Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kalın, “Dünyada tek bir başkanlık sistemi yok. Bu farklı modeller değerlendirilebilir. Bununla ilgili bir takım çalışmalar yapılmaktadır.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda soruları kabul eden Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yüksek Yargı mensuplarıyla yaptığı toplantının sorulması üzerine “Cumhurbaşkanımızın yasama yürütme ve yargı organları başlarıyla yaptığı bu yemek bildiğiniz gibi son yıllarda gelenek haline gelmiştir. Devletin başı olarak Cumhurbaşkanımızın bu birimlerin başkanlarını bir araya getirmesi gayet doğaldır. Çünkü devletin başı olarak icranın başı ve başkomutan olarak kurumlar arasında uyum ve koordinasyonun sağlaması Cumhurbaşkanımızın asli görevleri arasındadır. Bu yemekte bu çerçevede gerçekleştirildi. Son derece sıcak bir ortamda verimli karşılıklı fikir alışverişlerinin bulunduğu bir yemek yenildi. Bunların zaman zaman tekrarlanması öngörülüyor. Şu anda 2015 yılının ilk yemeğini bugün cumhurbaşkanımızın başkanlığında gerçekleştirilmiş bulunuyor.” ifadelerini kullandı.

“YENİ CUMHURBAŞKANLIĞI ŞEMASI, CUMHURBAŞKANIMIZIN TAKDİRİDİR”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı teşkilatı şeması ile ilgili soruya ilişkin şunları söyledi: “Bu yeni Cumhurbaşkanlığı şeması tamamen cumhurbaşkanımızın takdir ve tasarrufları çerçevesinde işleyen bir mekanizmadır. Onun talimatları doğrultusunda ihtiyaçlara göre faaliyet gösterecek birimlerdir. Bunları Cumhurbaşkanlığının dışında başka bir tarafa gölge oluşturan, bir yapı gibi görmek son derece yanlış olur. 5 ay boyunca bugüne kadar hükümetle ve diğer kurumlarla Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı nasıl bir tam uyum ve koordinasyon içinde çalıştıysa bundan sonra da bu şekilde çalışmaya devam edecektir. Burada özellikle Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanımız, hükümet arasında bir ihtilafın olduğu, fitnenin olduğu tarzındaki yorumların hiçbir gerçekliği yoktur. Sayın Başbakan da ifade ettiler. Anayasal çerçevede çizilmiş ilişkiler bağlamında böyledir. Burada kişisel hesaplar hiçbir zaman belirleyici olmaz. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda 12 yıllık Başbakanlığı döneminde bu liderliğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Sayın Başbakanımız da yeni üstlendiği bu görevde zaten bunun bilincinde olarak bir görev ifa etmektedir. Cumhurbaşkanlığı yeni teşkilat şemasında kurulan yeni başkanlıklar Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda sayısı artırılabilir, çalışma alanları belirlenebilir, genişletilebilir, derinleştirilebilir ama bunların tamamı doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımıza hizmet etmek üzere, onun gündemine katkı sağlamak üzere kurulmuş başkanlıklardır. Devletin başı olarak anayasamızın 104. Maddesinin verdiği yetkiler çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın icraya tavsiyede, yönlendirmelerde bulunma yetkisi vardır. Buralara peyderpey atamalar yapılıyor. Yapılanlar var, bazıları henüz yapılma sürecinde. Çözüm süreci ve paralel yapıyla mücadele konusunda da bunlar gerek Cumhurbaşkanlığı kampanya sürecinde gerekse daha önce Başbakanlığı döneminde üzerinde ısrarla durduğu konulardır. Bu konuda da hükümetle ve ilgili kurumlarla koordine içerisinde devam edecektir.”

“KAMUFLE ETMESİ ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed’in Suriye’deki durumdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorumlu tutmasıyla ilgili Kalın, “Suriye’de 300 binden fazla insanın katili konumunda olan Esed’in mülakatını okudum. Hakikaten kendisinin nasıl bir hayal dünyasında gerçeklerden uzak, hezeyan alemi içerisinde yaşadığını maalesef bir kez daha görmüş bulunuyoruz. Suriye’de Esed rejiminin meşruiyetini kaybetmiş olduğu bütün dünya tarafından kabul edilen bir gerçektir. Savaşın 4. yılına girdiğimiz şu noktada Suriye’de modern tarihin en büyük dramı yaşanmaktadır. Sayıları 5 milyonu bulan mülteciler, yerle bir edilmiş Suriye şehirleri bu tablonun sorumlusunun kim olduğu da son derece açıktır. Beşar Esed’in bu mülakatta kullandığı ifadeler kendi meşruiyetinin kaybettiğinin bir kez daha teyit edilmesinden başka bir şey değildir. İnsanları tanklarla, toplarla öldüren bir rejimin başındaki bir kişinin Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye’ye dil uzatması kabul edilebilir bir şey değildir. Kendisinin yaptığı devlet terörünü başkalarını teröre destek vermekle suçlayarak kapatması, kamufle etmesi de asla mümkün değildir.” şeklinde konuştu.

