ANKARA (İHA) – CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Darbe Komisyonu çalışma düzeniyle ilgili olarak kendisine özel bir gündemi olduğunu gördük” dedi.
CHP’li Tanrıkulu, yaptığı açıklamada çocuk istismarına karşı Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara istinaden TBMM’ye altı aylık bir süre verdiğini belirterek, TBMM’de karar verilmediği için bir çocuğun cinsel istismarından dolayı sanığın tahliye edildiğini ifade etti. Tanrıkulu, Darbe Komisyonu’na ilişkin soru üzerini ise, “Toplantı saati özel olarak seçilmiş bir saatti. Orada yapılan tartışmaların kamuoyuna çok fazla yansıması istenmedi. Ama tam tutanak tutuldu. 16 Temmuz 29016 tarihinde parlamentoda geceden başlamak üzere açık kaldı, 16 Temmuz’da özel oturum yaptı, dört siyasi parti ortak bildiriye imza attılar. Dört siyasi partinin verdiği önergeler birleştirilerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde darbe girişimi ile terör örgütünün faaliyetlerinin tüm yönleriyle araştırılması amacıyla bir komisyon kuruldu. Bizim tüm isteklerimize rağmen Meclis tatildeyken bu komisyon kurulmadı” ifadelerini kullandı.
Önerilerinin Başkanlık Divanı’nın dört partiden oluşması gerektiği yönünde olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Eğer biz Türkiye’nin içine ve dışarıya darbeye karşı bir mesaj vermek istiyorsak, sizin tabi ki çoğunluğunuz var, bu çoğunluğunuzdan vazgeçin, başkan, başkanvekili, sözcü ve katip üyeyi dört partiden seçelim dedik. Fakat ısrarla Adalet ve Kalkınma Partisi, Başkanlık Divanı’nı kendi üyelerinden seçme yolunu seçti. Bu darbeye karşı oluşturulan birliğe ve karşı tutuma aykırı bir durum olmuştur. Darbe Komisyonu Başkanı konusunda tutanaklara yansıyan görüşlerimiz var. Kendisi ile ilgili birçok iddia olan bir milletvekilinin bu komisyonun başına getirilmesi de en azından şık olmamıştır. Dün başkanın önerisiyle çalışma prensipleri kararı alındı. Bu öneriyle çok özenle hazırlanmış beşinci maddesi var. Bu beşinci maddeye ısrarla itiraz ettik. Komisyona davet edilecek uzmanların ve diğer kişilerin tespiti konusunda başkana yetki verilir maddesiydi. Bu son derece yanlış bir uygulama. Komisyonun yetkisinin devredilmesi komisyonun görünümü ve çalışmasını zedelemiştir. ‘Komisyon çağrılacak kişilerin, uzmanların ve tanıkları tespit eder, başkan davet eder’ düzenlemesini teklif ettik, kabul edilmedi. Dolayısıyla Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Darbe Komisyonu çalışma düzeniyle ilgili olarak kendisine özel bir gündemi olduğunu ve diğer muhalefet partileri ile çalışma düzeni, çağrılacak kişiler, birlikte mesaj verme konusunda bir ortaklık içerisine girmediğini gördük” şeklinde konuştu.
Komisyonun sağlıklı çalışıp çalışmayacağına ilişkin soruya Tanrıkulu, “Dört siyasi partinin imzasıyla kurulmuş bir komisyon var, komisyon kararı var, 15 üyesi var. Sadece dışarıya verilecek mesaj için de dört siyasi partinin Başkanlık Divanı’nda olması çok daha esaslı bir birlikteliği ifade edecekti. Görünüm bile başlangıcında bile komisyonun çalışmaya başlaması bakımından iyi bir görünüm olmamıştır ve başlangıcından itibaren büyük soru işaretleri oluşturmuştur. Adalet ve Kalkınma Partili üyelerin de beşinci maddenin ısrarına rağmen bu madde düzenlenemedi. Bu da kafamızda birçok soru işaretinin oluşmasına başlangıçtan itibaren neden olmuştur. Parlamentonun bu darbe girişiminin arkasındaki nedenlere birlikte diğer partilerle beraber araştırma konusundaki çekinceleri ortaya çıkmıştır” yanıtını verdi.