CHP Milletvekili Hasan Ören, Manisa’da polis tarafından dernek, yardım kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve son olarak Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polisiyle esnaflara yapılan baskınların zulüm olduğunu söyledi. 41 yıldır siyaset yaptığını belirten Ören, hayatı boyunca marangozla, kasapla, manavla uğraşan bir siyasi anlayış görmediğini kaydetti.

CHP Manisa İl Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan Milletvekili Ören, “Siyaseten marangozun üzerine, kasabın üzerine, manavın üzerine giderek korku salmak, küçücük bir ilçedeki ilçe başkanının Maliye'ye emir vererek oraya birilerini göndermesiyle belediye başkanlarının işine gelmediğinde, ‘Seni yok ederim, kaynakçı.’ demesiyle bu işin yürüme durumu söz konusu değildir. Bugün Türkiye’de uygulanan budur. 41 yıldır siyaset yapıyorum, hayatımda marangozla, kasapla, manavla uğraşan bir siyasi anlayış görmedim. Demek ki siyasette öğrenilecek ve görülecek çok şey varmış. Son yedi yıldır AKP iktidarında bunu da görüyorum.” dedi.

Hasan Ören, şöyle devam etti: “Yönetim kurulu üyesi, ilçe başkanı, belediye başkanı, kendisinden değilseniz bilin ki dükkanınızda ertesi gün SGK görevlisi var. Bilin ki dükkanınızda ertesi gün Maliye var ve vergi dairesi görevlisi var. Böyle bir anlayışla Türkiye’yi büyütmek, Türkiye’nin önünü açmak, Türkiye’de barışı, demokrasiyi kurmak ve ileriye götürmek mümkün olur mu? Bu anlayış devam ediyor. Bu bizim söylediğimiz, diktatörlüğün icraatının gerçekleştirildiği dönemi gösteriyor. Bunu AKP içerisinde de bütün siyasi partilerden de sivil toplum örgütlerinden, demokrasiyi içleştirmiş bir ülkede yapılması mümkün mü? Konuşulması bile zuldür. Ne demektir manava, kasaba salınan korkunun derneklere de salınması? Yani buralara insanların gidip buralarda faaliyet göstermemeleri için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunu Türkiye’nin bütün dokularında yapıyorlar. AKP’li değilseniz siz üçgensiniz, pergelsiniz, karesiniz, paralelsiniz, aklınıza ne geliyorsa osunuz. Belki de Türkiye’nin bunları görmesi gerekliydi, belki de bu zamanı yaşaması gerekliydi. Bugün iktidar savaşı, güç savaşı olmuş. AKP, televizyonlarda söyleyecek lafı kalmadığından dolayı yine geriye dönüp başka bir şeyler anlatmaya çalışıyorsa bu, AKP’nin bittiği anlamına gelir. İnanın bunu ben siyasetçi olarak söylemiyorum ama AKP bitmiştir, yorgundur, raf ömrü tükenmiştir, kullanım tarihi geçmiştir. Şimdi yeni gelecek bir iktidarın, raydan çıkmış olan bu treni tekrar rayına koyması, bu dönemde tercihin CHP olacağını alanda olan bir milletvekili olarak görüyorum. Türkiye çıtasını yükseltmeli, Türkiye buraya geçmeli. İnşallah Türkiye’de bu korkunun, bu baskının elbirliğiyle sonunu getirip sonlandıracağız.”