CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne darbe mi yapmıştır” sorusunu yöneltti.

CHP’li Tüm, TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde geçtiğimiz günlerde çeşitli yayın organlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasal rejimin ve yönetim seklinin değiştiğine dair çeşitli beyanları olduğuna işaret ederek, ilgili mercilerden bu konuda bir yalanlama yapılmaması ve anayasal sınırların dışında seyreden mevcut işleyişin bu söylemleri doğrular nitelikte olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görevine başlamadan önce ettiği yemine dikkat çeken milletvekili Tüm, “Cumhurbaşkanı, seçildiğinden bu yana tarafsızlık yeminine uymamış alenen taraf tuttuğunu partizanca söylemleriyle ifade etmiştir. Seçim sürecinde de birçok açılışa katılarak adeta seçim propagandası yürüten Cumhurbaşkanı, anayasal sınırların dışına çıkmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde sarf ettiği; ‘İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir’ sözleriyle anayasal sınırların dışına çıktığını ve taraflılığını ilan etmiştir. Anayasa, hiçbir kişiye, aileye, sınıfa ya da zümreye ayrıcalık tanımaz. Bu nedenle görevi ne olursa olsun hiç kimse anayasal sınırların dışına çıkmamalıdır." dedi.

Tüm bu bağlamda Başbakan Davutoğlu’na şunları sordu: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 'İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir' sözlerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yapılmış bir darbe itirafı olduğunu kabul ediyor musunuz?

Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak Cumhurbaşkanı'nın bu itirafını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye Cumhuriyeti yasalarını hiçe sayan bu söylem ve yaklaşım konusunda Cumhurbaşkanı'nı anayasal sınırlar içinde kalmaya davet etmeyi düşünüyor musunuz?

Cumhurbaşkanı'nın bu söylemi ve yaklaşımları açıkça anayasal suç değil midir?

Bu konuda Cumhurbaşkanı'na karşı herhangi bir dava açmayı düşünüyor musunuz?

Cumhurbaşkanı'nın anayasal sınırları aşan tutumları Başbakanlık kurumunun görev ve yetkilerini hiçe sayar nitelikte değil midir?

Cumhurbaşkanı kullandığı ifadelerle şahsını ülkenin tek ve mutlak karar mercii ilan etmiştir. Bu durum mevcut işleyişe, devleti yönetme anlayışına uygun mudur?

Ülkenin huzur ve refahı için, eşitlik ve adalet için, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve laik Cumhuriyeti korumak adına ne yapmayı düşünüyorsunuz?"