Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Karadeniz’in yaylalarını birbirine bağlayacak diye hayata geçirilen Yeşil Yol Projesi’nin bir değil üç ayrı yol olarak planlandığını söyledi.

Tartışmanın yol diye öğrenildiğini ama yol olmadığını belirten Pekşen, “Yeşil yol yaylalara yol falan değilmiş meğer. 3 ayrı yeşil yol planlanmış, birinci grup yeşil yol karayollarının yolunu da içeren yol. Bunlar birinci öncelikli yapılması planlanan yol grubu. Hemen arkasında pembelerle gösterilen ikinci öncelikli yapılması planlanan yeşil yol grubu bunlarda ikinci öncelikli. Lacivert renkle boyanmış olanlarda üçüncü öncelikli yol planı. Üç ayrı yeşil yol grubu planlanmış. Bütün bu yeşil yollarla aynı yere çıkıyor. Karadeniz bölgesinde turizm adı altında bölgeyi yağmalamaya yönelik bir sonuca doğru gidiyor.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Ordu Milletvekilleri Mustafa Adıgüzel ve Seyit Torun ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi.

Pekşen, Artvin Hopa’daki sel felaketinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilediklerini ve bunun son olmasını dilediklerini söyledi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesiyle birlikte bölge milletvekilleriyle birlikte Karadeniz’de inşa edilen yeşil yol projesini incelemeye gittiklerini belirten Pekşen, “Yeşil yılla Havva ananın çığlığı ile başladığımız o günden geldiğimiz yere kadar öğrendiklerimizi kamuoyuyla paylaştığımızda kamuoyunda da insanların tüyleri diken diken olacak. Müthiş bir dehşetle karşı karşıyayız. Arkamızdaki gördüğünüz harita esasen Karadeniz bölgesinde bütün bu yapıların alt yapısını oluşturmuş bir harita.” diye konuştu.

Haritaya bakıldığında Karadeniz’de neyin planlandığının açıkça görüldüğünü kaydeden Pekşen, “Karadeniz bölgesi dünyanın en önemli milli parkları ve doğal sit alanlarına ait bir bölge. İçerisinde barındırdığı florası o bölgedeki fauna yapısı doğal hayat ekolojik sistem eko sistem dünyada 100 bilinen milli park sisteminden birisini içeriyor. Dünyanın en önemli doğa bölgelerinden doğa miraslarından birisi. Dünyadaki 35 korunması gereken ve risk altında olan bölgelerden birisi. Bu denli önemli.” ifadelerini kullandı.

Çamlıhemşin bölgesinin dünyanın en önemli Milli Parkları'ndan birinin bulunduğu bölge olduğunu kaydeden Pekşen, şöyle konuştu: “Milli Parkı'nın tamamı bitmiş. Tamamen turizm alanına ayrılan bölgeler. Buralara dilediğiniz şekilde bina yapabilirsiniz. Bölge mimarisi ülke mimarisi bölgenin coğrafyası önemli değil. Canınız istediği gibi beton yığabilirsiniz. Bir tek turizm bölgesi yapma sınırı yok. Dilerseniz Dubai’den davet ettikleri gibi birkaç Şeyh getirip onlara malikane şato yapabilirsiniz. Milli Park hiç önemli değil. Bu yapı içerisinde turizm alanları yapılıyorsa bunlarla ilgili ÇED ve izinler alınması gerekmiyor mu? Gerekmiyor. Harita üzerinde çok açık bir sahtecilik var. Sit alanının ne tür yapılara izin verildiği yazılmalı ama burada yazılmamış. 'Parasıyla değil mi, yapın' denmiş birileri yapmamış. Doğal sit alanı üzerinde hiçbir engel yok. İstediğiniz gibi buralara o insanların girmekte içerisinde gezerken aman zarar veririz diye kıyamadığı bölgede müthiş bir katliam zinciri hazırlanmış.

Tartışmanın 'yol' diye öğrenildiğini ama yol olmadığını anlatan Pekşen, şunları kaydetti: “Yeşil yol yaylalara yol falan değilmiş meğer. 3 ayrı yeşil yol planlanmış birinci grup yeşil yol karayollarının yolunu da içeren yol. Bunlar birinci öncelikli yapılması planlanan yol grubu. Hemen arkasında pembelerle gösterilen ikinci öncelikli yapılması planlanan yeşil yol grubu bunlarda ikinci öncelikli. Lacivert renkle boyanmış olanlarda üçüncü öncelikli yol planı. Üç ayrı yeşil yol grubu planlanmış. Bütün bu yeşil yollarla aynı yere çıkıyor. Karadeniz bölgesinde turizm adı altında bölgeyi yağmalamaya yönelik bir sonuca doğru gidiyor. Niçin bölgenin turizm yapılanması adı altında yağmalanması diyoruz. Karadeniz yurttaşlarının ellerinden yaylalarını alıyorlar, evlerine el koymuşlar, yayla evleri ellerinden alınıyor onların yerine 'turistik tesis yapacağız' demişler ama görüyoruz ki 39 ayrı yerleşim yeri planlanmış. 39 tane şehir kurulacak demektir bu bölgeye. Bunların özelliği ne, içerisine dilerseniz malikane, dilerseniz restaurant, meyhane, otel ve konut yapabilirsiniz. Dilediğinizi yapabilirsiniz.”

STADIN YANINDAKİ DAĞ HEYELANLA BİRLİKTE YOLA İNDİ. 6 AYDIR TRABZON-GİRESUN ANA YOLU KAPALI

Trabzon’da Akyazı projesi ile bir stat inşaatı yapıldığını belirten Pekşen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “O stadın yapıldığı alanda dolgu üniversite raporlarına rağmen yapılıyor. Karadeniz Üniversitesi 'bu dolgu böyle yapılmaz' diyor. Bölge üniversiteleri Ordu Üniversiteleri 'bu dolgu böyle yapılmaz' diyor. Bölge üniversitelerinin tamamı dolguya karşı çıkıyor. Ancak ne enteresandır ki bir başka ilden bir profesörden dolgu izin belgesi alınıyor ve dolgu yapılıyor. Bu dolgu aynen diğer üniversitelerin uyardığı gibi yanlış yapıldığı için şimdi stadın yanındaki dağ heyelanla birlikte yola indi. 6 aydır Trabzon-Giresun ana yolu kapalı. 6 aydır niçin karayolları yolu açamıyor, dağ heyelanla aşağıya gelebilir diye. O dağın altından 2 tünel geçiyor inşaatı da devam ediyor. Karadeniz bölgesinde rant yağması hukuk, bilim, akıl ve vicdan tanımıyor, o bölgede yeşil yol statüsüyle bir başka yolsuzlukta ihalelerde yapılıyor. O ihalelerde ise enteresanlık şu; davet usulü ile ihale Karadeniz bölgesinde tünel işlerinde yoğunlukla karşınıza çıkan bir ihale usulü. Bu ihaleleri hangilerinin aldığına kolaylıkla ulaşabilirsiniz.”