Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ramazan ayında oruçlu insanları bombalayarak katledecek kadar gözü dönmüş bir terör örgütünün, herhangi bir kutsalı herhangi bir davası olamaz. Daha da öteye giderek ben bu terör örgütüne karşı açık ve net bir şekilde tavır koymayanları da ben aynı kategoride değerlendiriyorum. Camileri, kiliseleri, ibadethaneleri, Kuran-i Kerimi hedef alan terör örgütü bu topraklara ait değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 36. Geleneksel Birlik Vakfı İftarı’na katıldı. İftara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’inde aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
“TÜRKİYE’NİN DEĞİL DÜNYANIN BİR LİDERİ VAR BAŞIMIZDA”
İftarın ardından kıs bir konuşma yapan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Eğilmedik yürüdük dik durduk. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi diklenmeden yürüdük. Güzel noktalara geldik. Ne güzel noktalara ulaştık. Ya Rab ne güzel noktalara ulaştık. Her yerde iftarlar yapıyoruz. İftarlar yetmiyor sahurlar yapıyoruz. Bunlar güzel gelişmeler. Daha nice güzel günlere inşallah. İftihar ediyoruz, sadece Türkiye’nin değil dünyanın bir lideri var başımızda. Türkiye’miz çok güzel günlere gidiyor. Dışarıda büyük itibarı içeride büyük gelişmesi var. Ne yaparlarsa yapsınlar vazgeçmeyiz. Arkadaşlarımız ile beraber Endonezya, Singapur’a gittik iade-i ziyaretlere 16 bin kilometre de bir İslam merkezi var. Cumhurbaşkanımızın resmi orada duvara asılı. Dünya üzerinde büyük bir yerimiz var. Misyonumuzu eda edeceğiz. Ne olursa olsun yolumuza devam edeceğiz. Terörizm denilen bela dünyanın her yerinde var. Sadece Türkiye’de değil ama üstesinden geliyoruz. Son hadiselerin mevcudiyeti bunun bir işaretidir” dedi.
“RAMAZAN HER ŞEYDEN ÖNCE İNFAK AYIDIR”
Daha sonra bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Vakfın yeni bir neslin yetişmesinde ciddi kakılar sağladığını belirtti. Birlik Vakfı’nın özlenen neslin yetişmesine sağladığı katkılarla yeni Türkiye’nin inşa hareketinde öncü ve önemli bir rol oynadığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan her şeyden önce infak ayıdır. Yoksulların sofralarını şenlendirmeyen bir kimse maddi olarak ne kadar zengin olursa olsun fakirdir. Peygamber efendimiz aleyiselatü vesselam ‘yarım hurma ile de olsa cehennem ateşinden korunun, bunu da bulamayan güzel bir sözle ateşten korunsun diyerek’ bizlere çok temel bir ilke vazetmiştir. Bu sebeple durumum şu seviyeye geldiği zaman hayır yapacağım gibi bu meselelere yaklaşamaz, bilakis yarım hurma ile de olsa kendini ateşten korumanın yollarını arar” diye konuştu.
“SURİYELİ MÜLTECİLER KONUSUNDA BİR YERLERDEN YARDIM GELECEKTE YAPALIM DİYE DÜŞÜNMEDİK”
“Bizim kültürümüzde zengin; altınları, arabaları maddi imkanları çok olandan ziyade günlü geniş olandır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gönül zenginliğinin ne kadar önemli olduğunu Suriyeli mülteciler konusunda bir kez daha gördük. Bize bir yerlerden yardım gelecekte yapalım diye düşünmedik. Tam aksine bizde ne var verelim dedik. Biz devletin bütçesinden 10 milyar doları aşkın verdik. Bir o kadar da sivil toplum kuruluşları belediyeler verdi. Çünkü bu milletin mayasında İslam var. Bizim inancımızda veren el alan elden hayırlıdır anlayışı var. Tüm dünyanın sırtını çevirdiği göremezden geldiği meselede 7’den 70’e tüm Türkiye seferber oldu” şeklinde konuştu.
