Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehit edilen Savcı Kiraz olayında teröristlerle görüşen İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’a seslenerek "Ey baro başkanı! Hani senin sözün çok dinleniyordu? Alsaydın ya bir netice, niye alamadın?" dedi. Çağlayan Adliyesi’nde avukatların üstünün aranarak içeri alınmasını kendisinin istediğini kaydeden Erdoğan, "Niye aranmaktan çekiniyorsun? Çantanı da göster, X-Ray’den de geç. Olsun bitsin." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhtarlar buluşmasının altıncısını gerçekleştirdi. Türkiye’deki 50 bin muhtarın tamamı ile görüşmek arzusu içinde olduğunu kaydeden Erdoğan’ın toplantının yapıldığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ‘Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ olarak tanımlaması dikkat çekti. Türkiye’de doğrudan milletin oyları ile göreve gelmiş ilk cumhurbaşkanı olduğunu ifade eden Erdoğan, Cumhurbaşkanlığını millete kapatarak sadece protokol işlerinden ibaret bir mekan olarak kullanmasının söz konusu olamayacağını söyledi. Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı makamına her şeyden el etek çekmek için değil, tam tersine ülkeme ve milletime daha çok büyük hizmetler vermek için geldim. Milletim beni bunun için bu göreve getirdi." dedi. Kendisinin bir nevi ‘Türkiye muhtarı’ olduğunu kaydeden Erdoğan, eleştiriler karşısında ise "Varsın eleştirsinler. Ne diyor atalarımız? Meyve veren ağaç taşlanır" ifadelerini kullandı.

SAVCININ ŞEHİT EDİLMESİNDE BASIN YAYIN KURULUŞLARINI SORUMLU TUTTU

Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan terör saldırısı neticesinde İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan olayın üzerine hassasiyetle durulması gereken bir hadise olduğunu kaydetti. Bir kısım basın yayın kuruluşların en başından itibaren hadiseyi insanlık ve ahlaka sığmayacak şekilde verdiklerini savunan Erdoğan, "Mağdurun değil, teröristlerin yanında yer alan bu basın yayın kuruluşlarını şiddetle kınıyorum. Sayfalarını ve ekranlarını teröristlerin propagandalarına sonuna kadar açan bu kuruluşlar bana göre savcımızın şehit edilmesine ortak olmuşlardır." dedi.

'HERKES ARANACAK, ARANMALIDIR'

Teröristlerin savcıyı şehit etmesinin arkasında Berkin Elvan olayının karanlıkta bırakılma amacı olduğunu ifade eden Erdoğan, Batı ülkelerinde teröristin propaganda aracı haline dönüşen basın yayın kuruluşlarının kapısına anında hukuk eliyle kilit vurulduğunu aktardı. Türkiye’de bu konuda çok yanlış bir durumun olduğunu belirten Erdoğan, Çağlayan Adliyesi’ne girişte avukatların üstünün aranması olayı için şunları söyledi: "Bu yargının susturulmasıdır dediler, bu avukatların susturulmasıdır dediler. Çok açık, net olarak söylüyorum; herkes aranacak, aranmalıdır. Danıştay’da yaşanan olay olduğu zaman bunlar kıyamet koparmadılar mı? ‘Mürteciler Danıştay mensubumuzu şehit etti’ dediler. Arkasından ne çıktı? Yine bunlar çıktı."

'EY BARO BAŞKANI'

"Sen avukat mısın, dürüst müsün? Niye aranmaktan çekiniyorsun? Çantanı da göster, X-Ray’den de geç. Olsun bitsin. Vatandaş ne diyor? Güvenlik güçleri görevini yerine getirmedi diyor" diyen Erdoğan, "Ey baro başkanı. Sen de telefonla görüştün bu teröristlerle. Hangi neticeyi aldın? Hiçbir netice alamadı. Hani senin sözün çok dinleniyordu? Alsaydın ya bir netice, niye alamadın? Bu terörist, terörist. Bunu bileceksin. Sen de bulunduğun makam sebebiyle gazetelere böyle çarşaf çarşaf ilanlar vermek suretiyle kimseyi ürkütemezsin. Senin yaptığın hareketler eski Türkiye’deydi." diye konuştu.

ERDOĞAN: ‘YARGI ADINA KONUŞUYORUM’ HAVASINA GİRME

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’a ismini anmadan seslenen Erdoğan, "Sen tüm avukatları temsil etmiyorsun. Bunu bil. İki, yargı olayının da sen üçte birinin ancak bir bölümünü temsil ediyorsun. Adeta ‘yargı adına konuşuyorum’ havasına girme." ifadelerini kullandı.

'TERÖRİSTE TERÖRİST DİYEMEYEN TERÖRİSTİN ORTAĞIDIR'

"Teröriste terörist diyemeyen teröristin ortağıdır. Bu eyleme ‘terör eylemi’ diyemeyen herkes terörün açık destekçisidir." diyen Erdoğan, bazı CHP ve HDP milletvekillerin teröristlere müdahale eden güvenlik güçlerini suçlayan görüşler sarf ettiklerini söyledi. Erdoğan, "Yani savcımızı öldüren terörist masum, onlara müdahale eden güvenlik güçleri ise güya devlet terörü uygulayan suçlular. Ben o güvenlik güçlerimizi tebrik ediyorum, kutluyorum. Onlar, görevlerini yaptılar." dedi.

'PEK ÇOK KURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLER ZATEN SORUNLUYDU'

Türkiye’nin köklü bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa ile birlikte başkanlık sisteminin ülkeye getirilmesi gerektiğini anlattı. Yeni anayasanın bir tercih olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline geldiğini savunan Erdoğan, "Millet aynı zamanda başkanlık sistemi diyor. Cumhurbaşkanı, hükümet, meclis, yargı ve pek çok kurum arasındaki ilişkiler zaten sorunluydu. 12 yıl boyunca bunu yaşadık. Sistem sık sık krize girdiği için darbe ve vesayet heveslilerine uygun bir iklim ortaya çıkıyordu." ifadelerini kullandı. Bunun ancak başkanlık sistemi ile aşılabileceğini savundu.

'MEVCUT SİSTEMLE BURAYA KADAR'

Türkiye’nin gelişmişliğinin büyük oranda yaklaşık 30 yıl süren tek parti hükümetlerine borçlu olduğunu kaydeden Erdoğan, "Şu gerçeği görmek ve kabul etmek mecburiyetindeyiz. Mevcut sistemle buraya kadar. Daha ileriye gitmek istiyorsak sistemi değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde yeniden patinaj yapmaya, yeniden yerimizde saymaya hatta Allah göstermesin gerilemeye başlarız." dedi.

'NİÇİN TÜRKİYE’YE MAHSUS BAŞKANLIK SİSTEMİ OLMASIN?'

"Neymiş efendim, Türkiye’ye mahsus başkanlık sistemi olmazmış" diyen Erdoğan, "Niçin olmasın? Kendimize bu güvensizlik niye? Nihayetinde seçimi yapacak ve hesap verilecek merci millet değil mi? Millet. Başkanlık sistemine karşı çıkanlar aslında milletle, milli irade ile yüzleşmekten korkuyorlar. Sıkıntı burada." diye konuştu.