AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "27 Nisan’daki e-muhtıra aynen adresine teslim edildi." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisince Rize'de düzenlenen mitingde konuştu. Rizelilere hemşehrileri olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdiğini ifade eden Davutoğlu, Rize-Artvin arasında deniz üzerine havalimanı yapacaklarını söyledi.

27 Nisan e-muhtırasının yıldönümünü geride bıraktıklarını hatırlatan Davutoğlu,
"Darbelerle, Cumhurbaşkanımız başbakan iken önümüzü kesmeye çalıştılar. Önümüzü kesebildiler mi? Dün 27 Nisan e-muhtıranın yıldönümüydü. 27 Nisan 2007’de dediler ki; ‘herkesten cumhurbaşkanı olur ama AK Parti’den cumhurbaşkanı olmaz.’ Biz ne dedik? Biz dedik ki, ‘O 27 Mayıs'ta kaldı. başbakanların idam sehpasına gönderildiği günler, 1960'ta kaldı. 'Kimse halkın seçtiği başbakana talimat veremez' dedi başbakanımız. 27 Nisan’daki e- muhtıra aynen adresine teslim edildi." diye konuştu.

Seçimler yaklaştıkça karşılarında bir cephe oluştuğunu söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti: "CHP, HDP ve paralelci çete. MHP de kenarda bekliyor, ne zaman katılacağım da çatı adayı başbakan yapabilir miyim diye. İbretlik günler yaşıyoruz. Biz seçim kampanyasına başlıyoruz. Paralelciler bir bakıyorsunuz adliyede, hiç yetkisi olmayan bir mahkemeden tahliye kararı çıkarıyorlar. Yahu biz buna teslim olur muyuz? Türk yargısı buna teslim olur mu? Gereği yapıldı HSYK tarafından. Şimdi dün bunlardan birisi Cumhurbaşkanımızı ve beni alenen ölümle tehdit ediyor. Yahu bizi tanımamışlar. Biz doğduğumuz anda ölüme teslim olmuşuz. Biz doğduğumuz anda ne zaman kader tecelli edecekse ona teslim olmuşuz. Biz öyle veya böyle şu veya bu korkuyla bu toprakları terk ettik mi? Terk eder miyiz? Peki, onların hocası nerede? Pensilvanya'da. Bizi kimse korkutamaz. Şimdi geçmişteki mesajlardan bahsediyorlar. Evet, geçmişte 'gel' dendi ona. Cumhurbaşkanımız da dedi bizler de. 'Gel memlekete dendi. Gelmedi. Niye gelmediği ortaya çıktı. Meğer tuzak kuruyormuş. Yapacağı darbeden sonra gelecekmiş. Biz o darbecilere teslim olur muyuz? Milletin iradesini 3 -5 çeteye teslim eder miyiz?"

'CHP, HDP'NİN BARAJI AŞMASI İÇİN ÇALIŞIYOR'

CHP’nin HDP’nin barajı aşması için çalıştığını öne süren Davutoğlu, "Yani HDP'nin barajı aşması için CHP çalışıyor, koalisyonu anlayın. Türk Baasçıları ile Kürt Baasçıları yan yana. CHP ile HDP yan yana bugün gazetelerde var. Öte yandan dün bize tehditler savuran bu paralelcilerden biri, Ekrem Dumanlı, Diyarbakır'da Belediye Başkanı Gülten Kışanak ile arka kapıdan girerek konuşuyor, arka kapıdan. Şimdi çıksınlar açıklasınlar, HDP çıksın açıklasın paralelcilerle ne işi var? O her zaman mukaddesattan bahseden, milleti aldatan paralel çete çıksın HDP ile ne işi var açıklasınlar. CHP çıksın paralelcilerle ne konuşuyorlar, HDP ile ne plan yapıyorlar açıklasınlar. Planı söyleyeyim; ham bir hayal peşindeler. Hep beraber bir araya gelip AK Parti'nin yükselişini durdurmak istiyorlar. Durdurabilirler mi? Siz buna izin verir misiniz Rizeliler? Biz verir miyiz Ankara’da? Ham hayal, ham hayal. İşte şu meydan gösteriyor, 3’ü değil 13'ü bir araya gelse, cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir araya geldiler, bir şey değiştiremediler. Şimdi bir araya gelseler, bu milletin iradesine ipotek koyamazlar." şeklinde konuştu.

'MİLLİ ŞEFLERİ DE TÜRKİYE'YE SIĞINAN 146 AZERİ'Yİ RUSLARA TESLİM ETMİŞTİ'

Kılıçdaroğlu’nun ‘Suriyelileri ülkelerine göndereceğiz’ dediğini hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Çünkü o ensar kültürünü bilmez. O, zalimlerin yanında durur. Sonra da soruyor bize; ‘İsrail'de neden büyükelçiliğimiz yok.’ Biz zalimlerle dost olur muyuz? Filistin’e bomba yağdıranlara dost olur muyuz? Suriyelileri katleden zalim Esed’e heyet gönderenleri dost kabul eder miyiz? Aramızdaki fark bu. Çünkü onun milli şefi de Türkiye'ye sığınan Azerileri Iğdır'da, Aras’ta 1944’te 146 Azeri'yi Ruslara teslim etmişti. Köprüde Türk askerinin gözünün önünde şehit edilmişlerdi. Ve yalvarmıştı onlar ‘bizi siz öldürün Ruslara teslim etmeyin’ diye. Ama onlar teslim ettiler. Şimdi aynen Suriyelileri teslim etmek istemeleri gibi. ‘Bizi siz öldürün teslim etmeyin Rus’a, bu Türklüğe yakışmaz, sığmaz namusa’ diye yalvardılar, bunlar teslim etti."