaylarından hemen iki gün sonra Madımak’a misilleme olarak Başbağlar’da birçok insanımızın kanı döküldü, alınlarından hedef olunarak vuruldular, kimlerin niçin vurduğunu da biliyoruz. Malatya’mızda sol kesimi temsil eden bir milletvekilinin gaflet ve delalet içerisinde inançlı insanlarımıza hakaret etmesini lanetliyorum.” ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine yeni bir yazılı açıklama yapan CHP’li Veli Ağbaba, şunları kaydetti: "AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, 5 Temmuz 2015 tarihinde basına bir açıklama göndermiştir. Bu açıklamanın konusu Sivas Katliamı ile ilgili açıklamalarım. Ziyadesiyle rahatsız olduğunu dile getiren Şahin, benim 1 Temmuz tarihli açıklamamı lanetliyor ve ‘iğrenç’ olarak tarif ediyor. Gerçekten iğrenç ve lanetlenmesi gereken bir açıklama mı yapmıştım? Sivas katliamı davasında adalet yerini bulmadı. Faillerin önemli bir kısmı hakim karşısına çıkmadı. Katliamla ilgili aranan kişilerden karakola 100 metre mesafede yaşadığı ortaya çıkanlar olduğunu dile getirmiştim. Yurt dışına kaçanlar olduğunu, burnumuzun dibinde elinin kolunu sallayarak gezenler olduğunu eleştirmiştim. 20 yıllık zaman aşımı süresinin 10 yılı AKP’yle geçtiğinin altını çizmiştim. Adaletin yerini bulması için devletin kayda değer bir çaba göstermediğine isyan etmiştim. ‘Katliam aydınlatılsın.’ demiştim. İşte benim ‘iğrençliğim’ buymuş. Mustafa Şahin ‘ziyadesiyle rahatsız olmuş’ ve bu açıklamayı ‘lanetlemiş'.

Beni lanetledikten sonra Sivas ‘olayı’nı da lanetlemeyi ihmal etmeyen Şahin diyor ki; ‘O olayın perde arkasında bu işe yön veren kim varsa hepsini şiddetle lanetliyorum, kınıyorum'. ‘Onun için Sivas’ta yaşananlar sadece ‘olay’ idi. Bir katliam değildi ve bu olayı da değil de, olayın perde arkasındakileri lanetleyip kınıyor. Ve konuşmasının sonunda perde arkasındakileri de ifşa ediyor. ‘Hem Başbağlar’da hem de Madımak’ta katledilenlerin arkasında ne varsa, ki birinci derecede sorumlu olan o gün ki sol zihniyetti’ diyor Mustafa Şahin. Ona göre Sivas katliamından birinci derecede sorumlu olan sol zihniyettir. Oysa katliamın kurbanıdır solcular. Çoğu sol görüşlü 35 kişi yakılarak öldürülmüş ama olayın sorumlusu da solcularmış. O da bunları lanetliyormuş. Bu tipik bir Mustafa Şahin psikolojisidir.”

“Şahin’i bu olayın faillerini gerçekten kınarken görmeyi çok isterdim.” diyen Ağbaba, şu ifadeleri kullandı: “İşte o 'olayın' yıl dönümünde, 2016 yılının 2 Temmuzunda Sivas’a gitsin, Madımak’ın önüne karanfil bırakıp katilleri ve zihniyetini lanetlesin. Ben de hemen yanı başında olup kendisini alkışlayacağım. Ben Başbağlar’da iken Mustafa Şahin konuşmaya devam ediyor ‘Madımak olaylarından hemen iki gün sonra Madımak’a misilleme olarak Başbağlar’da birçok insanımızın kanı döküldü, alınlarından hedef olunarak vuruldular, kimlerin niçin vurduğunu da biliyoruz’ diyor. Ölüler, insan öldüremez. Madımak’ta yakılanlar mı yaptı ki Başbağlar misilleme olsun? Ya da onlarının yakınları mı? Şahin, çok bilindik bir yola başvuruyor; iki acıyı önce ayrıştırmak, sonra da mahsup etmek. Oysa Sivas’taki ateşi, Başbağlar’ın kanının söndürmediği çok nettir. Ama Şahin için bu gereklidir. Başbağlar’ın katilleri hakim karşısına çıkmadı. Eğer her zamanki gibi ettiği sözlerden değilse failleri bildiğini söyleyen Şahin hemen savcıya gitmelidir. Adalet bekleyen Başbağlar sakinlerine ve bunun için çaba harcayan bizlere büyük iyilik etmiş olur. Ayrıca Başbağlar katliamının aydınlanması için araştırma önergesi verdik. Önergenin görüşüldüğü gün gözlerim Meclis'te Mustafa Şahin’i arayacak.”

Şahin’in adını vermeden kendisini lanetlediğini ifade eden Ağbaba, açıklamasını şöyle noktaladı: “Benim açıklamamdan inançlı insanlara hakaret edildiğini çıkaran Şahin, ‘İki olayın sorumlusunun AK Parti olduğunu söyleyecek kadar bühtan ve delalet içerisindeler’ diye devam ediyor. Açıklamamın hiçbir yerinde hiç kimseye hakaret etmedim. Katliamın sorulusu AKP’dir demedim. Zaten bu mümkün değildir, AKP, katliamdan 10 yıl sonra kurulmuştur. Bizi bühtan yani iftira ile suçlayan ve zekamızın kıtlığını tespit eden Şahin, ‘Bunlar maalesef bir terör örgütünün militarist düşüncesiyle hareket ediyorlar, ortalığı kaosa dönüştürmeye çalışıyorlar’ diyor. Hangi terör örgütü, hangi militarizm? Kaos mu? İşte Mustafa Şahin. Konuşmasına tedbirle başlayan Şahin kısa bir süre kendi gerçekliğine dönmüştür. Mustafa Şahin olmak tam da böyle bir şey. Karşısındakini iftira ederek iftirayla suçlamayı herkes başaramaz.

Mustafa Şahin, açıklamamın herhangi bir yerinde dindar veya inançlı insanlara hakaret ettiğimi, Sivas katliamını AKP’lilerin yaptığını söylediğimi gösterirse ve terör örgütünün düşüncesiyle hareket ettiğimi, kaos yaratmaya çalıştığımı ispatlarsa en geç 2 gün içinde milletvekilliğinden, genel başkan yardımcılığından istifa edeceğim, siyaseti bırakacağım. İspat edemezse Şahin’den hiçbir şey istemiyorum. Kendisinde herhangi bir gelişme olacağına, düzeleceğine dair umudumu karşılıklı siyasete yaptığımız yıllar içerisinde yitirdim.

Mustafa Şahin’in üslubu, siyasi seviyesinin ve zihniyetinin ipuçlarıdır. O saldırgan, ayrıştırıcı bir tarza sahiptir. Onun yüreği nefret doludur, kusmak için fırsat kollar. Fırsat yoksa yaratır. Dinsel istismara başvurmadan siyaset yapamaz. 4 yıllık vekilliği boyunca Malatya için ağzını açmaz ama döner Malatya’da mezhepçilik yapar. Karşıma çıkamaz ama arkamdan atatıp tutar. Her ne yaparsa yapsın bir yolunu bulup mutlaka kışkırtma ve ayrıştırma çabası içine girer. 'İnanan insanlara hakaret ediyor' diye bağırması onun 'yetişin din elden gidiyor' ezberinden kaynaklanıyor. Kendisini en iyi tarif eden şey ‘Mustafa Şahin’ olmaktır. ‘Mustafa Şahin olmak’ acı bir gerçekten başka bir şey değildir.”