CHP sözcüsü Haluk Koç, seçimlere giderken kalan günlerde Türkiye’de; çok değişik senaryolar, çok değişik insanın canı pahasına da olsa iktidarda kalabilmek için her türlü tezgahın çevrilebileceği, kaos ortamının yaratılabileceği bir iklim olduğunu söyledi.

Haluk Koç, Ağrı'nın Diyadin ilçesindeki saldırı sonrasında yaşanan durumu "Türkiye’nin yaşadığı ciddi bir sorun, arkasında ne var, ne yok herkes tartışma boyutuna geçiyor ve hiçbir sorumluluğu olmayan bir kişi bütün derin dehlizlerden haberdarmış ya da deminden beri söylediğimiz sanki böyle bir projelendirme, böyle bir mühendislik var da bu işin teknik heyetindeymiş gibi çok net açıklamalar yapabiliyor topluma." diye yorumladı.

Haluk Koç katıldığı özel bir televizyon programında siyaset mühendislerinin kendi yakın dönem siyasi çıkarları için hesap yapıp toplumda her türlü sıkıntıya yol açabilecek projeleri gerçekleştirme peşinde olduklarını ama halkın asıl gündeminde ‘geçim derdi’ olduğuna dikkat çekti. Koç, "Halk günlük nefes alma derdinde, çocuğuna iş bulma derdinde ya da yaşamını idame ettirme derdinde." dedi.

'İŞİN TEKNİK HEYETİNDEYMİŞ GİBİ ÇOK NET AÇIKLAMALAR YAPABİLİYOR TOPLUMA'

Ağrı'nın Diyadin ilçesindeki olaya işaret eden Haluk Koç, şu yorumu yaptı:
"Sayın Başbakan, burada biraz galiba, Avrupa Konseyi konuşmasında söylemişti eski başbakan. Biraz Fransız konuya. O deyim kendisine ait, ben kullanmıyorum. Sadece bir sözün gelişi olarak söylüyorum. Gerçekten olayın tüm boyutlarıyla, öncesiyle, sonrasıyla eğer bir mühendislik payı varsa bu işte, bunlardan haberdar olmadığı sonucu çıkıyor. TSK’nın açıklaması o da ayrı bir olay ve bu süreçler gelişirken dikkat edin eski şu anda seçim yasakları dolayısıyla bakanlık görevini bırakan ama hala bakanlığa ayrılan konutta oturmakta hiçbir sıkıntı hissetmeyen kişi şu anda ne bürokrat, ne bakan, hiçbir görevi yok. Sadece bir milletvekili adayı ve bu kişi açıklama yapıyor. Yani düşünebiliyor musunuz Türkiye’nin yaşadığı ciddi bir sorun, arkasında ne var, ne yok herkes tartışma boyutuna geçiyor ve hiçbir sorumluluğu olmayan bir kişi bütün derin dehlizlerden haberdarmış ya da deminden beri söylediğimiz sanki böyle bir projelendirme, böyle bir mühendislik var da bu işin teknik heyetindeymiş gibi çok net açıklamalar yapabiliyor topluma."

'SAYIN DAVUTOĞLU ŞEKLEN BAŞBAKAN'

Başbakan Davutoğlu’nun burada bihaber gözükmesi, feveran etmesi ve daha sonra kendisine bağlı olarak çalışan temel kurumların yaptığı açıklamalarla çelişkiye düşmesinin olaydan haberdar olmadığını gösterdiğine işaret eden Haluk Koç, "Tıpkı biliyorsunuz daha önce Türkiye’nin güvenliğinden sorumlu olan önemli bir istihbarat kuruluşumuzun, zaten bir tane. Yani Cumhuriyet Halk Partisi'yle ilgili olarak çizilen senaryolarda payı olduğu noktasında bir kendisini uyardığımızda şunu söylemiştik. Sayın Başbakan, bu çizilen senaryolardan sizin haberiniz yok, bunu biliyoruz ama bu kurum size bağlı olarak çalışıyor. Sonradan benim haberim yoktu, şuydu buydu bunlar yemez demiştim hatırlıyorsunuz. Yani burada da aynı süreç devam ediyor. Sanki Sayın Davutoğlu yani şeklen başbakan gibi ortada duruyor. Bu acıdır. Olayların arkasında ne var, ne yok? Özetlediğimiz tablo, o mühendislik boyutu Türkiye’de yaşanan her olaya böyle bir kuşkuyla yaklaşma hakkını herkese veriyor. Vardır, yoktur bir şey demiyorum. Elimizde bilgi yok. Biz sonuçta bir muhalefet partisiyiz, devletin bilgilerinin bizimle paylaşılması söz konusu değil. Ama demin çizdiğimiz o tablo yaşadığımız her olayda böyle bir mühendislik var mı, yok mu sorusunu gayet doğaldır ki akla getiriyor." değerlendirmesinde sulundu.