Efeler Belediyesi’nin muhtarlarla ilgili düzenlediği programda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, 7 Haziran sonrası seçim kararı alınmasını eleştirdi.

Siyasetin kendisini bir öğretmen halkı da bir talebe gibi gördüğünü iddia eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, şunları kaydetti: “Siyasetin ve siyasetçinin görevi milleti imtihan etmek değildir. Siyasetçinin görevi kendisini öğretmen, milleti talebe gibi görmek değildir. Millet seçimde karar verdikten sonra 'ben senin kararını beğenmedim, ikmale kaldın', ikmal sınavı gibi, bütünleme sınavı gibi 'hadi bir daha sandığa gidelim, bir kere daha karar ver' deme yetkisine siyaset kurumu sahip olmamalı, olamamalıdır. Hele de ülkenin problemleri bu kadar ağırlaşma altındayken. Çözülmesi gereken ciddi ve temel problemler varken siyaset bu kadar lüks içerisinde hareket edememeliydi. Ama ne yazık ki Türkiye’de siyaset kurumu bu süreçte doğru bir sınav veremedi.”

Muhtarların doğrudan demokrasinin en somut örneğiyle seçilen yerel halk temsilcileri olduğunu ve ve yerel yönetimler olarak da böyle baktıklarını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, muhtarların sosyal güvenlikten tutun yaptıkları hizmetler karşılığı, kırtasiye giderine kadar muhtarlık birimlerinin giderine kadar büyük sıkıntılar içerisinde hizmet vermeye çalıştıklarını söyledi. 7 Haziran sonrası ortaya çıkan tablo ve seçim öncesini değerlendiren Tezcan, şöyle konuştu: “Siyasetin ve siyasetçinin görevi milleti imtihan etmek değildir. Siyasetçinin görevi kendisini öğretmen, milleti talebe gibi görmek değildir. Millet seçimde karar verdikten sonra ben senin kararını beğenmedim, ikmale kaldın, ikmal sınavı gibi bütünleme sınavı gibi hadi bir daha sandığa gidelim, bir kere daha karar ver deme yetkisine siyaset kurumu sahip olmamalı, olamamalıdır. Hele de ülkenin problemleri bu kadar ağırlaşma altındayken. Çözülmesi gereken ciddi ve temel problemler varken siyaset bu kadar lüks içerisinde hareket edememeliydi. Ama ne yazık ki Türkiye’de siyaset kurumu bu süreçte doğru bir sınav veremedi. Bu söylediklerimden bizi, kendimizi tenzih ediyorum, ayırıyorum. Niye çünkü başından beri Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve biz başından beri hızla Türkiye millet iradesine uygun bir hükümet kurulamadı diye çaba harcadık. Bu konuda bize bir görev düşüyorsa, biz o koalisyonda yer almaya hazırız dedik. Partilere dayalı bir tercih içerisinde olmadan ilkelerimizi koyduk.' O ilkeler etrafında Türkiye’nin beş temel sorun alanı var hızla bunları çözmemiz gerekiyor' dedik. O sorunlar, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, ekonomik büyüme ve kalkınma, eğitim, dış politika ve toplumsal barışı ve uzlaşıyı sağlamak.”

Türkiye’nin önündeki problemleri aşabilmesi için geçici seçim hükümetlerine değil, geniş tabanlı yüksek profilli, 4 yıllık bir reform hükümetine ihtiyacı olduğunu kaydeden Tezcan, şu ifadeleri kullandı: “Gelin bunu kuralım, bizimle kurmak istemiyorsanız hangi partiler bir araya gelecek ve kuracaksa onlar kursunlar, buna da itirazımız yok. Ama Türkiye’de temel iki problem var. Ekonomik kriz, hızla yükselme riski taşıyor, dolar yükselecek, faiz yükselecek. Bir de terör riski var. Türkiye terörle karşı karşıya kalma riskinde. Bunu aşacak güçlü bir hükümetin derhal kurulması lazım dedik ama olmadı. Türkiye kutuplaşma ve çatışma iklimi içerisinde. Bu ülkemiz için geleceğimiz için çok büyük bir sıkıntı. Sıkıntının alt yapısı hazırlanıyor. Siyaset kurumu uzlaşma dilini yakalamak zorunda. Siyaset kurumu kısır çekişmelerden uzaklaşmak zorunda. Esnafın problemi var, tarım sektörünün problemi var. Bunları bir şekilde çözebiliriz, atışarak kavga ederek değil, kucaklaşarak, uzlaşarak birbirimizi anlayarak ortak bir dil geliştirerek. Ama ne yazık ki siyaset kamplaşmalar ve çatışmalar üzerinden tarif edilmeye başlandı.”

Terör konusunda daha önceden yaptıkları uyarıları hükümetin dikkate almadığını, gülüp geçtiklerini ve alay ettiklerini aktaran Tezcan, şöyle konuştu: “Ama şimdi yaşadığımız noktaya geldik. Bu göz göre göre yapılanların sonucunda Türkiye Orta Doğu'daki terörün odağı haline gelmiştir. Bunun için dış politikayı, siyaset kültürünü yeniden tarif etmemiz lazım. Türkiye’nin toplumsal barışını yeniden inşa etmemiz lazım. Terörü iktidar hırsıyla kullanacak bir malzeme olarak görmekten derhal uzaklaşmamız lazım. Düşünün ki devletin yetkilisi Cumhurbaşkanı’ndan tutun bakanlarına kadar hepsi çıkıp diyorlarsa ki 400 milletvekili verseydiniz bugün bu terör olmazdı. Başkanlık sistemine geçseydik bu terör olmazı. Eğer başkan seçtirseydiniz bu terör olmazdı diyorlarsa demek ki Türkiye’nin terör iklimiyle iktidar arasında bir ilişki kuruluyor demektir. Bu dehşet verici bir şey. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün mü?”

Keyif Bahçesi’nde yapılan muhtarlar buluşmasına Efeler Belediye Başkanı Mehmet Mesut Özakcan, Meclis üyeleri, CHP Efeler İlçe Başkanı Bayram İnci, muhtarlar ve davetliler katıldı.