Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Meclis'te birinci görevlerinin AKP döneminde ortaya çıkarılmış olan bütün antidemokratik yasaların düzeltilmesi konusunda, daha ileriye taşınması, daha demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşması açısından mücadele etmek olacağını söyledi.

25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nin ardından Parlamento'ya giren milletvekilleri mazbatalarını aldıktan sonra kayıt işlemleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gelmeye başladı. Vekiller için oluşturulan kayıt masalarında CHP'den Ankara Milletvekili seçilen Şenal Sarıhan kayıt yaptırdı.

MİLLETVEKİLİ ROZETİ ZOR TAKILINCA

Meclis personeli tarafından çiçek ve çikolata ile karşılandı. Yeni milletvekili Sarıhan, mazbatasını teslim etti, oylama ve yoklama için parmak izi verdi ve gerekli bilgi formlarını doldurdu. Aynı zamanda bir avukat da olan Sarıhan'ın milletvekili rozeti takılırken oldukça zorlanıldı. Bir süre rozet takma için uğraş verildi. Bu durum gülüşmelere sebep oldu. Yardımlarla milletvekili rozeti takılınca basın mensupları tarafından alkışlandı.

Gazetecilere açıklamalarda bulunan Şenal Sarıhan, esas olarak heyecanlı olduğunu ancak heyecanının rozetin takılıp takılamayacağı konusunda daha yoğun olduğunu ifade etti. Türkiye'yi zor günlerin beklediğini bildiğini dile getiren Sarıhan, zor günlerden geldiklerini kaydetti.

YARGIDA OLUŞMUŞ OLUMSUZLUKLARIN GİDERİLMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ

"Bütün halkımızın el birliğiyle açtığı bir karanlığı aşan bir kapı var. O kapıdan aydınlığa doğru yürürken bazı sorunlarımız olacak elbette. Ama bu sorunları Meclis'te hep birlikte elele aşabileceğimiz düşüncesindeyim." diyen Sarıhan, şöyle devam etti: "Yoğun mücadelelerden geliyorum. O sebeple biraz önceki rozette beni korkutmadı, rozetin takılması da. Önümüzdeki günler içinde hep birlikte Parlamento'ya gelmiş olan arkadaşlarımızla birlikte olumlu işler yapacağımıza, halk yararına, halk için, halkın partisi için mücadele edeceğimize, halkın parlamentosu olacağımıza da inanıyorum."

Meclis'in ilk işinin AK Parti döneminde çıkarılan antidemokratik yasaların yeniden demokratik hala dönüştürülmesi olması gerektiği konusunda ise Sarıhan, "Seçimden önce kendi programımızda da AKP döneminde ortaya çıkarılmış olan bütün antidemokratik yasaların düzeltilmesi konusunda, daha ileriye taşınması, daha demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşması açısından mücadele edeceğimizi ifade ettik. Elbette birinci görevimiz bu olacak. Halkın nefes alması, hem basın özgürlüğünden başlayarak tüm alanlardaki özellikle yargıdaki oluşmuş olan olumsuzlukların giderilmesi konusunda öncelikli çalışmalar yapacağız. Bunu böyle ifade etmeliyim." diye konuştu.

AYM'NİN SULH CEZA HAKİMLİKLERİ KARARI YENİ YASAL DÜZENLEMEYLE TEKRAR ELE ALINMALIDIR

'Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Sulh Ceza Hakimliklerinin devamı yönünde verdiği kararın' sorulması üzerine de Sarıhan, bunun özel mahkeme kurulması yönünde bir adım olduğunu hatırlattı. Özel mahkemelere daima karşı olduklarını vurgulayan Sarıhan, mahkemelerin tarafsız ve bağımsız olması, doğal hakim güvencesi altında kurulmuş olması gerektiğinin altını çizdi. Sulh Ceza Hakimliklerinin doğal hakim güvencesini dahi ortadan kaldıran bir düzenleme olduğuna dikkat çeken Sarıhan, şu ifadeleri kullandı: "Anayasa Mahkemesi'nin devamı konusundaki kararına şiddetle karşıyım. Bu tekrar özel yetkili mahkemenin kurulmuş olması anlamındadır. Elbette bu kararın yeni bir yasal düzenlemeyle ki biraz önce sorulan soruya ek olarak da söylemek isterim, yargıdaki birçok konunun yeni baştan ele alınması, daha demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşturulması, gerçekten yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının kazandırılması ki bu aynı zamanda mahkemelerin yapıları konusunda da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan başlayarak mahkemelerin yapıları konusunda da gündeme gelecek. Bu yanıyla bu kararın yerinde olmadığını ifade etmeliyim."

'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın parti liderleriyle Saray'da görüşecek olmasıyla' ilgili bir soruya Sarıhan, "Bu Genel Başkanı'mızın ve MYK'nın vereceği bir karara ilişkin herhangi bir şey söyleyemem. Ama genel görüşüm ve görüşümüz Cumhurbaşkanı'nın bu konuda herhangi bir müdahalesinin, etkileyici bir müdahalesinin olmaması yolundadır. Hükümet kurma görevi tabiki verebilir." dedi.