Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünyada insan haklarını korumak, adaletsizliği gidermek için kurulmuş olan Birleşmiş Milletler, maalesef bugün adalet tesis etmiyor. Tam aksine insanlığa yüktür. Son BM’de de hadi gelin şunu değiştirelim dedim. Kimi ya korkuyor, ya çekiniyor. Çekindiğiniz, kaçındığınız sürece bilesiniz ki sizin boynunuzda daha çok boza pişirecekler" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı’na katıldı. Sheraton Otel’de düzenlenen konferansta açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son çeyrek asırda dünyanın iletişim ve ulaşım imkanlarında baş döndürücü gelişmelere sahne olduğunu belirterek, "İnternet, mobil iletişim araçları, uydu teknolojileri artık hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girdi. Her geçen gün daha fazla insan teknolojinin sunduğu imkanlardan ve getirdiği yeniliklerden faydalanıyor. Bu yeni araçlar sayesinde, kıtalar, bölgeler ve ülkeler arasındaki mesafe anlamsız hale gelirken, insanların birbirine olan sorumlulukları da artıyor" ifadelerini kaydetti.
Sorunların çözümünde öncü olması, gerektiğinde etkin bir şekilde müdahale etmesi gereken Birleşmiş Milletler gibi mekanizmaların çalışmadığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çoğu Afrika’da olmak üzere, dünyada yeterli gıda, enerji gibi temel imkanlardan yoksun bir şekilde hayata tutunmaya çalışan yüz milyonlarca insan var. İnsanlığın tarihinin en muazzam üretim gücüne kavuştuğu bir dönemde dünyanın bir bölümünde hala asgari hayat şartlarından mahrum toplumların bulunması utanç vericidir. Uluslararası topluma da bu sorunların çözümünde öncü olması, gerektiğinde etkin bir şekilde müdahale etmesi gereken BM gibi mekanizmalar maalesef çalışmıyor. Bu yüzden dünya hızla yeni ve çok tehlikeli kaos dönemine doğru sürükleniyor" diye konuştu.
"BM adalet tesis etmiyor tam aksine insanlığa yüktür"
Küresel istikrar ve huzurun anahtarı olan adaletin sağlanamadığına ve hatta bu yöndeki boşluğun giderek arttığına dikkat çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye olarak bu sorunlu gidişe ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyerek itirazlarımızı dile getiriyoruz. Ne demek ‘dünya 5’ten büyüktür’ 1. Dünya Savaşı bitti ve o koşullarda 2. Dünya Savaşının ardından 5 daimi üye ile 15 geçici üye ile bir BM Genel Kurulu oluşturuldu. Bu 5 daimi üyenin iki dudağı arasında bir karar mekanizması çalışıyor. 5’i de bir arada değil. Bir tanesi evet dese evet. 193 ülke var o BM Genel Kurulu’nda. Böyle bir anlayış adalet getirebilir mi? O günden bugüne bunlar değişmedi. Sadece geçici üyeler değişiyor. Sadece bir oyun, bir aldatmaca. 15 tane de burada geçici üye var. Herhangi bir inisiyatifleri yok ki. Böyle bir adalete dayalı olmayan bir anlayış ki; BM ne için kurulmuştur? Dünyada insan haklarını korumak, adaletsizliği gidermek için kurulmuş olan bu BM, maalesef bugün adalet tesis etmiyor. Tam aksine evet insanlığa yüktür. Son BM’de de bunu ifade ettim. Hadi gelin şunu değiştirelim. Kimi ya korkuyor, ya çekiniyor, bunları ifade etmekten kaçınıyorlar. Böyle bir garip dünya. Çekindiğiniz, kaçındığınız sürece bilesiniz ki sizin boynunuzda daha çok boza pişirecekler. Japonya, Hindistan, Almanya daimi üyelerden bir tanesi olmak istiyor. Almanya’ya bir kılıf uydurdular ve 5+1 dediler. Ama bir daimi üyenin sahip olduğu haklara sahip değil. Gerektiğinde çağırıp konuşuyorlar. Ben, 20 üyenin 20’si de daimi üye olsun. 193 ülke 2 yılda bir bunlar 10 üye 2 yılda bir değişsin ki devamlı kan tazelensin ama 20 üyeden orası oluşsun. Hepsi de daimi üye olsun. Fakat 193 ülkeye de sıra gelsin. Hepsi de BM’de daimi üye olarak görev yapsın. Orada hem kıtalar hem de inanç gurupları temsil edilsin. Bu 5 üyenin içerisinde tüm kıtalar var mı? 3 tane Avrupa’dan var, 1 tane Asya, 1 tane Amerika. İnanç gurupları olarak orada halkı Müslüman olan bir tane ülke var mı? Bir milyar 700 milyonu temsil eden halkı Müslüman bir tane ülke yok. Bu nasıl adalet. Bunlar orada Müslümanların haklarını savunur mu? Şuan da Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Afganistan’da, Filistin’de, Libya’da, Tunus’ta niçin çözüm yoluna gidilemiyor. Çünkü adalet yok. Adalet olmadığı sürece bu olmayacaktır. Adalet adalet adalet. Adalet mülkün esasıdır. Adalet varsa devlet vardır, yoksa yoktur. Bu sürdürülemez küresel işleyişi en kısa sürede değiştirmek mecburiyetindeyiz. Milyarlarca insanın kendini güvende ve umutlu hissetmediği bir dünyada hiç kimse hiçbir yer kendini bu tehlikeli sürecin dışında tutamaz. Suriye, Irak, Afganistan, Filistin, Libya, Orta Afrika gibi ülkeleri gibi sorunlu yerler sebebiyle adeta yeni bir kavimler göçü dalgasının başladığını kabul etmeliyiz. Eğer bu sorunları şimdiden çözüp, insanlara bulundukları yerlerde güvenli, huzurlu bir hayat umudu veremezsek, taşlar yerinden oynadığında kimsenin şikayet etmeye hakkı yoktur. Tek eksiğimiz, bu yönde güçlü bir irade ortaya koymak ve gerekli mekanizmaları oluşturmaktır. BM reformunun, özellikle güvenlik konseyinin yapısının değiştirilmesini bu yönde atılmış bir adım olacağını düşünüyorum. Dünyamızın geleceği bakımından acil ve hayırlı bir adım olacağına inandığım bu değişim sürecinin biran önce başlatılması için bilim ve teknoloji camiasından da destek bekliyoruz. Üniversitelerin bu konuda ayağa kalkması lazım."