CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, kozmik oda ile ilgili takipsizlik kararı verilmesi ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddialarını değerlendirdi. Öztürk, "Bu kozmik oda hikayesinin palavra olduğu ortaya çıktı, zaten de palavraydı." dedi.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Öztürk, Recep Tayyip Erdoğan döneminde bir takım bilgilerin devlet sırrı olmaya devam edeceğini belirterek, "Dinleme ve izlemelerle ilgili rezillikler, kefazelikler 2007'den beri devam ediyor. En son Recep Tayyip Erdoğan'ın dinlenmesiyle ilgili bilgiler. Tüm Türkiye'deki vatandaşların istihbari anlamda dinlenmesi için hakimden talepte bulunan İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek o tarihte. Ramazan Akyürek istiyor, Kadir Kaya veriyor dinleme kararı. Tabi o zaman Ramazan Akyürek kahraman. O dönem niye böyle bir karar istiyorsun diyen yok. Bunlardan başbakanın haberi var. Şimdi geldiğimiz noktada herşeyi Ramazan Akyürek'in üstüne atıyorlar. 2007, 2015; 8 yıl sonra." diye konuştu.

Türkiye'nin her tarafında dinleme yapıp fişleme yapıldığını anlatan Öztürk, "Kendimizin fişlendiğini, dinlendiğini biliyoruz da vatandaştan ne istiyorlar; bunu anlamış değiliz. Türkiye tam bir polis devleti olmuştur, faşist diktatörlükle yönetilen bir devlet olmuştur. Türkiye'de demokrasi dendiği zaman sadece diktatörel ve yandaşlarına demokrasi istiyorlar." ifadelerini kullandı. Recep Tayyip Erdoğan'a diktatör diyenlerin tutuklandığını ifade eden Öztürk, Erdoğan'ın açık seçik diktatör olduğunu söyledi.

Molotofla yakılan Serap Eser’in katillerinin MİT mensubu olduğuna yönelik eski İçişleri Bakanı Şahin’in açıklamaları üzerine başlatılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanması konusundaki bir soruya Öztürk, Şahin'in oradaki istihbari bilgilerden mutlaka haberi olduğunu belirterek Şahin'in bilgisinin doğru olduğunu düşündüğünü kaydetti. Dava açılabilecek bir delil bulunamamış olabileceğini ifade etti.

ABD’li 74 senatörün, Dışişleri Bakanı John Kerry’ye yazdıkları ortak imzalı mektupla ilgili bir soruya Öztürk, "Varolan şeyi tespit ettiler. Malumu ilan ettiler." karşılığını verdi. Domuz gribi vakalarıyla ilgili Meclis'te de dezenfekte çalışmaları başladığının hatırlatılması üzerine Öztürk, seçim bölgesi Anamur'da 2 tane vatandaşın öldüğünü ve domuz gribi teşhisi konulduğunu kaydetti.

Bunun önce gizlendiğini ve toplumda infial uyanmaması için saklandığını belirten Öztürk, "Şimdi artık saklayamaz hale geldiler. Bunun tedbirini almak yerine, halktan saklamak doğru bir yöntem değildir. Dün TBMM iktidar kulisinde, mescitte ve tuvaletlerinde yaptılar, bugün de muhalefet kulisinde yapıyorlar. Bakın orada bile ayrıcalık var. 'Önce can benim canım' diyor, iktidar kulisinde yapıyor, zamanı kalırsa da muhalefetin kulisinde yapıyorlar." şeklinde konuştu.

Söz konusu tedbirlerin her yerde alınması gerektiğini anlatan Öztürk, "Milletvekillerinin canı can da vatandaşın canı patlıcan mı? Önemli olan halkın can güvenliğini sağlamak." dedi.