Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, basındaki eleştiriler üzerine aracı satma kararı alan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e "Halbuki benim bilgim olsa, ben derdim ki Mehmet Hocam ne yapıyorsun, niye satıyorsun? Senin bineceğin Mercedes'in fiyatı ne ya, gazetelerin attığı manşetlere niye bakıyorsun?" dedi.
Erdoğan, meydanlara çıkıp konuşması ile ilgili olarak da ''Vatana ihanetten başka cumhurbaşkanın bir suçu yoktur. Benim bu hakkımı elimden hiçbiri alamaz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, helikopterle Trabzon'dan Rize'ye geldi.
Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitap eden Erdoğan, "Bizim 'alamet-i farikamız' hizmettir ama Pensilvanya'dakiler gibi değil. Biz eserlerle yad edileceğiz. Birileri laf üretiyor biz de iş üretiyoruz, farkımız bu. Ulaşımda eksik kalmasın istedik. Rize ve Artvin'in kullanacağı havalimanı için çalışmalara başladık. Ardeşen-Pazar arasında denize havaalanı yapacağız." diyerek sözlerine başladı.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Tek parti döneminde 'Kabe Arab'ın olsun bize Çankaya yeter' diyorlardı. Şimdi birisi çıkmış arkasında terör örgütü o da 'İşçilerin Kabe'si Taksim' diyor. Ah benim Kürt kardeşlerim. Benim Kürt kardeşlerim dindardır. İnancına sahiptir ama kalkıp da bu ülkenin Müslüman insanlarına, Müslüman Kürt evladına Kabe'yi Taksim olarak gösterenlere 7 Haziran'da gereken dersi verecek misin? Bunlara haddini toptan bildirmek gerekiyor. 1950 yılından bu yana her seçimden sonra hayal kırıklılığı yaşıyorlar. Onun için her darbeyi her cuntayı desteklediler, şimdi de alkış tutuyorlar. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardında bunlar vardı. Menderes ve arkadaşlarının kanı hala bunların ellerinde. 28 Şubat temsilcilerinin koltuğunu hiç boş bırakmıyorlar. Bunlar için demokrasi sadece kendi iktidarlarını, kendi özgürlüklerini ifade eder. Kendileri sosyal demokrattır ama kendileri faşisttir. Ağızlarından milletimizin değerlerine ilişkin hiçbir söz çıkmaz. Lafa gelince saygılı olduklarını söylerler ama milletin değerlerine saldırmakta geri durmazlar."

"Paralel örgüt bunlara lojistik destek sağlıyor." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Hani Diyarbakır Belediyesi'nin arka kapısından giriyorlardı ya. Kimler kimlerle el tutuştu. Aslında bu oyun yeni değil, 200 yıldır tekrarlanıyor. Milletimiz her defasında bunlara dersi verdi. Ben ne diyordum hatırlayın. 'Partim birinci olmazsa ertesi gün istifa edeceğim' diyordum. diğerlerine 'siz de istifa etmeye hazır mısınız?' diyordum. Şimdi aynı şeyi başbakan söylüyor. Siyasetin de bir dürüstlüğü var be. Siyasetin de onuru var. Batılı bunu gösteriyor da siz niye gösteremiyorsunuz?"

'MEHMET HOCAM NE YAPIYORSUN?'

Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in makam aracıyla ilgili ise "Diyanet İşleri Başkanımız, tutmuş o Mercedes arabayı ben satılsın dedim diyor ve sattırıyor. Halbuki benim bilgim olsa, ben derdim ki Mehmet Hocam ne yapıyorsun, niye satıyorsun? Senin bineceğin Mercedes'in fiyatı ne ya, gazetelerin attığı manşetlere niye bakıyorsun?" dedi.

ERDOĞAN'DAN HDP'YE: BUNLAR ŞAKLABAN

Erdoğan, HDP’yi hedef alan açıklamalarında ise şunları kaydetti: "Bunlar şaklaban. Bunların ekonomiyi falan yönetecek halleri yok. Bunlar şu anda ellerindeki belediyeleri yönetemiyorlar. Ellerindeki belediyelerin olduğu yerler pisilikten geçilmiyor. Suistimal almış başını gidiyor. Arka sokakları dolaşın çöplükten geçilmiyor. Adeta İstanbul'u belediye başkanı olarak aldığım zaman İstanbul neyse şu anda oralarda da onu görüyorum, çöp dağları. İşte Van'da bilboardlara ne asmışlar, musluklarından kan akan bir Van. Musluktan kan akar mı ama bunların musluklarından akar. Musluklardan bulanık, çamur suyu, yosunlu su aktığını biliyorum ama kan aktığını hiç görmemiştim ama bunlarınkinden akar."

'MEYDANLARA ÇIKIP KONUŞMA HAKKIMI ELİMDEN BUNLARIN HİÇBİRİ ALAMAZ'

Erdoğan, meydanlara çıkıp konuşması ile ilgili olarak da şunları söyledi: ''Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasın diyorlar. Millet, bu meydanlara çık diye bana bu oyu verdi. Bu milletin içinden çıkan cumhurbaşkanına hangi hakla yasaklama yoluna gidersiniz. Bunlar Anayasa'yı da okumuyorlar. Vatana ihanetten başka cumhurbaşkanının bir suçu yoktur. Benim bu hakkımı elimden bunların hiçbiri alamaz. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giydik, öyle çıktık, öyle de yürüyoruz. Bu millete hizmet yolunda bu yolculuğumuz devam edecek."