CHP İzmir Milletvekili ve adayı Ali Yiğit ile aday Murat Bakan, aralarında Samanyolu Haber ve Bugün gibi televizyonların da bulunduğu yedi kanalın, Digiturk platformundan çıkarılmasını yargıya taşıyacak. Yiğit ve Bakan, Digiturk hakkında, "iletişim özgürlüğünü ve Anayasa'yı ihlal" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na açıklamalarda bulunan iki CHP adayı, “Büyük ihtimalle yarın İzmir Adliyesi’nde, Digiturk ve Türksat yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız.” dedi.

Seçim çalışmalarını sürdüren CHP Milletvekili Yiğit ve milletvekili adayı Bakan, Cihan'a konuştu, seçim sonuçlarıyla ilgili tahminlerini aktardılar. Seçim çalışmaları kapsamında halkın nabzının tutulduğu saha çalışmalarında vatandaşlarla sürekli beraber olan vekil adayları, gözlemlerini anlattı.

'ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ'

"Basın hürdür, sansür edilemez." hükmünün Anayasa maddesi olduğunu belirten Murat Bakan, “Bugün yapılan, tam anlamıyla muhalif basını susturmak ve bizlerin haber alma özgürlüğünü ortadan kaldırmaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne, buna tek parti dönemi ve darbe dönemleri de dahil, basının üzerinde bu kadar baskı olduğunu hatırlamıyorum. Yedi kanalın dijital platformlardan ve kablo televizyondan kaldırılması hukuka aykırıdır. ‘Sipariş savcılık yazısıyla’ emir telaki edilmiş ve uygulanmış. Devlet adına uydu işleten Türksat, hukuk çerçevesinde yayın yapan, ödemelerinde sorun olmayan kanalların sözleşmesini yargı kararı olmadan feshediyor. Bu, Anayasa'ya aykırıdır. Savcının yaptığı da hukuksuz, dijital platformların yaptığı da hukuksuzdur. Haber alma hakkımızı engelledikleri için suç duyurusunda bulunacağız. Bununla ilgili olarak, bu yazıyı yazan savcı ile ilgili olarak HSYK’ya şikayette bulunacağız. Seçimden önce bu işlerin olması manidardır. Kimse bizi, bunun bir hukuki sürecin parçası olduğuna inandıramaz. RTÜK’e de başvurumuzu yapacağız. Kimseden korkumuz yok, özgürlüklerin mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Bu bizim için demokrasi mücadelesinde tarihe düşülen bir nottur. Bu olayı tarihe not düşeceğiz. Biz, vekilim Ali Yiğit ile beraber suç duyurusunda bulunacağız.” dedi.

'HAYATINDA KARAKOLA GİTMEMİŞ İNSANLARIN EVLERİ BASILIYOR'

Hayatında karakola gitmemiş insanların evlerinin, ofislerinin basıldığını, eğitim ve sağlık kurumlarının polis tarafından basılıp işadamlarının "makul şüphe" çerçevesi içinde gözaltına alındığını söyleyen Bakan, “Ama intihar bombacısını, devletin tüm istihbarat teşkilatları telefonları dinlemiş, takip etmiş, 'makul şüphe'den dolayı gözaltına bile almamış. Bu paradoksu Türk seçmeninin görmesi ve oyunu, bu değerlendirmeleri yaparak oyunu kullanması gerekir.” dedi.

YİĞİT: HER ZAMAN HAKSIZLIĞIN KARŞISINDA OLDUK

Milletvekili Yiğit de her zaman haksızlığın karşısında olduklarını söyleyerek, “Milletvekili seçildiğimden bu yana her zaman, her koşulda, her haksızlık karşısında tavrımızı net olarak ortaya koyduk. Okullar haksızca basıldığında, hastanelerden işadamlarına kadar yapılan her türlü haksızlığın ve hukuksuzluğun karşısında oldum. Biz zulme karşı mazlumun yanındayız, olmaya da devam edeceğiz. Aynı değerlere sahip olmak zorunda değil, aynı düşünmek zorunda da değiliz. Bunun bir önemi yok, ortada bir haksızlık varsa tepkimizi korumalıyız. Biz sadece demokrasinin, hukukun ve özgürlüklerin teminatı değiliz, biz inançların teminatı olacağız. En önemlisi de inançların siyasete alet olmamasının teminatı olacağız. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Digiturk hakkında suç duyurusunda bulunacağız.” dedi.