Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, eski CHP Milletvekili İhsan Özkes’in Saray’da düzenlenen 30 Ağustos resepsiyonunun ardından attığı tweetlerle ilgili açıklamalarda bulundu. İhsan Özkes’in CHP’den 2 kez milletvekili seçildiğini ve Üsküdar Belediye Başkan adayı olduğunu belirten Özel, “İhsan hocanın içinde bulunduğu durumu tutarsızlık bir yandan, söylediği sözler bir yandan. Geçen sefer söylerken ayetlere, sünnete dayandırarak savunduğu şeylerin şimdi tam tersini söylüyor olması, Saray’a övgüler diziyor olması, onun kişilik yapısı ile ilgili bir mesele. Biz İhsan Hoca'nın düştüğü durumdan onu geçmişte tanıyan, geçmiş siyasi arkadaşı olarak üzüntü duyuyoruz, gerçekten utanç duyuyoruz. Allah kimseyi İhsan Hoca'nın düştüğü duruma düşürmesin.” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Cihan Haber Ajansı muhabirine CHP’nin eski milletvekili, İstanbul Bağımsız Milletvekili İhsas Özkes’in dün katıldığı Saray’da düzenlenen 30 Ağustos resepsiyonunun ardından attığı tweetler ve 1 Kasım seçimleriyle ilgili değerlendirmelere bulundu.

İhsan Özkes’in geçen Nisan ayında yaptığı konuşmada siyasetin içinde herkes açısından fevkalade kutsal olan değerleri ve kavramları kullandığını kaydeden Özel, “Bu kavramları bu kadar kolay kullanmamak lazım. Bu konuya 'dini siyasete alet etme, zaman zaman MHP’yi dini muhalefete alet etme' diye hep eleştirmişimdir. İhsan Hoca'nın dünkü açıklamaları gördüğümde de bir kez olsun böyle bir ifade kullanayım bundan sonra da böyle bir şey kullanmamaya gayret edeceğiz. Allah kimseyi İhsan Hoca'nın düştüğü duruma düşürmesin.” dedi.

'İhsan Özkes’in neden böyle bir girişimi oldu?' sorusuna Özel, şu cevabı verdi: “İhsan Hoca CHP’den 2 kez milletvekili seçildi arada Üsküdar Belediye Başkan adayı oldu. Arada örgütteki bir takım tartışmaları bahane ederek, örgütteki bir takım uyumsuzlukları, geçimsizlikleri bahane ederek bir istifa resti çekti ve daha sonrasında da CHP ilkeleri dahilinde onun bir takım yaklaşımlarına teslim olmadı sonuç olarak. Daha sonra MHP ile yakınlaşmasını dikkatle ve ibretle izledik. Ama orada da konjonktür gereği bir sonuç alamadıktan sonra şimdi bir başka yaklaşımda bulunuyor. İhsan Hoca'nın içinde bulunduğu durumu tutarsızlık bir yandan, söylediği sözler bir yandan. Geçen sefer söylerken ne kadar inanarak ayetlere, sünnete dayandırarak savunduğu şeylerin şimdi tam tersini söylüyor olması, Saray’a övgüler diziyor olması, onun kişilik yapısı ile ilgili bir mesele. Biz İhsan Hoca'nın düştüğü durumdan, onu geçmişte tanıyan, geçmiş siyasi arkadaşı olarak üzüntü duyuyoruz, gerçekten utanç duyuyoruz. Allah kimseyi hocanın İhsan Hoca'nın düştüğü duruma düşürmesin.”

BU ÜLKEDE BU PARLAMENTO'NUN ÇALIŞMASINI İSTEMEYEN BİR DARBECİ VAR KARŞIMIZDA

'1 Kasım tarihinin savaş gerekçesi bahane gösterilerek ertelenmesi' ile ilgili iddiaların sorulması üzerine Özel, şunları kaydetti: “7 Haziran seçimleri yaptık bugün 13 yıldır iktidarda bulunanlar o partinin kurucu başkanı olan şimdiki Cumhurbaşkanı 7 Haziran iradesini Meclis'e yansımaması ve vücut bulmaması için elinden geleni yaptı. 7 Haziran’da vatandaş 'tek başınıza yönetmeyeceksiniz, bir koalisyon olacak, en az 2 parti bir araya gelecek' dedi. Bu mesaj doğru okunmalıydı, bu vatandaşın yüzü güldürülmeliydi. Onun yerine daha önce de 'koalisyon kaos, felakettir' diyenlerin söylemlerine uygun olarak birileri düğmeye bastı. Türkiye kan gölüne döndü. Kan ve gözyaşı var. Bir an önce Türkiye’nin bir hükümete ihtiyacı var. Bu konuda CHP, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seçmenine duyduğu saygıdan dolayı onlarla görüştü, görüşmeye devam etti, masadan kalkmadı. Kendisine ilişkin talepleri değil, vatandaşların taleplerlerini sürekli masada tuttu. Vatandaşa verdiği sözleri, emekliliğe, çiftçiye, atanamayan öğretmene, taşerona verdiği sözleri hiçbirini unutmadan masada tuttu. Ama bu konuda AKP ile anlaşmak mümkün olmadı. Onlar bize 'bir koalisyon ortaklığı değil, seçim hükümeti' önerdiler. O seçim hükümetinin de eli kolu bağlı, özel gündemli bir gözü ankette, bir gözü seçim sandığında olan bir hükümet olacağını biliyorduk, bu yüzden kabul etmedik. Gelinen bu noktada hükümetin göreve başlamasıyla birlikte daha ilk Bakanlar Kurulu yapılmadan Başbakanlık genelgesi yayınlandı. Atamaların yasaklandığına ilişkin. Yeni gelen birkaç bakanın atama yapmasının önüne geçecek hazırlanmış bir genelge var. Yani muhataplarını hiçe sayan kendisini esas aktör, diğer partileri figüran gören anlayışın 'devlet benimdir, erk benimdir, güç benimdir, kimseyle paylaşmam' diyen birisi. Bugün gelinen noktada seçime gitmeden en az kaygı duyacak parti CHP’dir. Seçim meydanlarında bu görülecek. Şu an anketlerde CHP’de 3-4 puanlık artış görülüyor. Artış trendi hızlanarak devam ediyor. AKP'nin 1-2 puan yükselir miden şimdi acaba oyları nereye kadar düşecek tartışmaları gündemde. Seçim isteyen, daha doğrusu bu Parlamento çalışmasın isteyen, neden istemeyen eğri oturup doğru konuşalım. Parlamento çalışırsa soruşturma komisyonları kurulabilir. Kurulursa dört bakan çorap söküğü gibi herşeyi anlatabilir, 4 bakanın çocukları yeniden yargılanabilir ve iş 17-25 Aralık soruşturmaları sürecinin sonunda 25 Aralık denildiğinde Bilal Erdoğan’a gelebilir ve telefon görüşmeleriyle ilgili başta montaj dedikleri şimdi gerçekliği herkes tarafından resmi kurumlar tarafından kabul edilmiş bir noktaya gelebilir. Bu ülkede, bu Parlamento'nun çalışmasını istemeyen bir darbeci var karşımızda. Darbeyi askerle yaparsanız askeri darbe olur, tankla, topla yaparsanız, ama bürokrasideki gücünüzle ve devlette size tanınan güçle yetkilerle yaparsanız sivil darbe olur. Bugün Anayasa'ya uymayan, 'ben Anayasa'ya uymuyorum, Anayasa'yı bana uydurun' diyen ve sonraki süreçle ilgili herşeyi göze alan birisi var.”