“HİÇBİR AVRUPA ÜLKESİ BİZİM MÜLTECİLERE SUNDUĞUMUZ BARINMA TESİSLERİN BİR BENZERİNİ TESİS ETMEDİ”
Tüm bunların yanında milli geliri bizden kat be kat fazla olan ülkelerin güvenlik tedvirlerini arttırarak kapılarını kapattığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu insanların acılarına duyarsız kaldılar. Mültecilerin yanında getirdiği ziynet eşyalarına paralarına el konulduğu utanç anlarına bu dünyada şahit olduk. Hiçbir Avrupa ülkesi bizim 10 farklı ülkemizde kurduğumuz 26 barınma tesisimizin bir benzerini tesis etmedi, edemedi. Peki para kaynak bulunamadığı için mi yapılamadı. Tabii ki hayır. Buradaki merhamet eksikliği şefkat eksikliği medeniyet eksikliğiydi. Bizler merhamet medeniyetin şefkat medeniyetin mensuplarıyız farkımız buydu” diye konuştu.
“RAMAZAN AYINDA ORUÇLU İNSANLARI BOMBALAYAN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN, HERHANGİ BİR KUTSALI BİR DAVASI OLAMAZ”
Terörün mübarek Ramazan günlerinde de can almaktan geri durmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan ayında oruçlu insanları bombalayan katledecek kadar gözü dönmüş bir terör örgütünün, herhangi bir kutsalı herhangi bir davası olamaz. Daha da öteye giderek ben bu terör örgütüne karşı açık ve net bir şekilde tavır koymayanları da ben aynı kategoride değerlendiriyorum. Bizim inancımızda zulme rıza zulümdür. İster kabul etsinler ister etmesinler, tarih bunları aynen bu şekilde yazacak. Camileri, kiliseleri, ibadethaneleri, Kuran-i Kerimi hedef alan terör örgütü bu topraklara ait değildir. Tıpkı DAİŞ denen örgütünün İslam’la bir ilgisinin olmadığı gibi PKK, PYD gibi coğrafyamızda olanlarla da bir irtibatı yoktur. Bunların hepsi de bölgemiz üzerinde hesabı olan çevreler tarafından organize edilmiş proje ürünü yapılardır. Ülkemiz ve bölgemizde var olan sorunları istismar ederek kendine zemin bulan bu örgütlerin gerçek yüzleri her geçen gün daha iyi bir şekilde anlaşılmaya başlandı. Şuanda Suriye’nin Kuzeyinde çok ciddi bir plan yürütülmekte. Ne yazık ki burada dost görünenlerin sinsilikleri yatmakta. Türkiye PKK’dan bölgemiz DAEŞ’ten kurtulmadıkça yaşanan acılar bitmeyecektir. O nedenle bizde operasyonlarımızı sonuna kadar devam ettireceğiz. Bize diyorlar ki; PYD, DAEŞ’e karşı savaştıkları için destek verdiklerini belirtiyor bazı dost ülkeler. Peki el Nusra da DAEŞ’e karşı mücadele ediyor. Ona niye destek vermiyorsun. Bize göre iyi terörist kötü terörist olmaz. Teröristlerin hepsi kötüdür” dedi.
“MUHAMMED ALİ’Yİ SIRADAN BİR SPORCU OLARAK GÖRMEDİK”
Ünlü boksör Muhammed Ali’nin cenaze namazına katıldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhammed Ali’yi sıradan bir sporcu olarak görmedik. Onun attığı her yumruğun mazlumlar için atıldığına inan biri olarak baktım. Mağdurlar için atılan bir bakış açısına sahip olduğum için bunları söylüyorum. Hele helke Vietnam’a gitmeyişi çok daha anlamlı. Şampiyonluğunu aldılar, spordan men ettiler, 5 yıla mahkum ettiler, 10 bin dolarda para cezası verdiler. Ama o yine gitmedi. Bu dik durmak var ya. Dikleşmeden dik durmak. Bu çok önemli omurgalı olmak çok önemli. Rüzgar önünde durmuş yaprak gibi sallanmanın anlamı yok. Dik duracağız. Allahtan başka kimsenin önünde eğilmek bir Müslüman’a yakışmaz, biz ancak rükuda eğiliriz. Rüku dışında eğilmeyen bu milletin kahraman evlatları için ne desek az olur” şeklinde konuştu.