“ASKERLERİN İHTİYAÇLARI RUTİN BİR ŞEKİLDE KARŞILANMAKTADIR”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın şöyle devam etti: "Bize ulaşan bilgiler çerçevesinde bölgedeki olağanüstü şartlara rağmen Süleyman Şah Türbesi’nde askerlerimizin ihtiyaçları rutin bir şekilde karşılanmaya devam etmektedir. İkmal çalışmaları belli periyotlar çerçevesinde devam etmektedir. Burada Genelkurmay Başkanlığımız ve MİT Müsteşarlığımız çalışmanın koordinasyonunu yapmaktadır. Herhangi bir sorun yaşanması. DEAŞ gibi bir örgütün orada yaptıklarını düşündüğünüz zaman tek bir askerin burnunun kanamamış olması, tek bir saldırının gerçekleşememiş olması, ikmal çalışmalarının son derece başarılı bir şekilde yürütülmüş olması da bizim için bir sevinç kaynağıdır.”

“FARKLI MODELLER DEĞERLENDİRİLEBİLİR”

Tek başkanlık sistemine ilişkin bir soruya Kalın, şu şekilde cevap verdi: “Türkiye en iyi nasıl idare edilir sorusu Türk siyasetinin de önemli konularından biridir. Burada Sayın Cumhurbaşkanımız tek başkanlık sistemi derken parlamentoyla ilgili tek tek kamara mı, çift kamara mı, temsilciler meclisi ve senatodan oluşan bir başkanlık sistemi mi yoksa tek bir meclisin olduğu başkanlık sistemi mi bağlamında bu konuyu gündeme getirdi. Tabi değişik modelleri var. Dünya da tek bir başkanlık sistemi yok. Bu farklı modeller değerlendirilebilir. Bunula ilgili bir takım çalışmalar yapılmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarının akademisyenlerin, siyasi partilerin konuyla da ilgili daha önce konuşmaları vardı."

BAŞKANLIKLARIN İSİMLERİ

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı ekibine baş danışman olarak katıldığını söyleyen Kalın şunları söyledi: "Kendi alanıyla ilgili Türkiye’de önde gelen kişilerden biridir. Küba ziyaretimizde cami temeli atma gibi bir şey söz konusu değil, programımızda yok. Tarihi ve akademik tartışmanın çok farklı yerlere çekilmiş olması üzüntü verici. Acaba tarihi konuları tartışırken bile biri takım zihni blokajlardan hala kurtulamadık mı sorusu akla geliyor. Aslında Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili ortaya attığı tez gerek araştırmacılar gerek tarihçiler açısından öneli bir meydan okumadır. Bunu Küba’da cami açılır tartışmasına indirgemek pek gerçek gündemle de bağdaşmayan bir konudur. Latin Amerika’ya yapacağımız ziyaret bölge ile ilişkilerimizi güçlendirme yolunda çok önemli bir ziyaret olacaktır. Başkanlıklar konusuna gelince, başkanlıkları okuyayım. Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı, Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, Güvenlik Politikaları Başkanlığı, Uluslararası İlişkiler Başkanlığı, Strateji Başkanlığı, Sosyal ve Kültürel İlişkiler Başkanlığı, Ekonomi İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri Başkanlığı, Kurumsal İletişim Başkanlığı, İdari ve Mali İlişkiler Başkanlığı son olarak da İnsan Kaynakları Başkanlığı. Bunlarla ilgili bu sayı artırılabilir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşekkür ziyaretleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kalın, “Her zaman sahada. Sahadaki mevcudiyeti her zaman devam ediyor. İl ziyaretleri bağlamında planlama yapılmakta. Yurt içi ziyareti de planlanacak. Teşekkür ziyareti yapmayı planlıyor kendisi. Zira kendisine oy veren ve vermeyen bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla buluşması gayet doğaldır.” diye konuştu.