Antalya iş dünyasından iktidarlarına destek isteyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a CHP'li aday, eski ATSO Başkanı Çetin Osman Budak'tan cevap geldi. Türkiye'nin yakın komşusu 5 ülkede büyükelçisinin bulunmadığını, Ortadoğu'ya giriş yollarının tıkalı olduğunu, Mısır'ın hava sahasının ardından kara sahasını da kapattığını, ikinci büyük ihracat pazarı Irak'ta terörün kol gezdiğini, Türkiye'nin Libya'da 35 milyar dolarının battığını, yatırımcının yatırımdan vazgeçip inşaat, enerji, AVM ihaleleri peşinde koşar hale geldiğini, hukukun üstünlüğünün kaybolduğunu, başta işadamları olmak üzere insanların konuşmaktan korktuğunu, konuşanların ise vatan hainliğiyle suçlandığını hatırlatan Çetin Osman Budak, "Bu nasıl istikrar?" diye sordu.

CHP'nin kontenjandan Antalya'da 3. sıra milletvekili adayı gösterdiği için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcılığı ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinden istifa eden Çetin Osman Budak gazetecilerle bir araya geldi. Buluşmaya ATSO'nun yönetim kurulu üyeleri Ali Bahar, Mustafa İssi, Ethem Tayfun Kavukçu ile CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Ahmet Kumbul da katıldı.

Ülke ve kent gündemine ilişkin konuşan Çetin Osman Budak, Türkiye'nin geldiği noktada geçmişten gelen birçok kazanımın kaybolduğunu, bunların başında da hukukun üstünlüğünün geldiğini söyledi. Hukukun olmadığı yerde güvenlikten ve demokrasiden bahsedilemeyeceğini ifade eden Budak, "Hukukun üstünlüğü yoksa güvenliğimiz yok, her yanınız açıktır. Her türlü tehdide ve tehlikeye karşı açıktasınızdır." dedi. Türkiye'de hukukun üstünlüğünden söz edilemeyeceğini, doğru ve adil yargılanmayacaklarını düşünen STK ve meslek odaları temsilcilerinin başlarına gelecekten korktukları için konuşamadıklarını belirten Çetin, "Hukukun üstünlüğünün yok olduğu bir Türkiye'de insanlar korkuyor. Başta işadamları.. İşadamı örgütlerinde konuşanlar vatan hainliğiyle suçlandı bu ülkede." ifadesini kullandı.

ATSO'da görev yaptığı dönemde birçok defa müfettişleri ağırladıkları bilgisini paylaşan Budak, "Yanlıydı, şikayet üzerine geliyorlardı. Davalarımız devam ediyor. Hepsinden beraat aldık, şimdi temyiz süreci var. Onlardan da büyük ihtimalle beraat edilecek. Bu bir yıldırma politikasıdır. Meslek odaları konuştukça mutlaka bir yetkisi elinden alınıyor. Bir hakkı, gelir kaynağı alınıyor. Bu da tehdit unsuru. Baronun durumunu avukatlar gayet iyi anlatır." diye konuştu.

BABACAN'IN İSTİKRAR DEDİĞİ ŞEY ORTADA VAR MI?

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından önceki gün ATSO Konferans Salonu'nda iş dünyasında seslenen, güven ve istikrarın devamı için destek isteyen Ali Babacan'a da cevap veren Budak, şöyle konuştu: "Güven ve istikrar meselesinde bir çelişki var. Eğer hukuk yoksa bir kere yerli yatırımcı da yatırımdan vazgeçer. Şu an Türkiye'de olduğu gibi. Sanayi kullanım kapasitesi yüzde 70'ler seviyesinde. Bu normal şartlarda, Türkiye'nin kendi gelişim standartlarında yüzde 80'lerin üzerindedir. Kapasite kullanılamıyor. Dış ilişkilerimiz kötü. Bizim 5 ülkede büyükelçiliğimiz yok. Ortadoğu'ya gidiş yollarımızın tamamı tıkalı. En son Mısır hava sahasını kapatmıştı, kara sahasını da nisan ayında kapattı. Suriye'de büyükelçiliğimiz yok. En büyük ikinci ihraç pazarımız Irak'ta terör var. Libya'da 35 milyar dolarımız kaldı. Geçenlerde bir gemimiz bombalandı, üçüncü kaptan hayatını kaybetti. Bu nasıl istikrarmış, anlayamadım."

İHALELER 10-15 MÜTEAHHİT ARASINDA DAĞILIYOR

Türkiye'ye yatırımcıların yatırım yapmaktan vazgeçtiğini kaydeden Çetin Osman Budak, bunun yerine inşaat, enerji, AVM ihaleleri peşinde koştuklarını anlattı. Üçüncü köprü ve havalimanı, nükleer santral, duble yol, AVM gibi ihalelerin de 10-15 müteahhit arasında yapıldığına dikkat çeken Budak şöyle devam etti: "Öbür taraftan enerji dağıtım ihaleleri olur hepsi aynı müteahhitlerdir. Bütün esnafı perişan etmiş zincir market furyasını 4 büyük grup yapar. Dört büyük gruptan bir tanesinin 4 bin marketi var. 4 bin market diğer üç grubundur. Şurada bir yerel bakkal varsa, o zincir gücüyle onu orada boğar. Bu kadar zincir market, bu kadar AVM, sanayici de dahil olmak üzere, bütün toplumsal yapıyı bozar."

KÖYLÜ YOKSUL, KÖYLER BOŞALMIŞ DURUMDA

Milletvekili adayı gösterilmesiyle birlikte 105 günde 26 bin kilometre yol kat ettiğini, Antalya'nın bütün köylerini ve mahallerini gezdiğini anlatan Budak, tespitlerini şu cümlelerle ifade etti: "Köylü yoksul. Köyler boşalmış durumda. Özellikle yayla köyleri hayvancılığın yok olmasıyla terk edilmiş. Turizmde kendilerine iş alanları oluşturmaya çalışıyorlar. Çok büyük bir kitle var. O köylere tekrar dönüşü sağlamak reform ister. O reformu göremiyoruz."

13 YILDIR BİR ÇEVRE YOLUNU BİTİREMEDİLER

İktidar partisi AKP'nin önümüzdeki dönemde Antalya'nın sorunlarını çözüp, ihtiyaçlarını karşılayacakmış gibi bir algı oluşturduğuna işaret eden Budak, bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi. İktidarın Antalya'yı otoyol, tüneller, hızlı tren, yeni havaalanı ile buluşturmayı vaat ettiğini hatırlatan Budak, ancak temeli 2002'de atılan Batı Çevre Yolu'nun aradan geçen 13 yıla rağmen neden bitirilemediğini sorduğunda ise cevap alamadığını söyledi. ATSO Başkanı olduğu dönemde, Lütfi Elvan'dan önceki Ulaştırma Bakanı Binalı Yıldırım'dan da benzer vaatleri duyduğunu ancak bugüne kadar hiçbirinin gerçekleşmediğini aktaran Budak, son olarak 30 Mart yerel seçimlerinde Batı Çevre Yolu'nun 6 ay içinde bitirileceği sözü verildiğini hatırlatarak, geçen eylül ayında bitmesi gereken yolun halen bitmediğini ifade etti. Boğaçay üzerinde 8 yıl önce yapılan köprülerin bile eskidiğini ifade eden Budak, Batı Çevre Yolu'nun temelinin atıldığı 2002 yılından 2009'a kadar genelde ve yerelde AKP'nin iktidar olduğunu hatırlatarak, "2002-2009 arasında 7 sene var. 7 senede burası bitirilemez miydi?" diye sordu.