CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, İpek Medya Grubu'na yapılan operasyonla 1 Kasım'daki genel seçimin tehlikeye sokulduğunu, seçim güvenliğinin sarsıldığını, bunun bir sivil darbe olduğunu söyledi. Muhalif olan bütün vatandaşların ve kesimlerin açıkça düşman ilan edildiği bir süreçten geçildiğini belirten Arslan, "Farklı düşünen herkesin, hemen her sermaye grubunun aynı kefeye koyulduğu bu toplu yok etme sürecini, şimdi birbirinden farklı düşünen ama AKP’ye muhalif olan tüm medya organlarının terörist sayıldığı bir anlayışıyla ne yazık ki genişletmişlerdir. Yapılan operasyonlar, sivil bir darbedir." dedi.

İktidarın, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü düşmanlık söylemleriyle kirlettiğini, yargıyı ve emniyet güçlerini de bütün muhalifleri sindirmek için kullandığını söyleyen Milletvekili Arslan, "Siyasi iktidar kadroları, hukuk devletine ve anayasal özgürlüklere resmen darbe yapmıştır. Bu operasyonun tamamen siyasi olduğu, özgür ve muhalif basını susturmaya dönük girişim olduğu, dalga dalga yayılma olasılığının bulunduğunu belirtmek isterim. Bu nedenle iktidara muhalif olanların, bu haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı birlik olma zamanıdır. Kanunlara tümüyle aykırı, muhalif olmayı yok etmek için mazeret sayan bu siyasi operasyonu kınıyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar, muhalefeti ve muhalif olan yazılı ve görsel basını susturamayacaklardır. Bunun ağır faturası 1 Kasım'da ödetilecektir." diye konuştu.

'HER MUHALİF TİCARİ GRUBUN GİRİŞİMLERİ TEHLİKE ALTINDADIR'

"Basın özgürlüğü biterse her şey biter." diyen CHP Milletvekili Arslan, "Basın susturulamaz, siyasi baskı altında tutulamaz. Bugün Koza Grubu’na yapılanların tüm muhalif medyaya genişlemesini istemiyorsak, hep birlikte ortak tavır almalıyız. Bugün bir medya organının bağlı olduğu holdinge mali linç girişimi başlıyorsa kendisi muhalif olan hiçbir sermaye grubu, yarınki yatırımlarının ne olacağını kestiremez. Her bir muhalif ticari grubun girişimleri, yatırımı, üretimi ve istihdamı açıkça tehlike altındadır. CHP, kurduğu komisyonla ilk saatlerden itibaren muhalif medya organlarının yanındadır. Sorun, hangi medya grubunun hangi ideolojiyi taşıdığı değil, tarafsız ve bağımsız bir basın özgürlüğünün yaratılmasıdır. Dünyaya asla anlatamayacağımız bu operasyon girişimini yok etmek ve başarısız kılmak için çalışmalıyız." şeklinde konuştu.