Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Başbakanımız Ahmet Bey istifasını verdikten sonra ben de geciktirmeyi düşünmüyorum, hemen o gece yeni başbakanı görevlendirip, süratle kabinesini oluşturma imkanını verelim istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gençleri ağırladı. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, AK Partinin olağanüstü kongre süreciyle ilgili, “Kurucu Genel Başkanı olduğum partinin şuanda yeni bir kongre süreci söz konusu. Bu kongre süreci, olağanüstü bir kongre süreci. Bu olağanüstü kongre sürecine gidiş kararını zaten Sayın Genel Başkan almış bulunuyor. Teamül yoklaması yapıldı, bu teamül yoklaması bütün delegelerle yapılan bir şey değil, sadece yetkili kurumların düşüncelerini yansıttığı bir süreçtir. Bu süreci de arkadaşlar bitirdi, bugün de parti sözcüsü bunun neticesini aktardı. Görülen o ki, bu olağanüstü genel kurula teamül tek adayla gitme istikametinde; o da yüzde 81, 82 oranında bir bütünleşmeyi gösteriyor. Pazar günü yapılacak kongreyle de genel kurul, bütün delegeler oradaki adayla ilgili kararı verecektir. Pazar akşamı da partinin genel başkanı belli olacaktır. Bundan sonraki sürece yönelik ‘başbakan kim olacak’ sorusunun cevabını da, zannediyorum ki o gün Başbakanımız Ahmet Bey istifasını verecektir, istifasını verdikten sonra ben de geciktirmeyi düşünmüyorum, hemen o gece yeni başbakanı görevlendirip, süratle kabinesini oluşturma imkanını verelim istiyorum. Hafta içi bizim Milli Güvenlik Kurulu Toplantımız var, diğer taraftan pazartesi günü Dünya İnsani Zirvesi var; 60 devlet başkanı, hükümet başkanı geliyor, İstanbul’da pazartesi sabahı saat 07.00, 07.30 gibi başlayacak. Görevlendirmeyi yapıp, gece İstanbul’a gidip, ertesi sabah Dünya İnsani Zirvesi’ni yöneteceğim. O programın akışı bir buçuk, iki gün sürüyor. Daha sonra tekrar Ankara’ya geleceğiz, önümüze gelecek kabineye de inşallah hayırlısıysa onay vereceğiz” ifadelerini kullandı.
“İNSANA SAYGISI OLMAYANLARIN TARİHİ ESERLERE SAYGISI OLUR MU?”
Diyarbakırlı bir gencin sorusunu cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyarbakır’ı iyi bilen genç arkadaşlarım Suriçi’nin mahiyetini, güzelliğini bilmeleri lazım. Suriçi’ne 2008’den itibaren özel bir ilgim var. Çok güzel bir proje çalıştırması yaptırmıştım Başbakanlığım döneminde. Tamamıyla yerel mimariyle yaptırdığımız projeyi hayata geçirmeyi çok arzuladım. O çalışmada bin 160, bin 168 kadar tarihi tescilli bina var. O tarihi tescilli binaları restore edelim, sonra sahiplerine teslim edelim istiyordum. O çarpık yapılaşmayı, Suriçi’ne layık olmayan, o tarihi binalarla uyumlu olmayan yerleri rızaya dayalı olarak yıkımını yapalım, daha sonra da özgün, yerel mimariyle Suriçi’nde yeni rezerv alanları ortaya çıkarıp, tarihi mimariye uyumlu yeni binalar yapalım istedik. Bu proje bittiğinde, Avrupa’dan, dünyanın değişik yerlerinden gelenler; nasıl ki Safranbolu evleri cezbediyorsa, Suriçi de çok ciddi bir cazibe merkezi olacaktır. Oradaki surlarla, Dicle Nehri’ni birleştirdiğiniz zaman, oradaki piknik alanlarından tutunuz, bütün seyir teraslarına varıncaya kadar, o zaman Dicle bugünkü Dicle olmayacak. Fakat bölücü terör örgütünün böyle şehircilik mantığı yoktur. Onlar sadece cami, okul, konut, tarihi bina dinlemeden hepsini delik deşik etmişlerdir. İnsana saygısı olmayanların tarihi eserlere saygısı olur mu? Bunlar, bunu çok acımasızca yaptılar. Çevreciyiz diye geçinenlerin hiçbirisi bunların aleyhinde hiçbir zaman herhangi bir söz söylememişlerdir. Ama biz dertliyiz; çünkü biz milletimizi, vatanımızı seviyoruz” diye konuştu.
Terör olayları nedeniyle zarar gören şehirlerde, yeniden inşa ve restore çalışmalarının yapılacağını kaydeden Erdoğan, “Bu bölgeden şuanda geçici olarak nakli mekan eden, ayrılan tüm vatandaşlarımız şunu bilmeli: Ben buradan kopmadım, en kısa zamanda buraya geleceğim. Bu hükümet, bu devlet beni burada ayrıldığım gibi değil, çok daha farklı bir şekilde ağırlayacak. Örnek vereyim; Bingöl Depremi, Simav Depremi, Van Depremi… Bu depremlerde buralar adeta yerle yeksan olmuştu. Ama biz mesela Simav’ı bir senede adeta yeniledik. Bingöl’ü aynı şekilde yeniledik. Ama Van’ı 1 buçuk sende 17 bin konut yapmak suretiyle, yaklaşık o zamanki parayla 6-7 katrilyon para harcadık ve Van yeniden ayağa kalktı” şeklinde konuştu. (OED-