HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, çözüm sürecinin buzdolabında olduğunu düşünen veya bunu uygulamaya çalışan tek kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Baluken, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki olumlu geçen koalisyon görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 saat geçmeden bu havayı tersine çevirecek açıklamalar yapmasına da tepki gösterdi.

TBMM’de düzenlediği basın toplantısının başında Baluken, Kobani'de IŞİD’e karşı savaşırken ölen 23 kişinin cenazesinin 10 gündür Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda bekletildiğini ve hala Türkiye’deki ailelerine teslim edilmediğini hatırlattı. İdris Baluken, AK Parti'yi uluslararası savaş suçuyla yargılayacak son derece önemli kriterler içeren bu konu hakkında hem iç hukuka hem de uluslararası hukuka göre yasal başvuruları yapmak için parti hukukçularının hazırlık içinde olduğunu aktardı.

Görüştükleri devlet ve hükümet yetkililerinin, cenazelerin sınırda bekletilmesi kararının Başbakan'ın talimatıyla ve Bakanlar Kurulu kararıyla alındığını ifade ettiğine işaret eden Baluken, “Eğer bu doğruysa Başbakan ve Bakanlar Kurulu insanlık tarihine karşı görülmemiş bir ayıp ve suç fiili içindeler. AKP hükümeti bugünkü almış olduğu karar ile 90'lı yıllarda cenazelere yapılan işkenceye sahip çıkma cesaretini göstermeyen hükümetleri bile geride bırakan bir pervasızlık örneği ortaya koyuyor. Cenazelerin teslim alınmasının engellenmesi AKP'nin IŞİD'e yaklaşımının bir kez daha sorgulanmasını gerektiriyor. AKP cenazeler üzerinden, ‘Eğer IŞİD'e karşı savaşırsanız ben sizin cenazelerinize bile düşmanlık hukuku beslerim’ mesajını açık bir şekilde veriyor.” açıklamasında bulundu.

“ÇÖZÜM SÜRECİ YETKİSİ VE SORUMLULUĞU HÜKÜMETTEDİR”

Gazetecilerin, Cumhurbaşkanın çözüm sürecinin ‘buzdolabında’ sözünü hatırlatması üzerine HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, şu karşılığı verdi: "Çözüm sürecinin buzdolabında olduğunu düşünen veya bunu uygulamaya çalışan tek kişi Cumhurbaşkanı'nın kendisidir. Kendi yaptıkları anketlerde Türkiye halklarının yüzde 70'inden fazlasının çözüm sürecinin devamından yana olduğunu ifade eden veriler var. Yani halkımız çözüm sürecinin bir an önce gerekli mekanizmalar devreye konularak tekrar ısıtılmasını ve kalıcı barışa gitmesini istiyor. Ama Cumhurbaşkanı kendi sarayında oluşturmuş olduğu vesayetle Türkiye'deki bütün alanları denetim altına almak istiyor. Bu alanlardan biri de çözüm sürecidir. Çözüm sürecinin yürütücüsü pozisyonunda değildir kendisi. Çözüm süreci ile ilgili kararları verme ve o kararların sorumluluğunu taşıma yetkisi yoktur. Bu yetki, sorumluluk hükümettedir. “

“CUMHURBAŞKANI ADETA BU ARAYIŞLARIN ÖNÜNE SET ÇEKMEK İSTİYOR”

Baluken, “Kamuoyunda her gün büyük bir üzüntü yaratan, ocaklara ateş düşüren çatışmalı süreç devredeyken, silahların susmasıyla ilgili çok büyük bir toplumsal talep ve bu yönde arayışlar gündemleşmişken, Cumhurbaşkanı adeta bu arayışların önüne set çekmek istiyor. Bu yaklaşım çözüm sürecini buzdolabında değil, morg buzluğuna götürecek bir yaklaşımdır. Böyle bir hakkı ve yetkisi yoktur." dedi.

“DAVUTOĞLU VE ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ BELİRLEYİCİ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir an önce erken seçime gidilmesini istediğini, kendisine başkanlık yolunun açılması için bunu şart olarak gördüğünü söyleyen Baluken, Erdoğan’ın yine anayasal yetkisini çiğneyen bir anlayışla hareket etiğini belirterek, “Öyle bir sonuç ortaya çıktı ki koalisyonla ilgili, Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinden çok, Davutoğlu ve Erdoğan görüşmesi belirleyici olacak. Böyle bir şey var mı? Bu kabul edilemez." düşüncesini ifade etti.