CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan ile CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, terör saldırılarına tepki gösterdi. Türkiye'nin sonu öngörülemeyen bir şiddet sarmalı içine girdiğini belirten Selina Doğan, iktidarını nasıl paylaşmayacağına dair türlü formüller dışında hiçbir şeye 'kafa yormayan ve çözüm üretmeyen basiretsiz' hükümetin, bu şiddetin en önemli sorumlularından biri olduğunu savundu.

Doğan yaptığı açıklamada, "Önce ormanlar yandı. Cizre çayır cayır yanarken iktidar, günlerce yangını seyretti." diyerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Yangın şehirlere sıçradı. Suruç’ta tek amaçları insanlık düşmanlarından temizlenen Kobani’ye kütüphane yapmak ve çocuklara oyuncak götürmek olan gençlerimiz bombayla katledildi. Bombanın parçaları henüz sokaklardan temizlenmeden Adıyaman’dan çatışma haberi geldi, bir asker yaşamını yitirdi. Kötü haber Ceylanpınar'dan geldi, iki polis başlarından vurularak öldürüldü. Ailenin feryadına dayanmak gerçekten güçtü. Yükselen çığlıklar, siyasetçi olarak sorumluluğumuzu bir kere daha hem de çok yakıcı olarak anımsattı. Hükümet seçim sonuçlarının gereğini bir an evvel yerine getirmelidir. Acıların, toplumsal travmalara nasıl dönüştüğünü, dönüşmekle kalmayıp gelecek nesillerin yaşamlarını da ipotek altına alıp karartığını en yakından bilen biriyim. Bu nedenle yeni kurulacak hükümetin ivedi işlerinden biridir çözüm sürecidir.Partimizin programında da yer aldığı üzere çözüm sürecinin TBMM'de şeffaf bir şekilde ve zaman kaybetmeksizin somut adımlar atılarak yürütülmesi hayati bir sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır. Yine aynı şekilde IŞİD'e karşı etkin bir mücadele yürütmeli ve Türkiye’deki farklı kimlik, inanç ve demokratik kurumlar üzerindeki potansiyel IŞİD tehdidi kalıcı bir şekilde bertaraf edilmelidir. Aksi takdirde uzlaşma zemini tamamen ortadan kalkacaktır. Türkiye, birilerinin iktidarını devam ettirebilme hırsı yüzünden büyük bir fırsatı harcamak üzere. Siyasi belirsizlik, şiddetin daha da yükselmesine neden oluyor ve şiddet şiddeti doğuruyor. Dilerim ki bu topraklar bir daha o tarifsiz acıları yaşamasın. Bunun için en başta biz siyasetçilerin aktif bir rol alması önemlidir."

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan ise "Şiddetin olmadığı, barışın ve özgürlüklerin rahatça kullanıldığı bir Türkiye özlemini duyduğumuz ve bu yönde mücadele verdiğimiz günlerde, ülkemizde yine belli odakların ve terör örgütlerinin insan yaşamını hiçe sayan eylemleri ile katliamları devam etmekte, bu odaklar ve terör örgütleri ülkemizi karanlığa sürüklemeye çalışmaktadırlar." ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, tüm uyarılara karşın gerekli güvenlik önlemleri alınmadığından terör örgütünün bunu fırsat bildiğini ve 32 genç yavrumuzun kurban gittiğini belirten Arslan, şöyle devam etti: "Bu acı üzerimizdeyken, aynı gün içinde Adıyaman’da onbaşımız Müsellim Ünal’ı lanet PKK terörüyle şehit verdik. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polisimizi gece yarısı PKK kurşunlarıyla yitirdik. Terör belası yüzünden kaybettiğimiz 32 gencimize, bir askerlmize, şehit polislerimiz Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar’a Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına ve ulusumuza başsağlığı diliyorum. Barışla ve demokrasiyle hiçbir ilgisi olmayan, vatandaşlarımızın yaşam hakkını yok eden PKK terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha gösteren bu saldırının yüreğimizde açtığı yara hiç kapanmayacak ve birliğimizi bozamayacaktır. Terörün kaynağı kim ve ne olursa olsun, hangi parti ya da devletin gölgesinde yükselirse yükselsin, zarar verdiği adres insandır ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Topraklarımıza gerçek barışı, adaleti ve demokrasiyi getirmeye çalışan bizlerin çabasını yok etmeye adanmış olan PKK örgütünün eylemlerini bir kez daha şiddetle ve nefretle kınıyoruz."